Kadınlarda ayrılık hormonu
Kadınların yüzde 73’ü ayın 10 gününü regl dönemine bağlı olarak sıkıntılı geçiriyor. Bu dönemde yaşanan sıkıntılar fiziksel olmaktan çok ruhsal ve davranışsaldır. Genellikle şu ifadelerle sıklıkla karşılaşılır: “Mutsuzum, eşim beni hiç anlamıyor, kendimi çirkin hissediyorum, sürekli bir şeyler yemek istiyorum, midem bulanıyor, başım ağrıyor, işe gitmek istemiyorum...” Bunların sebebi bu dönemde ortaya çıkan hormonal sorunlardır. Psikiyatride “premenstrüel disforik sendrom” olarak adlandırdığımız bir tablodur. En büyük özelliği anlam verilmeyecek şekilde bir davranış değişiminin yaşanmasıdır.
‘ÖZEL İSTATİSTİKLER’
Amerika’da yapılan araştırmaya göre adet dönemindeki ruhsal sorunlar toplumun yüzde 2-10’unu etkiliyor.
• Orta dereceli semptomlar ise toplumun yüzde 30-80’inde görülür.
• Belirtilerin ortalama görülme yaşı yirmidir.
• Bir araştırmada kadınların yüzde 7,5’inin bu dönemde işe gitmediği saptanmıştır.
• Bu alanda yapılan bilimsel bir araştırmada, hastaların yüzde 65’inin birinci dereceden akrabalarında majör depresif bozukluk olduğu ortaya çıkmıştır
Bu dönemde gerçekleşen yoğun hormon değişikliği sebebiyle kadınlar bazen aşırı duygusal, bazen aşırı öfkeli, bazen ise aşırı kaygılı davranabiliyor.
İLİŞKİYE DUYGUSAL DARBE
Bu nedenle ilişkilerde bozulmalar yaşanabiliyor. Çünkü erkekler bu dönemlerde kadınların yaşadıklarını abartı ve nazdan ibaret görebiliyorlar. Bilindiği gibi bu dönemde kadınların vücutları su topluyor ve şişiyor. Yüzde ve vücutta akneler oluşuyor. Regl döneminde bazen aşırı terleme de görülebiliyor. Hem değişen hormon seviyeleri hem de fiziksel özellikler sebebiyle kadınlar normalde olduğundan daha kötü bir görünüşe sahip olduğuna inanıyor. Bu durumda kendini değersiz hissetmeye başlıyorlar. Bu da ilişkiyi zedeleyebiliyor. Sırf bu dönemin mantığını kavrayamayıp, yardım almamaktan dolayı boşanabilen eşler olabiliyor. Çünkü adet dönemi kadını neredeyse tamamen değiştiriyor. Regl dönemindeki duygusal iniş çıkışlar, adapte olunamadığı taktirde ilişkiyi bitme noktasına getirebiliyor.
YAKLAŞIM NASIL OLMALI?
• Bilinçli ve bilgili olmak ilk adımdır. Bu dönemde yaşananları eşlerin karşılıklı paylaşmaları ve nasıl davranacakları hususunda işbirliği yapmaları önemlidir. Bu dönemde daha çok sıvı tüketmek, sebze-meyve yemek, yürüyüşler yapmak, ortamı sakinleştirmek, kahve ve kafeinli içkilerden uzak durmak, gevşetici bitki çayları içmek faydalı olacaktır. Eğer durum eşlerin başa çıkabileceği gibi değilse psikiyatri uzmanından yardım alınmalıdır. Adet dönemi sendromunun hormonal bozukluk olduğunu unutmamalı. Bu sendromun sebebi her ne kadar hormonal olsa da tedavisi psikiyatriktir. En etkili ilaçlar antidepresanlardır. Beraberinde kalsiyum, magnezyum, A, E ve B6 vitamin takviyesi yapılabilir. Bu sendromun tedavisi adet döneminde başlayıp bitmez. Bu bozukluk için hem ilaç tedavisi hem de psikoterapi daha kalıcı çözümler sunar.
Bu belirtiler varsa uzmana görünün
• Mutsuzluk, karamsarlık, sürekli ağlama
• Ölme isteği, intihar fikirleri
• Çaresizlik hissi
• Ciddi kaygı ve gerginlik
Duyguların birden/aniden değişmesi
Öfke kontrolsüzlüğü, aşırı sinirlilik
• Tahammülsüzlük
Daha önce yapılan aktivitelere artık ilgi duymama
• Enerji yoksunluğu, sürekli yorgunluk, rehavet, bezginlik
• İştah kapanması ya da tam tersi aşırı yeme, belli başlı yiyecekleri aşerme
• Uykusuzluk, aşırı uyku
• Unutkanlık
• Boğulma, kontrolden çıkmış gibi hissetme
• Çarpıntı, terleme, baş ağrıları, eklem ve kas ağrıları, kilo alımı, ses ve kokulara aşırı hassasiyet, aşırı şişkinlik ve göğüslerde hassasiyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.