Psk. Dan. Mustafa Çelik

Psk. Dan. Mustafa Çelik

Dünyada ve Ülkemizde PDR Gelişim Süreci

Dünyada ve Ülkemizde PDR Gelişim Süreci

Toplumumuz sürekli olarak değişmektedir. Teknik ve bilim alanındaki değişme ve gelişmeler sosyal kurumlarda ve bu kurumların fonksiyonlarında da değişme meydana getirmiştir. Politik, sosyal, kültürel devrimler farklı değerler, eski ve yeni normlar bütün bireyleri etkilemekte onları korumasız, güç durumda bırakmaktadır. Böyle bir sosyal ortamda bireyin uyum sağlayabilmesi için yardıma ihtiyacı vardır. Bunların sonucunda Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik(PDR) hizmetlerinin önemi kavranmış ve tüm dünyada yayılma hızını arttırmıştır.

Psikolojik danışma ve rehberlik hizmetleri ilk olarak Amerika’da, öğrencileri iş olanaklarından haberdar etmek amacıyla 1895 yıllarında başlatılmıştır. Bu çalışmaları izleyen yıllarda Boston'da Frank Parsana ilk mesleki büroyu kurmuştur. Bundan da çıkarılabilineceği gibi ilk olarak gelişim "mesleki rehberlik" alanında olmuştur. 1915'te öğrencilere, öğretmenlere ve velilere meslekler hakkında bilgi vermek üzere "Baston Bilgilendirme Dairesi", izleyen aylarda "Boston Mesleki Rehberlik Dairesi" kurulmuştur. 1958 de kabul edilen "Ulusal Savunma Eğitimi Yasası" ile PDR hizmetleri parasal desteğe kavuşmuştur. 1952 yılında ülke içinde etkinlik gösteren dernekler arasında bütünlük sağlanmış, kişilik ve rehberlik hizmetleri bünyesinde toplayan "Amerikan Kişisel ve Rehberlik Derneği"(APA) kurulmuştur.

Amerika’da seyir gösteren bu gelişmelere karşın Avrupa’da ve ülkemizde psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin 1950'li yılların sonuna doğru gelişmeye başladığı görülmektedir. Ülkemizde ilk defa 1953–54 ders yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Pedagoji ve Özel Eğitim bölümlerinde rehberlik bağımsız bir ders olarak programda yer almıştır. 1953 yılında Amerikalı eğitim uzmanlarının girişimleri ile aynı yıl eğitimde kullanılacak ölçme araçlarını geliştirmek üzere Talim ve Terbiye Dairesi'ne bağlı Test ve Araştırma Bürosu kurulmuştur. İzleyen yıllarda İstanbul ve İzmir de Rehberlik Araştırma Merkezleri açılmıştır.

Rehberlik konusu ilk olarak 7.Milli Eğitim Şurası'nda ele alınmıştır. Bu şurayı inceleyen diğer şuralarda farklı kararlar alınarak 1970 yılında rehberlik hizmetler 24 ayrı okulda hizmet vermeye başlamıştır.

Ülkemizde lisans eğitiminden önce 1967 yılında Hacettepe Üniversitesi'nde yüksek lisans eğitimi başlatılmıştır. 1981 yılında yüksek öğretimde yapılan yeni düzenlemeler sonucunda PDR alan eğitiminde Psikolojik Hizmetler Ana Bilim Dalları içinde yerini almış, PDR lisans programları başlatılmıştır.

Bir meslek olmanın ölçütleri dikkate alındığında, psikolojik danışma ve rehberlik alanının ülkemizde meslek olma ölçütlerinin çoğunu yerine getirdiği söylenebilir. Yerine getirilen ölçütler şöyle sıralanabilir: Psikolojik danışma alanının sunduğu hizmetlerin toplumun işleyiş ve gelişimine katkısı vardır. Verilen hizmetler esas olarak görülebilir. Hizmet alanının toplumda herkes tarafından bilinmeyen bilgi, kuram ve becerilerden oluşan bir literatürü oluşmaktadır.

Psikolojik danışma alanına özgü bir derneği vardır. Alanla ilgili düzenli yayınlar çıkmaktadır. Bu eğitim dalından mezun olan kişilerin çoğu kamu ve özel sektörde çalışmaktadır(Ergene,2007).

Tarihi, felsefi ve politik mücadelelere bağlı olarak ülkemizde psikolojik danışma alanının henüz açık bir mesleki kimlik geliştirmiş olduğunu söylemek güçtür. Psikolojik danışma kendi gelişimi açısından şu an çok kritik bir aşamada bulunmaktadır. Psikolojik danışma alanının kendisini ana disiplin olarak kabul ederek Psikoloji'den ayrılma zamanı gelmiştir. Belki de bu bir meslekleşme politikasının gerekliliğidir.

Psikolojik danışmayı psikolojiden ayıran özellikler literatürde birçok gerekçe ileri sürülmektedir. Bu özellikler, psikolojik danışma alanının uygulama oryantasyonlu oluşu, eğitsel ve ruh sağlığı bileşenlerini içermesi, gelişimsel bir bakış açısı ile problemlere yaklaşımı, çok kültürlülüğü ön plana çıkarması, bütünsel bir yapısının oluşu şeklinde sıralanabilir(Ergene,2007). Bu açıklama ve çabalara karşın psikolojik danışma alanı kendine özgü güçlü bir bilgi ve kuramsal temele sahip olmaktan henüz uzak görünmektedir. Uygulamalı bir bilim dalı olan psikolojik danışma disiplinler arası bir yapıda olsa da, psikolojik danışma disiplininin kendine has yapısı güçlendirilmelidir.

Bütün bu durumlara bağlı olarak bağımsız bir meslek alanı olan psikolojik danışmanlığın ülkemizde yerleşmesinin bir zaman ve emek sorunu olduğunu; bu mesleğin yeni bağımsız bir meslek olarak yerleşmesi için gerekli olan, meslek odasının da kurulması dâhil olmak üzere tüm yasal ve akademik düzenlemelerin yerine getirilmesi için birlikte çalışmamız gerektiğini düşünüyorum.

 

Bu yazı toplam 51347 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Psk. Dan. Mustafa Çelik Arşivi