“Bu önerme belki de hayatın en büyük sırlarından birisidir. Zihnimizdeki bir inanç, yüzümüzdeki sivilcenin, yolunda gitmeyen özel ilişkilerimizin ya da kısıtlı maddi kazanımlarımızın birebir sebebidir.”

R.Şanal ( Kuantum Sıçrama)

Hayatınıza hangi inançla bakıyorsunuz?Felsefi, dini ya da günlük hayattaki ilişkilerinizle ilgili herhangi bir konudaki inancınızı kastediyorum. Düşünün ve lütfen bulmaya çalışın!

Birkaç örnek  yazarak sizin de inançlarınızı bulmanızı sağlamaya çalışayım.

Aklını kullan, duygusallık zayıflıktır.

Aşık olursam acı çekerim.

İnsanlar güvenilmezdir.

Çok gülersem, ağlarım.

            Başıma gelen şeylerin nedeni cezalandırılıyor olmam.

Astrolojik haritamdan dolayı sorun yaşıyorum.

Şansızım.

Mutsuzum.

Cezalandırılıyorum.

Benden adam olmaz.

İyi bir insanım/İyi bir insan değilim.

Suçluyum…

Bu genel inanç sistemlerine bir de maddi olanları da ekleyebiliriz.

Konforlu hayatı hak ediyorum.

Zengin olurum/olmam.

Para kazanmak kolay/zor.

Konu ister para, ister sağlık, ister ilişkiler, isterse de mesleki olsun inançlarımız ve bu çerçevede yarattığımız beklentilerimiz nedeniyle düşündüklerimize, inandıklarımıza uygun sonuçlar yaşarız.

Örneğin; insanlar güvenilmezdir diyorsak, güvenilmez insanlarla, bunun sonucu olarak da sorunlarla karşılaşırız.

Şimdi kendiniz için bir şey yapın ve yukarıda yazılanlara benzer inançlarınızı ve bu inançların ortaya çıkmasına neden olan olayları yazın.

Tekrar edelim!

İnançlarınızı,

Bu inançlara neden olan olayları hatırlayın.

Diyelim ki en çok  karşı cinsle ilişkilerinizde sorun yaşıyorsunuz. Her ilişkiniz kısa süreli bir birlikteliğe dönüşüp, her seferinde benzer hayal kırıklıkları ile bitiyor.

Hemen kadın/erkek, karşı cinsle ilgili inançlarınızı gözden geçirin. Örneğin; “erkekler güvenilmezdir ya da kadınlar yalnızca statü ile ilgilenir gibi” bu inanca bağlı olarak hayatınızda kaç erkeğin güvenilmez ya da kaç kadının yalnızca statü ile ilgilendiğine dair örneklerinizi de yazabilirsiniz. Ne kadar çok kanıtınız var değil mi?

Artık bu kısır döngüyü fark edin ve çıkın!Çık demek kolay, yol gösterin mi diyorsunuz. O zaman kısır döngünün başlama noktasını yani bu konudaki temel inancınızı fark edin.

Bu inancınıza neden olan temel olayları da hatırlayarak yeniden yorumlamayı deneyin.

Bugün yaşadığınız hayatta hangi olay sürekli tekrarlanıyor ona da bakın ve tekrar yorumlayın. Bunu tek başına yapabileceğiniz gibi bir terapist yardımı da alabilirsiniz…

Bu yalnızca ilişkiler konusu olmayabilir. Yani herhangi bir konuda yaşadığınız karar alma sıkıntısı, çözülemeyen iş yeri ilişkileri, ast-üst ilişkileri vb. olabilir.

Gerçekten fark etmek ve kendini anlamak için bilinçli bir çaba gerekli, aynı zamanda yaşadığımız kültürün davranışlarımız ve yorumlarımız üstünde etkisini fark ederek, kültürel kalıpların ötesine geçebilecek  cesaret ve yeteneğe sahip olmak gerekiyor.

İnkar ederek, yok sayarak, üzerinde durmayarak özgür ve güçlü olunmuyor. Kısır döngü de kırılmıyor.

İnsan kendi kısır döngülerini ve bu sonuca neden olan inanç sistemlerini ortaya çıkarabilir, aksi halde olaylar başka tarihlerde, farklı kişilerle  aynı şekilde sonuçlar vererek devam eder.

Yaşadıklarımızla ilgili kendi inançlarımızın etkisini yok sayabiliriz.Koşullar her zaman iyi olmayabilir. Bu koşulları ve bu koşullara neden olan kişileri suçlayarak yaşamayı seçmekte bir tercihtir. Ancak bu şekilde yaşayarak her insanın içinde varolduğu gibi bizim içimizde de olan gücümüzü, sevgimizi ortaya koymadan yaşamayı seçmiş oluruz.

Psk. Danışman & Psikodrama Terapisti Perihan Demirbaş