Türbeler/Popüler Kültürün Durakları
İnsanların türbelerde dilek dilemeleri, burada yatan zattan medet ummaları ve çaput bağlamaları, mum yakmaları genelde ilahiyatçılar tarafından eleştirildi. Ancak eleştirilere rağmen mekânlar halk tarafından kutsal kabul edilmeye devam etti. Din referanslı popüler kültürü en canlı yansıtan mekânlar oldu.
Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din-Psikoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Ali Köse, Dr. Ali Ayten'le birlikte türbeler üzerine 2 yıl süren bir araştırma yaptı. 23 ilde 30 türbede gözlem, mülakat ve anket yöntemiyle yapılan bu araştırma Türbeler/Popüler Kültürün Durakları (Timaş Y.) adıyla kitaplaştı. Köse bu 3 bin kişiyle yüz yüze yapılan çalışmayla türbe olgusunun fotoğrafını çektiklerini söylüyor ve: "Amacımız insanların türbelerde yaptıklarını yargılamak, batıl inanç ve hurafeleri ortaya çıkarmak değil, onların anlam dünyalarını yakalamaktı. Olguyu görmeye çalıştık." diyor.
Velilerin yattığı mezarlara türbe deniyor. Türbe kelimesi halk dilinde veli zatların mezarları için değil aynı zamanda abidevi kişilerin (padişahların) mezarları için de kullanılıyor. Türkiye'de 2 bine yakın türbe var. Prof. Köse'nin çalışması bu türbelerin bir kısmının hayali olduğunu ortaya koyuyor. Zaman Gazetesinden MURAT TOKAY Köse'yle türbeler üzerine konuştu. İşte Ayrıntılar:
Türbeler için popüler dinin durakları diyorsunuz. Popüler dindarlıktan ne anlamalıyız?
Diyanet İşleri ve ilahiyat fakültelerinin temsil ettiği kitabi bir din var. Kitap ve sünnette karşılığı bulunan bir din söylemi... Bunun dışında bir de halkın ürettiği bu söyleme paralel giden bazen sapmaların olduğu bir din algısı var. Biz buna popüler dindarlık diyoruz. Kitabi din değişim göstermez. Fakat popüler din için halkın kendisinin kitabi dinden çok da uzaklaşmadan onu reddetmeden kendisinin bir üretimi diyebiliriz.
Türbe ziyareti bize mahsus bir kültür mü?
İslamiyet'in özünün ürettiği bir kültür değil. Batı toplumlarına baktığımız zaman da aynı şeyi görüyoruz. Orada da var benzer ziyaretler, ritüeller. Türkler Orta Asya'da getirdikleri şaman kültürle ve Anadolu'daki Helen kültürü İslam şemsiyesi altında bir formata bağlamış. Çaput bağlamanın, mum yakmanın kökleri Roma'ya kadar gider.
Diğer İslam ülkelerine göre türbe bizde daha mı çok?
Bu sayı bizde çok fazla. İslam ülkelerinin birçoğunda yani körfez bölgesinde sayı yok denecek kadar az. Çünkü Vahhabi kültürün etkin olduğu yerlerde türbe yok. İran bize yakın. Orada da türbeye insanların rağbeti ve onu kutsama şekilleri bizden çok daha fazla üst noktada.
İnsanlar türbeye dini vazife duygusu ile mi gidiyor? İlahiyatçılar ve Diyanet'in bu ziyaretlerle ilgili uyarıları var.
İnsanlar bu ziyaretlerle dini bir vazife yaptıklarını, kutsal bir görevi yerine getirdiklerini düşünüyorlar. Bilim dünyası da Diyanet de karşı çıkıyor. Vatandaş iki taraftan da baskı görüyor. Psikologların karşı çıkış noktalarına baktığımız zaman şunu görüyoruz: Sanki türbeye gideceklerine bize gelsin mantığı ile hareket ediyorlar.
Psikologlar türbeleri kendilerine rakip olarak mı görüyor?
Aslında türbeler psikologların vazifesini icra eden bir görev üstleniyor. İnsanlar nasıl psikoloğa gidince rahatlıyorsa türbelere gidince de rahatlıyor. Psikolog bir Güzin Abla'dır, türbe de bir Güzin Abla. Ziyaretçi belki kimseye anlatamadığı derdini gidiyor türbede konuşuyor. Bir şey yazıp bırakıyor. İçini döküyor. Türbede yatan kişinin kutsal olduğuna, kendisini işittiğine inanıyor. Bu ziyaretçileri moralman destekliyor. İnsanlar psikolojik olarak rahatlıyor. Çocuğu hasta anne babayı düşünün, çocuğunu buraya götürerek yapacağım her şeyi yaptım, bunu da denedim hissini taşıyor. Rahatlıyor.
Türbede yatanlar veli kişiler mi?
