Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL

Adam dediğin kadının değerini bilmeli

Adam dediğin kadının değerini bilmeli

Çalışan kadının birçok derdi var. Hele bir de bu kadın boşanmış ve çocukluysa. Emine Hanım 38 yaşında, boşanmış ve on beş yaşında bir kızı var. Maddi olarak gayet iyi kazandıran bir işi var. Fakat, gözünden hiç yaş eksik olmamış anlattığına göre. Başından talihsiz bir evlilik geçmiş.

Eşi ilk tanıştıklarında çalışıyormuş. Evlendikten birkaç ay sonra, türlü sebepler uydurup işten ayrılmış. Sonrasında, bir türlü iş bulamamış, aslında iş imkânları hayli fazlaymış. Hatta Emine Hanım kendi çalıştığı şirkette bir iş bile bulmuş. Fakat iş görüşmesine gittiği zaman, görüşmeyi yapan kişiye, "Beni eşim zorla gönderdi, aslında ben bu işi istemiyorum" gibi şeyler söylemiş. Tahmin edeceğiniz gibi bu iş de olmamış. Adam gayet rahat, asıl amaç çalışmadan yaşamak. Armut piş, ağzıma düş durumu. Nasıl olsa eşinin durumu müsait, neden ben çalışayım gibi bir rahatlığın peşinde. Bir süre sonra, bardağı taşıran son damla damlamış ve artık Emine Hanım'ın canına tak etmiş ve bu iş boşanmayla sonlanmış. Bir annenin "Canı'ndan bir parçasına söylenecek en üzücü sözlerden biri de, "Sen çok yiyorsun annenin paralarını sen bitiriyorsun" gibi kırıcı bir söz olsa gerek.

Sahtekar çıktı

Yalnızlıktan sıkılan ve dayanacak bir dal, kızına iyi muamele edecek bir hayat arkadaşı arayan Emine Hanım, aradan yıllar sonra şansını yeniden denemiş, ama bu sefer de karşısına bir sahtekar çıkmış. Bu kısmını Emine Hanım'ın ağzından dinleyelim: "Bana doktor olduğunu ve çok yoğun çalıştığı için haberleşmeden hastaneye ziyarete gelmememi söyledi. Bir süre sonra, hastaneye ziyarete gitmek üzere defalarca aradım ancak Bülent Bey bir türlü müsait olmuyordu ya da hep hastane dışında olduğunu söylüyordu. Şüphelendim ve merakıma yenik düşüp takip ettim. Hastaneye gidiyorum diye çıktı ama başka bir yere gitti. Hastanede araştırma yaptım ama öyle birinin çalışmadığını söylediler. Yüzleşince adından, işine, oturduğu yere kadar her şeyin yalan olduğunu öğrendim"

Olan oldu artık...

Bugün yaşadığı maddi ve manevi zararın faturasını yine kendi ödedi. Maddiyatın telafisi mümkün belki. Peki ya, zarar gören maneviyatın yaralarının sarılması nasıl olacak? Bu iş çok daha zor ve zaman isteyen bir süreç. İlişkilerde maddi paylaşım olmazsa olmaz, ama olmayacak bir şey daha varsa, bir erkeğin hiçbir mantıklı gerekçesi olmadan sırtını maddi açıdan kadına dayaması. Üretimde hiç bir payı olmadan tüketimde yüzde yüz katılım sağlaması. Özellikle orta yaş üzeri erkeklerde görülen bu tembellik sendromuna dikkat edin hanımlar. Saygı ve sevgiyi hak etmek için, bir ilişkide herkes üzerine düşen görevi yapmalı. Kadınlar kadınlığını, adamlar da adamlığını bilmeli...!

Bu yazı toplam 4964 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Uzm. Psk. Ceyda ŞENEL Arşivi