Dijital Çağ’ın Getirdikleri – Götürdükleri Ve Çocuklar
Günde ortalama 5 saat tv izlenen bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemizde 100 milyonun üzerinde cep telefonu ve 50 milyon civarında GSM abonesi var. Yine her üç evden birinde bilgisayar ve internet bağlantısı bulunmakta. Ayrıca ülke genelinde on binden fazla internet cafe mevcut. Evlerdeki aile-dost muhabbetlerinin yerini sanal yazışmalar almış vaziyette. Modernizm nasıl bir çağ ise dijitalizm de bir çağ olarak hayatımızı kuşatmış bir halde yaşıyoruz.
Ancak bu dijital nimetlerin ürünü olan bilgisayar ve internet kullanımı; yaşamımızda istenilen bilgiye anında ulaşabilme, bilgi paylaşımını sağlayabilme gibi getirdiği kolaylıklar yanında çok sık ve kontrolsüz kullanımından kaynaklanan bir çok problemi de beraberinde getirmektedir. İnternet, bir bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde, bazı kişiler için “bağımlılığa” dönüşmüş durumdadır. Birçok kişi, gerçek dünyada karşılığını bulamadığı tutkuları ve tutsaklığı sanal dünyada yaşamaktadır.
İnternet sosyal iletişimi artıran ama aynı zamanda sosyal izolasyona neden olan bir araçtır. Hem iletişimi kolaylaştırır, hem de iletişimin yakınlığını bozarak iletişimi bozmaktadır. İnternet ve bilgisayar bağımlılığının çok farklı tiplerini günlük pratikte görüyoruz. Her geçen gün daha da yeni tipler göreceğimiz de kesin. Ama aşağıdaki gibi 5 grupta sınıflayabiliriz:
- Sanal-seks meraklıları: Erotik ve pornografik sayfalara meraklı bağımlılar. Genellikle erkeklerde görülüyor. Araştırmalarda pornografik sayfaları ziyaret edenlerin yaklaşık % 85'inin erkek olduğu bulunmuştur.
- Arkadaş arayanlar: Bu gruba siber ilişki meraklıları giriyor. Buluşma yeri chat odaları. Birçok kişi gerçek hayattan kaçışı burada aramaktadır.
- Online kumarbazlar: Sanal kumarhanelerin ve alışveriş sitelerinin müşterileri bu grupta yer almaktadır.
- Bilgi bağımlıları: Yeni bilgilere ulaşmak için saatlerce sörf yaparlar, siteden siteye atlayıp, enformasyon yüklemesinden haz almaktadırlar.
- Bilgisayar kurtları: Bu grupta ise bilgisayara ve bilgisayar teknolojisine kafa takmış, genelde Doom ve oto yarışı gibi bilgisayar oyunlarına meraklı gençler ve yetişkin erkekler yer almaktadır.
İnternet ve bilgisayar pasif değil aktif bir eğlence. Televizyondan çok farklıdır. Televizyon size istediğini verir ama internet ve bilgisayar ise siz ne isterseniz!. Televizyonda sadece seyredersiniz. İnternet ve bilgisayarda ise eğlenceye aktif olarak katılabilirsiniz. İnternet ve bilgisayarda ödül alabiliyorsunuz. Bir televizyon programı siz seyrettiniz diye size doğrudan ve anında bir ödül vermiyor. Ama internet ve bilgisayar oyununda en azından bir “level” atlıyorsunuz.
İnternette “takılıyorsanız” büyük bir dikkate gerek yok. Arada oyunu durdurup, yemek yiyebilir, arkadaşınızla konuşabilirsiniz veya chat yapabilirsiniz. Özellikle dikkat eksikliği olan insanlar için yararlı bir aktivitedir. Televizyonda zap yaparak sıkılmalarına gerek yoktur. Dikkat eksiliği olan insanların çocukluklarından itibaren kendilerini oyalamakta zorluk çektiklerini de düşünürsek, internetin onlar için ne kadar önemli olabileceğini anlayabiliriz.
Doğru İnternet Kullanımı Nedir?
Doğru internet kullanımı çocuğunuzun; yaşına ve gelişimine uygun siteleri ziyaret etmesi, interneti bilgi edinme ve zaman zaman eğlence amaçlı bir araç olarak, günlük düzenini ve uyku saatlerini bölmeyecek zaman aralıklarıyla kullanması demektir.
İnternet Bağımlılığı Nedir?
İnternet bağımlılığı temel anlamda, internetin insan ruh sağlığını bozacak düzeyde kullanılması olarak özetlenebilir. Çocuğunuzun internet kullanım sıklılığının ve buna bağlı olarak gösterdiği davranışları “bağımlılık” olarak nitelendirebilmek için aşağıdaki semptomları gösterip göstermediğine dikkat etmelisiniz:
1) Her gün Internet'e bağlanmak, bağlı iken zamanın farkında olmamak, sorulduğunda ise inkar etmek veya yalan söylemek.
2) Herkese mail adresi, ICQ numarası, sohbet odası adları vs. vermek veya dağıtmaya çalışmak.
3) İnternet dışı uğraşlara ilginin kaybolması. Bilgisayardan uzak kalındığında canın bilgisayar çekmesi ve sinirlilik halleri. E-postada bir şey var mı diye bakmak için aşırı bir istek duymak.
4) Sosyal faaliyetlerde azalma, arkadaşları tarafından anlaşılamama duygusu, spor faaliyetlerinden uzaklaşma ve kondisyon kaybı.
