Merhabalar, sevgili arkadaşlar… Yine sizlerle beraberim.. Bu kez, tercih döneminden çok daha önce, sizlerle beraberim.  Şu an birçoğunuz, üniversite hayatına başladınız ve yolunuza emin adımlarla ilerliyorsunuz. Üniversiteyi kazanan arkadaşları tekrar tebrik ediyor, üniversite hayatlarında başarılar diliyorum. Sınava yeni girecek adaylara  ve tekrar sınava girecek  adaylara da, göze almış oldukları bu yol da sonsuz başarı dileklerimi gönderiyorum. Başlamanız ile gösterdiğiniz cesareti, özveriyi, emeği, umuyorum ki,  önümüzdeki yıl, üniversitesi öğrencisi olarak taçlandıracaksınız. Siz yeter ki, kendinize her  zaman inanın ve inanmaktan asla vazgeçmeyin..

En son yazdığım kelime çok önemli “inanmaktan vazgeçmeyin”..  İnanmaktan vazgeçmek demek, hedeflerden vazgeçmek demektir, geleceğinizden ödün vermek demektir. Aslında sözüm size değil, biliyorum ki, siz çoktan umutlarınızı geleceğinize ektiniz, en sonunda onun yeşermesini bekliyorsunuz. Asla endişe düşmeyin, siz inandıkça, güvendikçe, geleceğinizde sizi, yemyeşil yapraklarla bezeli bir hayat bekliyor olacaktır.

Şu an sınav maratonunun tam ortasına doğru geliyorsunuz. Nisan’da sizi, ilk sınavınız YGS bekliyor. Sınav içeriği konusunda, rehber öğretmenleriniz tarafından, yeterli derecede bilgilendirildiğinizi düşünüyorum. Kısaca bahsetmek gerekirse, eski sistemde yapılan, EA-1, SAY-1, SÖZ-1 bölümünün benzeri.  Yalnız, dikkat etmeniz gereken bir nokta var, geçen yıl, bu sınavdan çok iyi alan öğrenciler, LYS sınavlarında tökezlemişlerdi. Bu da, bu sınavdan sonra “ben üniversiteli oldum” duygusuna kapılmanın vermiş olduğu bir sonuçtu. Siz, siz olun, asla tüm sınavlarınızı tamamlamadan, hedefinizi tamamlamış olarak görmeyin. ÖSYM, bu sistemde size baraj geçirirken, asıl seçmeyi LYS sınavlarında gerçekleştiriyor. Tabii ki, bu sözüm  meslek liselilerin ağırlık verdiği bölümler hariç, 4 yıllık bir üniversite düşünen adaylar için. 2 yıllık ve, 4 yıllık meslek lisesi mezunlarının seçebildiği bölümü düşünen adaylar ise, YGS sınavı ile, kendi geleceklerini   çizmiş olacaklar.

Bu maratonun ne kadar yorucu olduğunu biliyorum. Kimse için, 1 yılını, bir  sınav için adamak kolay değildir. Bu sınavı göze almak, birçok şeyden de vazgeçmek demektir. Gezmeye daha az zaman ayırmak, daha az tv seyretmek, daha çok çalışmaya zaman ayırmak, sabırlı olmak, özverili olmak ve daha sayamayacağım birçok şey.  Bir başka deyişle, sınava hazırlanmak;

Sınava girmek sadece, eline bir kalem ve silgi alıp sınava girmek değildir. Karşına çıkan şıklarda,    geleceğine doğru adımı işaretlemektir.

Her testi çözerken, aslında soruyu kendinize sormanızdır.  Ben ne için çalışıyorum? Aşağıdaki cümlelerden hangisi benim hedefime aittir?

Bir karekök sorusunda,  köklerinizden kurtulup,  yüklemi olmayan cümleler gibi, geleceğinize giden, formülün ne olduğunu bilmektir.

Aynanın karşısına geçtiğinizde, gözlerinizdeki inancı hissetmek ve o gözlerinizle, aynadaki kendinizi de inandırmaktır.

Her soruyu çözdüğünüzde,  cevap anahtarınız da, doğru hedefin işaretlenmesidir.

Sonuna kadar götürebilecek kadar cesur, ve sonunu görebilecek kadar azimli olmanız demektir.

En önemlisi,  “gelecek     “ kelimesinin gerçek  anlamını bilmenizdir.  GELECEK  YALNIZ SİZDEDİR…