Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Ergenlik Dönemi Depresyonları

Ergenlik Dönemi Depresyonları

Ergenlik çağında yaşadıkları duygusal çalkantılarla baş edebilenler kadar edemeyenler de var. Kendini boşlukta hissetme, hayattan zevk alamama, hatta intihar düşüncesi de depresyonun belirtileri arasında yer alıyor.

Sık gördüğüm ve kolayca gözden kaçtığı için ciddi sorunlara yol açan bir problem ergen depresyonu. Nedenlerini bilmek ve dikkat etmek gerekiyor. Ergenlik dönemi, erişkinler tarafından neşe ve çılgınlık olarak algılansa da düşünürler, ergenliğin hüzün olduğunu söyler. Bahsedilen hüzün, yitirilen ve bir daha asla bulunamayacak çocukluğa duyulan hüzündür. Gerçekten de tüm şaşırtıcı davranışlara karşın, ergenler çoğunlukla mutsuz, durgun, isteksiz görünür. Çünkü birçok ergen, ergenliğin getirdiği duygusal çalkantılarla çevreye fark ettirmeden baş edebilirken, bir kısmı için bu kolay olmaz. Bu nedenle bazen depresyon çok ciddi düzeyde olmasına rağmen, aile tarafından fark edilmez. Kendini üzgün, boşlukta hissetme, günlük aktivitelere ilginin azalması, zevk alamama, aşırı kilo kaybı ya da kilo alımı, uyuyama ya da aşırı uyuma, devamlı nedeni bilinmeyen huzursuzluk, bazen hiçbir şeyi umursamama, yorgunluk, bitkinlik hissedip adeta elini bile kaldıracak gücü bulamama, işe yoğunlaşamama gibi durumlar, depresyonun belirtileridir. Bunlara ek olarak kendini değersiz, anlamsız hissetme, suçlama, intihar ve ölüm düşüncesi, planları ve girişimleri olabilir. Depresyon, 'duygu durum bozuklukları' başlığı altında, birbirinden farklı nedenler ve tablolar içeren sorunların bir kısmına verilen isimdir. Depresyon, başka bir soruna eşlik edebilir ya da başka bir sorunun parçası olabilir. Aile çalışmaları, depresyonun ailesel yatkınlığını ve genetik geçişini gösterir. Depresyonda biyokimyasal bazı değişiklikler izlenir. En çok da noradrenalin ve serotonin düzeyleri farklılaşır. Bu nedenle de depresyon tedavisinde bu dengeleri yeniden düzenlemek gerekir. Yani ilaçların etkinliği bu nedenle geçerlidir. Geçen süre içinde depresyonun daha da derinleşmesine ve intihar gibi olumsuzlukların ortaya çıkmasına neden olur. Sosyal destek eksikliği, bozuk ebeveynçocuk ilişkisi, olumsuz yaşam olayları gibi durumlar, depresyona yol açabilir. Ama bilindiği gibi bu durumlar tüm ergenlerde depresyon nedeni olmaz. Bu durumun depresyona yol açması için kişinin biyolojik ve ruhsal yatkınlığı olması gerekir. Can sıkıntısı, arkadaş ve etkinliklere ilgide azalma, sevilmediğini düşünme, kendine saygısında azalma, ergenlerde depresyonu düşündürmelidir. Okuldan, evden kaçma, madde kullanımı, davranım sorunları depresyon belirtisi olabilir.

DEPRESYON RİSKİ NASIL BELİRLENİR?

Belirgin risk etmenleri: Ailede depresyon, intihar, ruhsal bir hastalık öyküsü (özellikle duygu durum bozuklukları, kaygı bozuklukları, madde kötüye kullanımı), çocuklukta kaygı bozukluğu başlangıcı olması...

Diğer risk etmenleri: Çocuklukta Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) başlangıcı, madde kötüye kullanımı, çevrede sürekli ve şiddetli stres faktörlerinin olması (cinsel taciz, fiziksel taciz, ilgisizlik).

Ayrıca okuldaki başarısızlık, gay, lezbiyen, biseksüel, transseksüel olmak, zorbalığa maruz kalmak (kurban olmak) gibi durumlar depresyonun hem nedeni hem de sonucu olabilir. Bir ergenin risk grubunda olduğu saptanırsa; bu risk aileye ve gence anlatılmalıdır. Aralıklı olarak psikiyatri kontrolü yararlı olabilir. Başka sorunlarla karışabileceği ve ergenlik dönemi özelliği sanılabileceği için ergen depresyonu kolayca gözden kaçabilir. Özellikle intihar riskini iyi değerlendirmek gerekir. Depresyon, ergenin yardım çağrıları ve intihar söylemleri gözden kaçarsa, ani intiharla karşılaşılabilir. Şüphelenildiği zaman doktor yardımı almak uygun olur. Psikiyatrist tarafından değerlendirildikten sonra, uygun ilaçlar kesinlikle bir hekim tarafından başlanarak, yeterli süre ve dozda kullanılmalıdır. Bir yandan da hastanın hekimiyle psikoterapiyi sürdürmesi gerekir. İlaç kullanmak, eğer hekim öneriyorsa gereklidir ve kötü sonuçları engeller. Kişinin ilacını veren ve konuyu bilen hekimiyle psikoterapatik görüşmeler yapması da önemlidir. Bu arada ergenin depresyonunun nedenleri araştırılarak, evde ve okulda gerekli düzenlemeler yapılır.

Alıntı Kaynağı: Sabah

Bu yazı toplam 9808 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ Arşivi