Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ

ERGEN VE YAKININA İLETİ!

ERGEN VE YAKININA İLETİ!

Ergenleri anlamak için bu konuda özel bilgi edinmek gerektiğini savunuyorum. Bu yaş grubu ile çalışanların, bu yaş grubunda çocukları olanların mutlaka ergenlik dönemini konusunda aydınlanması gerekiyor. Çok zor değil, bu konuda bilgi sahibi olmak birkaç kaynak kitap, belki birkaç seminerden sonra ergenlerin duygusal iniş çıkışlarını anlamak ve altında ne yattığını kavramak mümkün olabilir. Bu konuda eğer bilgi edindiğiniz halde hala ergenleri anlamakta zorlanıyor ya da ergenler konusunda bilgi edinmeyi reddediyorsanız kendi ergenliğinizle ilgili belki de bir uzmanla görüşmeniz gerekli olabilir…

Ergenlerle çalışanlar ya da ergenlik döneminde çocukları olanlar bilirler bu dönemde duygusal dalgalanmalar fazladır. Bu durumun onun kontrolünde olduğunu düşünerek çoğu zaman öfkeli karşılık verir ya da onları yok sayma yolunda davranırız.

“Nbr Gnçlk” isimli kitabında Ayşe Onursal şöyle bir araştırmadan söz ediyor: Boston daki Mclean hastanesinde çalışan bir psikiyatr ve meslektaşlarının yaptığı araştırmalar adolesan (ergen) beyninin emosyonel(duygusal) ifadeleri algılamada yetişkin beyninden daha farklı çalıştığını gösteriyorlar.Yaptıkları deneyde katılımcılara insanların yüz ifadelerini tanımaları isteniyor.Fotoğraftaki kişiler korku, kızgınlık,üzüntü, sevinç gibi bir takım emosyonları (duyguları) deneyimlerken resimlenmişler.Yapılan beyin görüntüleme çalışmalarında resimlere bakan yetişkinlerin gördükleri ifadeleri doğru olarak tanımladıkları ve korku ile şaşkınlığı doğru tanımladıkları ve korku ile şaşkınlık arasındaki farkları belirtebildikleri görülüyor. Ergenler ise korku ile şaşkınlık ifadelerini kızgınlık olarak algılıyorlar. Ne kadar ilginç değil mi? Siz bir şeye şaşırıyorsunuz ve kızınız/oğlunuz bunu kızgınlık sanıyor. Aynı şekilde siz herhangi bir şeyden korkup, kaçındığınızda yine sizi kızgın olarak algılayabiliyor. Bu şekilde algıladığı içinde verdiği tepkiler size uygunsuz gelebiliyor…

Bu araştırma sonucunu ilk okuduğumda bunu herkesle paylaşmalıyım diye düşünmüştüm,çünkü ergenin davranışında sizi bilerek zor durumda bırakma ya da saldırganlık değil anlaşılabilir ve gelişim dönemine özgü bir neden var.

Bununla da bitmiyor araştırma…Tüm bu duygusal yüz ifadelerine bakarken yetişkin ve ergenin kullandığı beyin bölgesi de farklı.Yetişkinlerde beynin en gelişmiş kısmı kullanılırken, ergenler daha içgüdüsel tepki vererek çoğu zaman yanılıyorlar…

Bir ergen dış dünyadan aldığı bir tepkiyi, uyaranı bir yetişkin gibi algılayamıyor, algılarında farklılık var.

Bu öğrendiğimiz noktada eve geldiğinde şaşkın bir tepki verdiğimizde ergenin bunu sizin ona kızdığınız gibi yorumlamasının söz konusu olduğunu umarım anlatabilmişimdir. Ya da siz bir şeyden korkarak davrandığınızda sizin kızgın olduğunuz yorumunu da yapabilir… Peki o zaman ne yapalım? Ne yapalım da ergen kızımız/oğlumuz ya da öğrencimiz bizi doğru anlasın. Tabi ki daha fazla iletişim kuralım, daha çok konuşalım, konuşmak için ortam yaratalım. Pek çok kaynakta bir kriz dönemi olarak adlandırılan ergenlik konusunda daha çok bilgi edinelim. Belki de isyankar , saygısız, anlayışsız, düşüncesiz, tembel bulduğunuz ve bu nedenle iletişim sorunları yaşadığınız ergen yakınınızla sadece algılarınız farklıdır!

Birazda biz ne söylüyoruz onlar nasıl yorumluyor bununla ilgilenelim. Biz en iyi niyetimizle, en özenli kelimeleri seçerek onlarla iletişim kurduğumuzda o bambaşka bir şey anlıyor olabilir.

Yıllardır ergenlerle çalışıyorum ve ergenlerle ilgileniyorum. Ergenleri anlamanın özel bir uzmanlık olduğunu düşünüyorum. İletişim konusunda çok donanımlı olsanız da ergenler konusu ayrı bir gelişim bilgisine ve dahası onlarla uzun zaman geçirip tecrübe kazanmayı gerektiriyor.

 Danışma seanslarından bu yanlış algılara birkaç küçük örnek vermek istiyorum.

 Anne-baba daha çok çalışsın diye “herkes yapıyor sen de yaparsın” dediğinizde

 Ergen: “herkes yapıyor, demek ki ben aptalım” diye algılayabiliyor ya da

 Anne-baba daha fazla puan alabileceğini düşünerek “sen istikrarlı davran yeter” dediğinizde

 Ergen: “Bana güvenmiyorlar, puanlarını düşüreceksin demek istedi”

 Biz eğitmek adına “terbiyeli çocuklar sesini yükseltmez” dediğimizde

 Ergen: “Ben sesimi yükseltiyorum demek ki terbiyesizim” şeklinde algılayabiliyor.

Aslında olaylar, durumlar, sözler aynı olsa da algılarımız farklı olabilir. Yani aynı yaştaki bir arkadaşımızla da farklı algılara sahip olabiliriz. Bu nokta da bile anlaşmak, iletişim kurmak her zaman doğru anlaşılmaya neden olmazken ergenler için bir de beyinlerinin farklı çalışması ve buna bağlı olarak farklı algıları olmasını onları asgari düzeyde anlamak adına anlamlandırabilir olmak gerekiyor…

Ergenlik acıların çekildiği, yanlış anlaşılmalarla iletişim çatışmaların yaşandığı bir dönem olarak yaşanabileceği gibi bir fırsatlar, değişim ve gelişim dönemi olarak da geçirilebilmesi bu dönem hakkında doğru bilgi edinmekle mümkündür. Ergen ne anlaşılmaz ne de asidir. Sadece onu anlamak, azıcık emek ve çaba gerektirir…

Psikolojik Danışman&Psikodramatist

Perihan Demirbaş

Bu yazı toplam 8462 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Psk. Dan. Perihan DEMİRBAŞ Arşivi