Bir çırpıda hem teog kaldırıldı, hem de üniversite sınav sistemi değişti, ancak gençlerin akıllarındaki soru işaretleri ise hala silinmedi.

Ani bir kararla verilen bu tarz sistem değişiklikleri, öğrencide, ne yazık ki,  zaman ve motivasyon kaybına yol açabilmektedir. Bu kaybın oluşmasında da, en büyük etkenlerden birisi, teog, ygs-lys'ye odaklanan öğrencilerin, belirsizlikler karşısında dikkat eksikliği yaşamalarıdır. Öğrenci yeni sistemi anlayacak, adapte olacak derken, zaman geçmekte ve derslerden de kopmalar yaşanabilmektedir. 

Ayrıca öğrenciler için, bu dönem kendilerini ifade etme ve gerçekleştirme dönemi de olduğu için, çok hassas bir yapıya sahiptirler. Sınavdan güzel bir puan alıp, üniversiteye yerleşmek bir anlamda kendilerini kanıtlamak anlamına gelmektedir. Böylece, hem üzerlerinden büyük bir yükü kaldırmayı, hem de birçoğunun yaşadığı aile ve mahalle baskısını da kırmak istemektedirler.

Sonuç itibariyle, yeni sistemle ilgili kararlar alındı ve ne yazık ki zamanı geri döndüremiyoruz. Ancak, ileriye dair motivasyonumuzu ve isteğimizi canlı tutmak da bizlerin elimizde. Bu sebeple, aşağıda psikolojik açıdan sıraladığım maddeleri, hem öğrencilerin hem de ailelerinin okumasının, durumun hassasiyetini daha iyi anlamaları açısından önemli olduğu kanaatindeyim.

Maddeleri sıralayacak olursak;

*Öncelikle, kendiniz ile ilgili farkındalığınızı kesinlikle kaybetmemelisiniz. Diğer bir deyişle, şu an geleceğiniz için yola çıktığınızı, bu yolda önünüze engellerinde çıkabileceğini ama ne olursa olsun yolunuzdan dönmeyeceğinizi kendinize söylemeli ve bunu ilke edinmelisiniz.

*Motivasyon ve dikkatinizin daha çok dağılmaması için, artık sistem ile ilgili, kendi rehber öğretmenleriniz ve yetkili kişilerin bilgileri dışındaki diğer doğru-yanlış söylemlerle zihninizi meşgul etmemelisiniz.

"Öğrencinin kendini gerçekleştirme adına yapacağı en önemli olaylardan birisi de,  kendisi ve ailesi tarafından ödüllendirilmesidir. Özellikle, bu yoğun gündemde zihnini dinlendirmezse, rahatlamak için zaman ayırmazsa, ailesi de ona bu imkan ve zamanı sağlamazsa, öğrenci uzun maratonda yorulmalar ve kopmalar yaşayabilecektir.  

*Özellikle sistem değişikliği sebebiyle, adapte olamayan ve derslerinde başarısı düşen öğrencilere, öğretmenleri ve aileleri tarafından destek ve hoşgörü gösterilmesi şarttır. Problemi dinlenmeyen öğrenciler, bu durumu iyice içselleştirebilir ve bilinçaltına atabilirler. Bu tarz aşılamayan problemlerde, onların sadece eğitim hayatlarını değil, tüm hayatlarını etkileyebilir. Bu sebeple, bu geçiş döneminde, öğrenciler kendilerini ifade etmeleri gerektiği kadar, aileler ve öğretmenleri de onlara her zamankinden daha çok zaman ayırmalıdır.

*Son olarak, bu süreci daha iyi aşabilmeniz adına, sistemi ve planlı çalışmayı ilke edinmiş öğretmen ve arkadaşlarınızı örnek ve rol model alarak almanızı tavsiye ediyorum. Çünkü, siz onları örnek alırken, kendinizi sistemli ve planlı öğrenmeye daha çok motive edecek, bu davranışları da farkında olmadan özümseyecek ve öğreneceksiniz.  

Hayatta her daim kendinizden emin, istikrarlı ve başarılı olmanız dileğiyle…