Ülkemizde birçok alanda kimlik karmaşası yaşanmakta. Bence bu karmaşanın en koyusunu mesleki yaşantıda görmek mümkün.

            Bana gelen bir e-posta yönlendirdi bu yazıyı yazmaya. Okurlarımızdan birinin bana gönderdiği e-postayı sizinle paylaşmak istedim.Gelen e-posta aynen şöyleydi: Merhaba Mustafa Bey! İnsanlarla, onların problemleriyle kafa yormak güzel bir şey. Ama benim de karıştıran bir konu var. Günümüzde ruhsal sorunlarla ilgilenen birçok meslek dalı var (Psikolog,Psikolojik danışman,Psikiyatrist vb). Ruhsal bir sorun yaşadığımızda,sorunun türüne göre hangisine başvurmalıyız? İlk önce hangisine gitmeliyiz? Bu mesleklerin tam olarak hangi konularda uzman olduklarını,nasıl yaklaşacaklarını bilemiyoruz. Bizi bilgilendirirseniz seviniriz. Çalışmalarınızda başarılar. (S.T/İzmir)

            Bence çok haklı ve üzerinde gerçekten durulması gereken bir soru. İnsanların, bu meslek dallarının nasıl bir eğitim aldıklarını, ne tür işlevlerde bulunduklarını bilmeleri en doğal hakları. Bende okurumuzun örnek verdiği meslek dallarını ele alarak farklılıklarına değinmeye çalışacağım.

            1-Psikolog: Psikolog,üniversitelerin fen-edebiyat fakültelerinin “Psikoloji” bölümünde 4 yıllık lisans eğitimi almış bireydir. Bu bireylere dört yıl içerisinde herhangi bir hedef kitle gösterilmez. Yani mezun olduklarında hitap edecekleri bir hedef kitle mevcut değildir. Hedef kitlelerinin belli olması için lisans eğitimi sonrasında yüksek lisans eğitimi alıp herhangi bir konuda “uzman” unvanı almaları gerekmektedir. Örnek de vermek gerekirse; psikoloji eğitiminden mezun olduktan sonra klinik psikoloji üzerine yüksek lisans yapılırsa unvanı “klinik psikolog” olur ve hedef kitlesi belirlenmiş olur. Unutmadan şunu da söylemek gerekir ki psikologların ilaç yazma yetkileri yoktur.

            2-Psikolojik Danışman: Psikolojik danışman üniversitelerin eğitim fakültelerinin “Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık” bölümünde 4 yıllık lisans eğitimi almış bireydir. Bu 4 senelik eğitim çerçevesinde hedef kitleleri belli olmuş bireylerdir. Buna yönelik dersler alırlar. Hedef kitleleri “normal” bireylerdir. Yani günlük yaşamda uyum sorunu yaşayan, kendini ve çevresini tanımakta zorlanan ve kendini gerçekleştirme konularında yardım sunulması gereken bireylerdir hedef kitle. Psikologlar gibi psikolojik danışmanlarında ilaçlı tedavi sunma yetkisi yoktur.

            3-Psikiyatrist: Ülkemizde, devlet tarafından en üst seviyede (ruhsal sorunlar ve hastalıklar alanında) görülen bireydir. 6 senelik kapsamlı bir “Tıp” eğiti sonrasında uzmanlığını psikiyatri alanında yapmış bireydir. Psikiyatrist gerektiğinde terapi gerektiğinde ilaçlı tedavi yöntemlerini kullanabilir. Hedef kitlesi olarak bir sınırlama getirilmesi söz konusu değildir. Her türlü bireyin her türlü ruhsal sorunuyla ilgilenirler.

            Meslek dallarıyla ilgili yaşanan bu karmaşanın biraz da olsa giderilebilmesi için umarım aydınlatıcı bilgiler vermişimdir. Bazı karmaşaların daha aza indirilebilmesi arzusuyla…