PDR Mezunlarına Psikolojik Danışmanlık Merkezi Açma İzni

PDR Mezunlarına Psikolojik Danışmanlık Merkezi Açma İzni
Resmî Gazete'de yayımlanan yönetmelik değişikliğiyle, Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) mezunlarına özel rehberlik ve psikolojik danışma merkezleri açma izni tanındı. PDR mezunları artık bireylerin gelişimine yönelik hizmetler sunabilecek.

PDR Mezunlarına Psikolojik Danışma Merkezi Açma Yetkisi Tanındı

Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) mezunlarına özel rehberlik ve psikolojik danışma merkezi açma hakkı tanıyan yönetmelik değişikliği, 3 Ocak 2025 tarihli Resmî Gazete’nin 32771 sayılı mükerrer sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Millî Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde yapılan değişiklikle, bireylerin kendilerini tanımalarına, psikolojik iyilik hallerini artırmalarına ve mesleki gelişimlerine katkı sağlayacak profesyonel destek hizmetleri sunan merkezlerin açılması düzenlendi.

Yönetmelikte, "rehberlik ve psikolojik danışma merkezleri", bireylere yönelik bireysel ve grup danışmanlığı hizmetlerinin yanı sıra, mesleki bilgi ve beceri kazandırmaya dönük eğitimlerin verildiği özel öğretim kurumları olarak tanımlandı. Bu merkezlerin yönetimi ve işleyişi, Millî Eğitim Bakanlığı denetiminde yürütülecek. Ayrıca, merkezlerin program içeriklerinin Bakanlık onayına tabi olacağı ve müdür, psikolojik danışman veya psikolog gibi uzman kadrolarla hizmet vereceği ifade edildi.


Resmi Gazetenin ilgili sayısına aşağıdaki bağlantıdan ualaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2025/01/20250103-1.htm


Bu düzenlemeyle, PDR mezunlarının mesleki alanda daha etkin rol alarak kendi iş yerlerini kurma imkanına kavuştuğu vurgulandı. Yönetmelik, bireylerin psikolojik danışmanlık hizmetlerine erişimini artırmayı hedeflerken, ilgili standartların belirlenmesi ve denetim süreçlerinin Bakanlık kontrolünde olacağını belirtti.

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezleri Eğitsel Faaliyetler ve Mesleki Kurslar

Rehberlik ve Psikolojik Danışma Merkezleri, bireylerin gelişimine katkı sağlamak ve toplumsal ihtiyaçlara cevap vermek amacıyla eğitim, mesleki gelişim ve psikolojik destek alanında çeşitli programlar sunacaktır. Bu kapsamda, Resmî Gazete’de yayımlanan yeni yönetmelikle birlikte EK-18’de belirtilen programların yanı sıra Talim ve Terbiye Kurulu onaylı diğer konularda da eğitimler düzenlenebilecektir.

EK-18 Program Listesi:

  • Eğitsel Danışmanlık
  • Akademik Kaygı
  • Akran Zorbalığı
  • Bağımlılık (Madde ve dijital bağımlılık)
  • Çocuk Eğitimi ve Aile
  • İletişim Becerileri
  • Kayıp ve Yas Sürecine Destek
  • Kendini Tanıma ve Mesleki Yönelim
  • Psikolojik İlk Yardım
  • Temel Yaşam Becerileri
  • Manevi İyi Oluş
  • Manevi Başa Çıkma
  • Yaşamda Anlam/Anlamlı Yaşam
  • Diğerkamlık
  • Şükran ve Minnettarlığı Geliştirme
  • Sosyal Bağ
  • Olumlu Sosyal Davranışlar

Bu merkezlerde bireylerin kendilerini tanımalarına, karar verme ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine, akademik ve kişisel alanlarda başarılarını artırmalarına yönelik destekler sağlanacak. Ayrıca, manevi iyi oluş ve psikolojik iyilik hallerini destekleyecek çalışmalar da yürütülecektir. Eğitimlerin içeriği, bireylerin ihtiyaçlarına göre zenginleştirilerek hem bireysel hem grup formatında sunulacaktır.


İlandır

TERAPİSTLER İÇİN GÜNCEL KAYNAKLAR


Türk PDR Derneği: Olumlu Bir Gelişme

Türk PDR Derneği Başkanı Mesut Yıldırım, Resmî Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliğini sosyal medya platformu X üzerinden duyurdu. Yıldırım, yaptığı paylaşımda, “MEB Özel Psikolojik Danışma ve Rehberlik Merkezleri hayırlı olsun” ifadelerini kullandı ve yönetmelikle ilgili detayların yer aldığı Resmî Gazete bağlantısını paylaştı.