5) Bilgisayar başında aşırı zaman geçirmekten kaynaklı kronik uykusuz kalma ve yorgunluk
Dijital çağın bize kazandırdıkları mı yoksa kaybettirdikleri mi daha fazladır sorusunu, zihnimizin bir köşesinde demlenmeye bırakalım. Fakat çocuklar ve ergenler arasında gitgide yaygınlaşan internet bağımlılığı sorununun da nasıl üstesinden gelineceğini de düşünmek zorundayız. Şehir hayatının dört duvarı arasına mahkum olan çocuklar için, dijital dünya büyük bir cazibe merkezi olarak evlerimizin baş köşesinde krallığını ilan etmiş vaziyette. Hayatımızın bu kadar merkezinde yer etmiş olan bu ürünlerin, tamamen yasaklanmasının ve günlük yaşamdan çıkarılmasının gerçekçi ve pratik olmadığı da oldukça açık.
Çocuklarınıza doğru internet kullanımı öğretmek ve onları internetin zararlı etkilerinden korumak için onlara bu konuda rol model olmanız çok önemlidir. Eğer ebeveynler çocuklarına internete daha az sıklıkla girmelerini söylerken kendileri saatlerini internetin başında geçiriyorlarsa söylenen sözler ve alınan önlemler çok büyük oranda etkili olmayacaktır. Bu nedenle ebeveynler de internet kullanım saatlerine bir sınırlama getirmelidirler.
· Çocuğunuza interneti yasaklamak, bilgisayarı kaldırmak ya da bu sebeplerden ötürü ona kızmak, bağırmak bu davranışı sınırlandırmak için çözüm olmayacaktır. Sadece davranışın bir müddet ertelenmesine yol açacaktır. Unutmayın yasaklanan şey daha çekici hale gelir!! Bu nedenle çocuğunuzun internete hangi zamanlar ne sıklıkla gireceğine beraberce oturup karar vermeli, onun da bu konudaki fikrini almalısınız. Bu yolla çocuğunuz kendi iç denetim mekanizmasını daha rahat oluşturabilir.
· İnternette yapılmasını uygun görmediğiniz etkinliklerin (kumar oynamak, bahis oynamak, internet korsanlığı yapmak vs.) olası zararlarını çocuğunuzla tartışmak ve beraberce uzlaşmaya varmak onun bu konular hakkında bilinçlenmesine yardımcı olacaktır.
"Bilgisayar ve internet bağımlısı" çocukların ailelerine aşağıdaki uygulaması basit önerilerin faydası olacağına inanıyorum;
• Öncelikle çocuğun her gün bilgisayara ayırdığı zaman belirlenmelidir. Toplam süre okul öncesi çağ çocuklarında bir saatten, ilköğretim dönemi çocuklarında iki saatten fazlaysa yetişkinler sınırlandırmaya gidebilirler.
• Aşırı kullanımı engellemenin en kolay yollarından biri bilgisayarı koridor veya ortak çalışma odası gibi yetişkinlerin takip edebilecekleri bir yere koymaktır. Aile içinde birden fazla insan aynı bilgisayarı kullanırsa çocuk; sırasını bekleme, başkalarının eşyalarına saygı gösterme gibi sosyal beceriler geliştirir. Bunun yanı sıra çocuğun bilgisayar ve interneti hangi amaçla kullandığı belirlenir.
• Ana-babanın bilgisayar dünyası üzerindeki hakimiyeti artarsa, çocuklarla birlikte oyun oynayabilirler. Program ve oyunların içeriklerini denetleyebilirler. Onları eğitimsel değerler içeren oyunlara yönlendirebilirler. Çocuklarının duygusal zekalarını geliştirmek isteyen anne-babalar problem çözme, düşünce ve duyguları ifade etmeye ve geliştirmeye yönelik program ve oyunlardan yararlanabilirler. 3-5 yaş dönemindeki çocuklar için anımsama, gruplandırma, göz-el koordinasyonuna ilişkin görevler içeren programlar, 6-8 yaş için okuma, yazma, mantık yürütmeyle ilgili etkinlikler, 9-12 yaş için soyut kavramlar, ileri düzeyde sorun çözmeyi içeren materyaller seçilmelidir.
• Sanal yerine doğal aktiviteler tercih edilmeli, çocuklarınızı arkadaşları ile doğal yollardan görüşmeleri için yönlendirebilir, onlara yeni olanaklar yaratabilirsiniz.
• Spor aktivitelerine zaman ayrılmalı, spor, çocukların fiziksel, zihinsel, ruhsal ve sosyal gelişimleri için son derece gerekli bir aktivitedir.
• Arkadaşlık ilişkileri desteklenmeli, çocuğunuzun arkadaşlık ilişkilerini desteklemelisiniz ve var olan arkadaşlık ilişkilerini sürdürmesi, yeni arkadaşlık ilişkileri kurması için onu yüreklendirmelisiniz. Çocuğunuz, bilgisayarda çok uzun ve gereksiz zaman geçirmek yerine arkadaşları ile olmayı seçecektir.
• Sosyal beceri eğitimi verilmeli, çocuklar, kendi akran grupları içinde iletişim kurmaya özendirilmeli. Eğer çocuk iletişim kurmada, iletişimi başlatmada ve sürdürmede güçlük çekiyorsa, sosyal beceri eğitimlerinden faydalanılabilir.
• Ana-babalar bilgisayar kullanımına ilişkin uygulayamayacakları kurallar koymamalı, “bu kötü alışkanlıktan vazgeç” diye söylenmemelidirler.
• Gerektiğinde uzman yardımı alınmalı. Bunları yaptığınız halde çocuğunuzun giderek bilgisayar oyunlarına, bilgisayarda sohbet etmeye bağımlı bir hale geldiğini gözlüyorsanız ve bu durum çocuğunuzun okul başarısını, sosyal yaşamını olumsuz etkiliyorsa, bir uzmandan yardım alabilirsiniz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.