Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

SINAV KAYGISINI OLUMLU DÜŞÜNCE İLE YENİN! (I)

SINAV KAYGISINI OLUMLU DÜŞÜNCE İLE YENİN! (I)

Sınav tek başına bir kaygı kaynağı mıdır?

Soru kitapçığı tek başına kaygı artırır mı?

Soru çözmek kaygı yaratır mı?

Normal şartlar altında hayır!


Yani geçen yıl çıkan SBS ya da ÖSS sorularını çözmek üzere evinizde masanın başına oturduğunuzda bir heyecanınız yoktur.

Ancak o soru kitapçığı ile ilgili bir düşünceniz varsa bir duygunuz ve yorumunuz vardır. Düşünceniz olumlu ise duygunuz da olumlu, olumsuzsa duygunuzda olumsuz olacaktır.

Ülkemizdeki pek çok çocuğu/genci ve onların ailelerini de etkileyen sınavlar var. ÖSS, OKS yeni adıyla SBS’ miz var. Kaygının da pek çok nedeni var. Kaygının bir nedeni de sürekli değişen sınav sistemleri… Ancak bu yazıda yalnızca olumsuz iç seslerimizin sınav kaygısına etkisi ya da diğer adıyla olumsuz otomatik düşünce üzerinde duracağız.

Büyüklerde  sınav noktasında kaygısız değil, onlar içinde çeşitli sınavlar mevcut. KPSS, ALES vb. Eğer tüm etkilenenleri ve ailelerini hesaplamaya kalkarsak sayının milyonlara ulaştığını görürüz.

Aileleri de işin içine katıyoruz, çünkü sınav kaygısının nedeni çoğu zaman ailenin yüksek beklentileri ve çocuklara erken yaştan itibaren yapılan olumsuz yüklemeler.

Her zaman yazdığım ve söylediğim gibi yineliyorum olaylar nötrdür. Olaylara ilişkin duygumuzu belirleyen onlara yüklediğimiz anlamlardır. Olaylara ilişkin düşüncelerimiz değiştiğinde, olaylara ilişkin duygularımız da değişecektir.

Sınava girecek öğrencilerin kaygılı iç sesleri onlara ne diyor da onları kaygılandırıyor?

Çoğu zaman “YAPAMAM”,“KAZANAMAM”,“ASLA OLMAZ”,“HATALIYIM” ya da daha önce sınava girmiş ve başarısız olmuş bir öğrenci için bir de “ DAHA ÖNCEKİ BAŞARISIZLIKLARINI DÜŞÜN” gibi bir düşünce engeli var. Bu düşünce kalıpları, sınava çalışmaya engel yaratacak, hatta ders dinlemeyi güçleştirecek, dikkat dağınıklığı ve ertelemelere neden olacaktır.

Bu iç sesleri (düşünceleri)değiştirip yerine yeni ve olumlu olanlarını koyabilmek için zaman, çaba daha da önemlisi bunu değiştirebileceğine dair inanç, yani bu söylediğimize de olumlu bakmak gerekiyor. Yani ben içimdeki olumsuz iç konuşmaları değiştirebilirim ve yerine olumlu olanları kullanırım şeklinde bir inanca ihtiyacımız var.

Peki, nasıl oluyor da çoğumuzda yaşamımızda engel yaratan bir iç ses olumsuz olarak konuşuyor. Kim bastı bu düğmeye de bu ses olumsuz olarak çıkıyor.

Olumsuz programlama çocukluğumuzdan itibaren hayatımızda önemli bir yer kaplıyor. Yaşamımızda çok sayıda hayır, yapma, olmaz kelimesine maruz kalıyoruz. İç konuşmalarımızın hayatımızda etkisine ilişkin yazılan bir kitapta on sekiz yaşına gelinceye kadar ortalama bir ailede148.000 kez hayır ve yapma sözcüklerini duyduğumuz tespitini okumuştum. Bu kelimeleri yan yana koyduğumuzda ne kadar büyük bir engel oluşturabileceğini gözümüzde canlandırabilirsek, bu engeli aşmamız konusunda daha fazla istek duyabiliriz.

Peki, bu engel nasıl aşılır. Olumlu iç sesini kullan demek kolay ama bunu nasıl yapacağız? Zaten bunu biliyor olsak kaygımızda olmazdı diye düşünüyor olabiliriz. Bu doğru bunu nasıl kullanacağımızı bilmiyoruz. Yıllarca bize yüklenen olumsuz programı bir seferde aşıp yerine yenisini kullanmak çaba ve çalışma gerektiriyor.

Diyelim ki sabah kalktığımızda olumsuz sesimiz bize “ aman, yine sabah oldu, lanet olsun bir dolu soru/iş bekliyor” desin. Bu iç konuşmayı her sabah tekrarlamanın bir faydası olur mu? Şimdiye değin yaptığınız olumsuz yorum ve iç konuşmalarla herhangi bir kazancınız oldu mu? Peki, o zaman neden bunun yerine yeni bir iç sesi denemiyorsunuz? Nasıl mı? Herkesin iç sesinden duymak istediği farklı bir cümle olabilir, ama kesin olan bir şey varsa o da hiç kimse olumsuz bir iç sesle uyanmak istemez. O zaman o olumsuz sese dur diyelim… DUR!

Yerine ne olabilir düşünelim… Herkes kendi olumlu cümlelerini bulabilir. Ben biraz kopya vereyim. Sabahları “Bu gün güzel bir gün, yapacağım işler için büyük bir enerji hissediyorum.”cümlesi ile uyanıyor olsam, bu bana iyi gelirdi. Size hangi cümle ile güne başlamak iyi gelirdi? Bunları günlerce inanarak kendimize söylediğimizde zaten kendiliğinden bazı şeyler değişecek ve olumlu iç ses daha fazla cümleyi kendisi bularak inancımızı tazeleyecektir. Yıllardır kullandığımız olumsuz iç sesimiz ise boş durmayacak inanma bu saçmalıklara, gerçek değil bunların hepsi kandırmaca sen yapma, olmaz, dur demeye devam edecek işlevinden vazgeçmekte direnecektir. Seçim sizin hangisine inanacağınız ve hayatınıza neyi alacağınız tümüyle sizin seçiminiz!

Bu yazı toplam 6466 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ Arşivi