Ruhun mevsimle dansı
Bahar geldi. İçimize mis gibi baharın o taze çiçek kokularını çekiyoruz. Güneşin artık kendini esirgemediği günleri yaşıyoruz. İnsanın içine sebepsiz bir huzur ve mutluluk doluyor. Buraya kadar her şey mükemmel görünüyor değil mi? Fakat bu güzel tablo her zaman böyle kalmıyor. Bazı kişiler bu dönemi daha farklı yaşayabiliyorlar.
Keşkeler su yüzüne çıkabilir
Bahar doğanın yeniden canlanması ve uyanışı sembolize eder. Yeni bir başlangıç geçmişte beklide yapamadıklarımız ve geride bıraktığımız keşkeleri aklımıza getirir. Bu bakış açısına göre bir pişmanlık ve huzursuzluk yaşamamıza sebep olabilir.
Biyoritm değişiyor
Baharın gelmesiyle vücudumuzdaki biyoritm de değişime uğruyor. Saatlerdeki değişim sabah kalkmakta zorlanan insanlar için bir kat daha zorluk çekmelerine sebep oluyor. Genelde uykuda bölünmeler, uykuya dalmada sorunlar, ya da erken kalkamama yaşanabiliyor. Yani, kaliteli bir uyku alamama sık görülen belirtilerden biri.
Ayrıca, genelde kişi kendini sürekli yorgun hisseder. Sanki uzun süre çalışmışçasına elini kolunu kaldıracak hali dahi yokmuş hisseder. Genelde farklı aktivitelerden kaçarlar. Mümkün oldukça evde uyuyarak vakit geçirmek isterler. Birçok kişi güneş ışığından rahatsız olur ve perdeleri kapatıp uyumayı tercih eder. Burada da vücudumuzdaki biyoritm deki değişiklik göze çarpar.
Peki bütün bu olumsuz ruh halinden nasıl kurtulabiliriz?
Olumlu düşünerek işe başlayabiliriz, hani şu bardağın dolu tarafını görmek var ya işte onu yapmaya çalışmalıyız.
Olaylar karşısında, bizim onları nasıl gördüğümüz ve yüklediğimiz anlamların önemli olduğunu unutmamalıyız.
Her zaman olduğu, gibi bol bol egzersiz yapmalıyız.
Ayrıca uyku saatlerimize dikkat etmeliyiz her gün aynı saatte yaymaya özen gösterip erken kalkmaya çalışmalıyız.
Bu geçiş döneminde vitamin desteğinin de faydalı olacağını düşünüyorum.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.