Paylaşımda, yönetmelik kapsamında rehberlik ve psikolojik danışma merkezlerinin bireylerin kendilerini tanımalarına, karar verme ve problem çözme becerilerini geliştirmelerine, psikolojik iyilik hallerini artırmalarına yönelik bireysel veya grup olarak profesyonel destek sunabileceği vurgulandı. Ayrıca, bu merkezlerin bireylerin mesleki bilgi ve becerilerini artırmalarına yönelik eğitimler düzenleme yetkisine sahip olduğu belirtildi.

Türk PDR Derneği ve Türk PDR Topluluğu etiketlenerek yapılan paylaşım, meslek camiasında olumlu bir yankı buldu. Yönetmelik, PDR mezunlarının kendi alanlarında daha aktif rol alabilmelerine olanak sağlayarak, bireysel ve toplumsal faydayı artırmayı hedefliyor. Bu düzenlemenin, rehberlik ve psikolojik danışma alanında hizmet standardını yükseltmesi bekleniyor.

Türk Psikologlar Derneği'nden Tepki

Türk Psikologlar Derneği (TPD), bu değişikliğe tepki göstererek, psikoloji biliminin ve uygulama alanlarının tüm dünyada yasal sınırları net bir şekilde çizilmiş, bağımsız bir çalışma alanı olduğunu vurguladı. TPD, ülkemizde eğitim alanında yürütülen danışmanlık çalışmalarının lisans düzeyinde ayrı bir bölüm olarak açılmasının, alanda bitmek bilmeyen sorunlara yol açtığını belirtti. Ayrıca, Yükseköğretim Kurulu (YÖK), Sağlık Bakanlığı ve MEB gibi kurumların birbirinden bağımsız yönetmelik ve uygulamalarının, kapsayıcı bir yasanın eksikliği nedeniyle psikolojinin uygulama alanlarında çatışma ve belirsizlikler yarattığına dikkat çekti.

TPD, devlet ciddiyetinin, herhangi bir mesleğin uygulama alanlarının yasal olarak açık ve net bir şekilde tanımlanmasını gerektirdiğini ifade ederek, bu tür düzenlemelerin meslek alanlarının sınırlarını belirsizleştirdiğini ve meslek mensupları arasında yetki karmaşasına neden olduğunu savundu. Dernek, ilgili kurumları, psikoloji biliminin ve mesleğinin bağımsızlığını koruyacak yasal düzenlemeler yapmaya davet etti.

PDR Uzmanları TPD'nin Tepkisi Bilimsel Değil Mesleki Şövenizim

Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği’nde yaptığı değişikliğe Türk Psikologlar Derneği'nin (TPD) gösterdiği tepki, PDR alanında faaliyet gösteren bazı uzmanlar tarafından eleştirildi. Uzmanlar, TPD'nin bu tür tepkilerinin bilimsel dayanaktan yoksun olduğunu ve psikoloji biliminin kendi tekelinde olması gerektiğini savunarak bir tür "mesleki şovenizm" sergilediğini dile getirdiler.

Bu uzmanlar, TPD’nin yıllardır Psikolojik Danışma ve Rehberlik (PDR) alanına yönelik benzer tepkiler gösterdiğini ve bu tutumun PDR alanındaki profesyonelleri küçümsemeye yönelik olduğunu ifade ettiler. Tepkilerde, TPD’nin gerekçelerinin bilimsellikten uzak olduğu ve mesleki alanda iş birliğini teşvik etmek yerine bölünmelere neden olduğu vurgulandı. “Psikoloji bilimi kimsenin tekeli altında olamaz. PDR alanında çalışan uzmanlar da aynı bilimsel temele dayalı çalışmalar yapmaktadır ve bu alandaki varlıkları meşrudur” şeklindeki görüşler, uzmanların ortak eleştirileri arasında yer aldı.

Bazı uzmanlar daha da ileri giderek, TPD’nin yıllardır PDR alanına yönelik bu tür olumsuz tavırlarının “bir meslek kuruluşunun varoluş amacı” haline gelmesinin kabul edilemez olduğunu ifade ettiler. "PDR düşmanlığı, bir meslek derneğinin temel amacı olamaz. Bilimsel gelişim ve alanlar arasında iş birliği yerine, meslek grupları arasında gereksiz çatışmalar yaratmak, hem bilimsel hem de toplumsal açıdan zararlıdır" görüşünü dile getiren uzmanlar, TPD'nin açıklamalarının ciddiye alınmaması gerektiğini belirttiler.

