Olaylar karşısında farklı tepkiler veririz. Bu tepkilerinin hepsi bilinçli olmaz. Bilinçaltımız dışarıdan gelen tehlikelere karşı bizi uyarır ve bir şekilde ruhumuzu savunmaya geçiririz. Bunu yaparken de savunma mekanizmalarından yararlanırız.

Buna bilinçaltının otomatik olarak kalkanları indirmesi de diyebiliriz. Yapıyı su şekilde açıklayabiliriz, daha önceki yazılardan da hatırlayacağınız gibi, id yani (dürtüsel ihtiyaçlarımız), süper ego (vicdanimiz) ego ikisi arasındaki dengeyi kuran yapı olarak sistemi üçe ayırmıştık.

Burada egoya karşı dışarıdan gelen tehlikeleri önleme adına bir takim farklı sistemler kullanırız fakat bunları bilinçli yapmayız. Amaç iç dengenin zarar görmemesidir.

"Bastırma" Repression

Örneğin geçmişte yaşadığımız ve bizi çok rahatsız eden bir anıyı düşünün. Bunu sistem otomatikman bilinçaltına hapseder. Bu olayı hatırlamayız ta ki onu hatırlatacak bir deneyim yaşayana kadar, ya da hipnoterapi yöntemini kullanarak bu anıyı hatırlamak mümkün olabilir. Bu tamamen sistemde nasıl yerleştirildiği ve ne şiddette içsel dengeyi tehdit ettiğiyle ilgilidir. Örneğin çocukluk döneminde yaşanan cinsel tacizlerle baş etmek birçok konudan çok daha zordur. Savunma mekanizmalarından 'Bastırma' kullanılarak bilinçaltının derinlerine itilir. Birçok ruhsal sorunun ana kaynağı olan bu durum terapi esnasında ortaya çıkabileceği için profesyonel anlamda çalışma ve analiz gerekir.

"Bahane Bulmak" Rationalization

Burada da egoyu rahatsız eden durumdan kaçınmak için tabir yerindeyse, bahaneler uydurup egonun iyi hissetmesini sağlarız. Sevilen kişi tarafından terk edildiğinde kişinin bin bir bahaneler uydurup kendini iyi hissetmeyi sağlamasıdır. "zaten çok çirkindi","hiç güvenilir biri değildi" gibi bahanelere sığınılabilir.

"Yansıtma" Projection

En çok kullandıklarımızdan biridir. Kişi kendinde var olan olumsuz duygu ve düşünceleri karşısındakine yansıtır. Bütün gününü çevresindeki kişilerle kavga ederek geçirmiş bir kişi düşünün. Akşam eşiyle buluşur ve daha ilk dakikadan itibaren kendisinin neden bu kadar sinirli olduğunu eşine sorar ve eşi ben sınırlı değilim dese de bir türlü inandıramaz çünkü kendisi ateş püskürüyordur asıl sinirli olan da kendisidir.

"Gerileme" Regression

Bu mekanizmada kişi çocukluğuna geri döner. Örneğin küçük bir çocuk kendinden daha küçük ve ilgiye muhtaç bir bebek gördüğünde çevredekilerin ilgisini kaybetmeme adına birden bire bebekliğine geri dönüp, parmağını emmeye, altını ıslatmaya ve düzgün konuşuyor olmasına rağmen bebek gibi konuşmaya başlayabilir.

Yukarıda anlattıklarımız sık kullandığımız savunma mekanizmalarından sadece bir kaçı. Buradan da anlaşılacağı gibi iç sistemimizin müdahalemiz olmaksızın ne kadar da mükemmel çalıştığına bir kez daha tanık olduk.