PDR alanında çalışan profesyoneller, bu yönetmelik değişikliğinin mesleki haklarının tanınması ve hizmet alanlarının genişletilmesi açısından önemli bir adım olduğunu savunurken, TPD’nin bu duruma karşı aldığı tavrın meslekler arası bir dayanışma yerine ayrımcılığı teşvik ettiğini öne sürdüler. Uzmanlar, bu tür tepkilerin bilimsel temelden ziyade mesleki kaygılarla şekillendiğini ve PDR alanında çalışanları haksız yere hedef aldığını ifade ederek, psikoloji biliminin farklı meslek grupları arasında bir paylaşım alanı olduğunu vurguladılar.

TPD'nin Mevcut Tepkisi Önceki Yönetimlere Göre Daha Yapıcı...

Türk Psikologlar Derneği'nin (TPD), Milli Eğitim Bakanlığı’nın rehberlik ve psikolojik danışma merkezlerine yönelik yaptığı yönetmelik değişikliğine verdiği tepki, önceki dönemlere kıyasla daha aklıselim ve yapıcı olarak değerlendirildi. Bazı PDR uzmanları, TPD'nin bu yönetmelik değişikliğine dair endişelerini dile getirmesini anlaşılır bularak, meslekler arası sınırların belirginleşmesi ve düzenlemelerin daha net hale gelmesi gerektiğini vurguladı.

Uzmanlar, TPD’nin geçmişte benzer konularda sert ve dışlayıcı tutumlar sergilediğini, ancak bu kez meslek sınırlarına yönelik kaygıların daha somut ve mesleki bir dille ifade edildiğini belirtti. TPD'nin bu yönetmelik çerçevesinde dile getirdiği görüşlerin, psikoloji biliminin ve uygulama alanlarının korunmasına yönelik rasyonel bir zeminde ele alındığını düşünen uzmanlar, bu tür tartışmaların mesleki iş birliğiyle çözülmesi gerektiğini ifade ettiler.

Bununla birlikte, bazı PDR uzmanları, TPD’nin tepkisinin hâlâ yeterince kapsayıcı olmadığını ve psikoloji ile psikolojik danışmanlık arasındaki iş birliğine dayalı bir anlayışı yeterince desteklemediğini dile getirdi. Bu uzmanlar, her iki alanın da ortak bir zeminde buluşarak bireylere daha etkili hizmet sunabileceğini ve bunun için meslek örgütlerinin yapıcı bir dil kullanması gerektiğini savundular.

TPD'nin bu dönemki yaklaşımı önceki yıllara göre daha ılımlı ve yapıcı bulunurken, meslekler arası iş birliği ve ortak çözüm arayışının daha fazla teşvik edilmesi gerektiği yönündeki görüşler dikkat çekiyor. Tartışmaların, mesleklerin sınırlarının korunması kadar bireylere sunulan hizmetin kalitesini artırmaya yönelik bir zeminde sürdürülmesi bekleniyor.

Devlet aklı, lobicilik faaliyetlerinin etkisiyle değil, bilimin ışığında karar almalıdır

Türk Psikologlar Derneği'nin metninde yer alan ve dikkat çeken ifadelerden biri de "Oysa devlet aklı, lobicilik faaliyetlerinin etkisiyle değil, bilimin ışığında karar almalıdır" cümlesi oldu. Bu vurgu, ruh sağlığı alanında yapılan düzenlemelerin ve mesleklerin tanımlanmasının bilimsel bir temele dayanması gerektiğini ifade ederken, lobicilik faaliyetlerinin bu süreçteki etkisinin meslekler arası çatışmaları artırdığına işaret ediyor.

TPD'nin Haklı Tepkisi

Türk Psikologlar Derneği’nin açıklamasında yer alan şu ifadeler, psikoloji bölümünün bağımsız bir meslek olarak görülmemesine yönelik haklı bir eleştiriyi yansıtıyor:

“Sağlık Bakanlığı, psikoloji bilimini psikiyatriye yardımcı bir meslek olarak değerlendirirken, Millî Eğitim Bakanlığı bu alanı rehberlik ve psikolojik danışmanlık ekseninde destekleyici bir rol üstlenerek tanımlıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ise psikolojiyi sosyal hizmetlerin bir tamamlayıcısı olarak ele alıyor. Bu durum, mesleki kimliklerin ve uygulama standartlarının uluslararası ölçütlere uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyor.”

Bu ifade, psikolojinin farklı kurumlar tarafından farklı şekillerde tanımlanmasıyla ortaya çıkan mesleki sınır belirsizliğine dikkat çekiyor ve uluslararası standartlarla uyumlu, net bir düzenleme ihtiyacını güçlü bir şekilde dile getiriyor.


Sağlık Bakanlığı'ndan Klinik Psikologlar İçin Yeni Yönetmelik İddiası

Milli Eğitim Bakanlığı’nın rehberlik ve psikolojik danışma merkezlerine yönelik yönetmelik değişikliğinin ardından, Sağlık Bakanlığı’nın da klinik psikologlar için benzer bir düzenleme hazırlığında olduğu iddiaları gündeme geldi. Kulislerde dolaşan bilgilere göre, Sağlık Bakanlığı’nın 2025 yılı içerisinde klinik psikologların yetki ve çalışma alanlarını düzenleyen bir yönetmelik yayımlayabileceği belirtiliyor.

Bu iddialar, meslek grupları arasında geniş yankı bulurken, Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından konuya ilişkin henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bakanlık kaynaklarının sessiz kalması, iddiaların doğruluğuna dair belirsizliği koruyor. Ancak, psikoloji ve ruh sağlığı alanındaki meslek mensupları arasında bu yöndeki düzenlemenin gerekliliği ve kapsamına ilişkin tartışmalar şimdiden başladı.

Olası yönetmelik değişikliği, klinik psikologların yetki ve sorumluluklarını daha net bir şekilde tanımlayarak, meslek alanındaki sınırların çizilmesi ve hizmet standartlarının belirlenmesini hedefleyebilir. Ancak, bu konuda resmi bir doğrulama gelene kadar, konunun netlik kazanması bekleniyor. Sağlık Bakanlığı’nın konuyla ilgili açıklama yapıp yapmayacağı ise merakla takip ediliyor.


Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’ndan da Benzer Bir Yönetmelik Bekleniyor

Sağlık Bakanlığı’nın klinik psikologlar için yeni bir yönetmelik üzerinde çalıştığına dair iddialar gündemdeki yerini korurken, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın da ruh sağlığı alanında çalışan meslek mensuplarına yönelik benzer bir düzenleme yapmasının gündeme gelebileceği belirtiliyor. Psikoloji, psikolojik danışma ve rehberlik gibi alanlarda çalışan profesyoneller, farklı bakanlıklar tarafından düzenlenen yönetmeliklerin koordineli bir şekilde ele alınması gerektiğini savunuyor.

Eğer Sağlık Bakanlığı, klinik psikologların yetki ve çalışma alanlarını düzenleyen bir yönetmelik yayımlarsa, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı kurumlarda çalışmak isteyen ruh sağlığı profesyonellerinin de benzer taleplerle gündeme gelebileceği ifade ediliyor. Bu durumda, sosyal hizmet merkezlerinde veya aile danışma birimlerinde görev yapan psikologlar, psikolojik danışmanlar ve sosyal hizmet uzmanlarının yetki alanlarını belirlemek üzere yeni düzenlemeler yapılması gerekebilir.

Uzmanlar, bu tür düzenlemelerin ruh sağlığı hizmetlerinin standartlarını belirlemesi ve meslek alanlarının net bir şekilde tanımlanması açısından önemli bir adım olabileceğini düşünüyor. Ancak, bu sürecin sadece bir bakanlığın inisiyatifinde değil, Sağlık Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı gibi ilgili tüm bakanlıkların ortak çalışmasıyla yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor. Bu, hem meslek grupları arasındaki sınırların daha sağlıklı çizilmesini hem de hizmet alanlarının daha verimli şekilde kullanılmasını sağlayabilir.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın bu yönde bir adım atıp atmayacağı şu an için belirsizliğini koruyor. Ancak, ilgili düzenlemelerin gündeme gelmesi halinde, ruh sağlığı hizmetlerinin kapsam ve kalitesini artırmaya yönelik kapsamlı bir dönüşüm yaşanabileceği değerlendiriliyor. Meslek grupları, bu süreçte katılımcı bir yaklaşım beklediklerini ifade ediyor.

Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 3333 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.