Yatan kişilerin veli olup olmadıklarını bilemeyiz. Veli olarak bilinen tarihen sabit kişiler var. Aziz Mahmud Hüdai, Sümbül Efendi, Merkez Efendi gibi. Ama çok sayıda türbe var ki orada kim yatıyor veya gerçekten yatan biri var mı belli değil. Hayali türbe diyoruz biz buralara. Mesela Oruç Baba, Telli Baba. Birçok şehirde hayali veliler ve türbeleri var. Ancak insanlar inanıyorlar. Bir mekana kutsallık atfedilince gerçeğin ne olduğu onlar için önemsiz hale geliyor.
İnsanlar niçin türbelere gidiyor?
Türbeler bir yandan insanların dinle bağlantılarını sağlayan mekanizmalar, kutsalın hissedildiği yerler, aynı zamanda sosyalleşme ve terapi merkezleri. Türbelere insanlar farklı farklı nedenlerle geliyor. Şifa arayanlar, işlerini düzeltmek isteyenler, ev, araba, çocuk isteyenler, sınavda başarılı olmak isteyenler... Bağışlanma dileyen ya da ölümü hatırlamak için gelen insanlar da var.
Ziyaretçilerin çoğu kadın. Ve siz türbeler için "kadınların camisi" ifadesini kullanıyorsunuz. Nasıl anlamalıyız bunu?
Türbeler kutsal mekanda yaşama duygusunu tatmin eden yerler kadınlar için. İnsanlar inançlarını bir mekanda tezahür ettirdikleri zaman daha mutlu olurlar. Bir kişi evinde kıldığı namazdan mı daha zevk alır yoksa Sultanahmet Camii'nde kıldığı namazdan mı? Erkekler için cami açık. Camiye bir şekilde gidiyorlar. Kadınlar için bu imkan ya yok ya da sınırlı. Kadınlar da camilerde elde edemedikleri bu imkanı başka bir mahalde, türbelerde arıyor. Erkeklerin camide yaşadığı hissi kadın da türbede yaşıyor. Ayrıca kadınlar türbede birbirleriyle konuşuyor. Orada 'benim gibi başka dertli insanlar da varmış. Hatta benden daha kötü durumda' deyip rahatlıyor. Kadınlar muhabbet ederek birbirlerine terapi yapıyor. [email protected]
Türbelere bırakılan ilginç yazılar
Konya Tavus Baba Türbesi: Allah'ım karnemde 1 var, annem babam görmesin, kızmasın.
Sivas Gani Baba Türbesi: Ben sağlıklı, mutlu, heyecanlı, maceralı bir hayat istiyorum. Ayrıca bir gitar istiyorum.
Diyarbakır Hz. Süleyman Türbesi: Allah'ım Selma'yı seviyorum ve onunla evlenmek istiyorum.
Sivaslı Gani Baba Türbesi: Mrh Gani Baba, sana bir sürü dileklerde bulunuyoruz. Bunun farkındayız. Ama bişi daha isteyecektim. Noolur 1.75 oliiim. Noolur!
Bursa Tezveren Dede Türbesi: Allah'ım, Tezveren Dede'nin hatırına eşimi içki illetinden kurtar.
Diyarbakır Hz. Süleyman Türbesi: Allahım beni memur yap. Esma'ya çocuk, Cemal'e iş, Zeynep'e kısmet ver.
Türbelere niçin gidiyor, hangi dileklerde bulunuyorlar?
Hastalık veya sıkıntılara çare bulmak (yüzde 28,6)
Evlenmek, çocuk sahibi olmak (yüzde 13, 8)
Sınav ve derslerde başarılı olmak (yüzde 13,8)
İş bulmak ve geçim sıkıntısından kurtulmak (yüzde 10,5)
Aile geçimsizliğini düzeltmek (yüzde 7,7)
Nazar ve benzerinden kurtulmak (yüzde 7,2)
Ev sahibi olmak (yüzde 0,4)
Şefaat dileme, bağışlanma (yüzde 0,9)
Huzurlu/mutlu yaşam (yüzde 0,9)
Diğer (beladan uzak olma. Hayırlı kazanç vb.) (yüzde 15,8)
(Araştırmaya katılan 3003 ziyaretçiden 1699'u yani yüzde 57'si türbede dilekte bulunduğunu belirtmiş. 'Dileğiniz kabul oldu mu?' sorusuna 'evet' cevabı verenlerin oranı yüzde 55. 'Dileğimin kabul olup olmaması önemli değil' diyenlerin oranı ise yüzde 21.)
Zeki Müren'in yaptırdığı türbe
En meşhur türbeler İstanbul'da Eyüp Sultan, Hz. Yuşa, Yahya Efendi, Oruç Baba, Ankara'da Hacı Bayram Veli Türbesi. Telli Baba da en meşhur türbelerden. Bu türbede Mahsun Kırmızıgül'ün, Ebru Gündeş'in ziyaretleri anısına duvarlara asılmış, hikmetli sözler içeren levhalar yer alıyor. Türbe binasını Zeki Müren yaptırmış.
Türkiye'de 2 bin civarında türbe var.
Halkın yüzde 52'si türbe ziyareti yapıyor.
Ziyaretçiler türbeye genelde dua edip dilekte bulunmaya gidiyor. (yüzde 74)
Sadece dua etmek için gidenlerin oranı yüzde 16.
Türbeye gidenlerin yarıdan çoğu kadın. (Yüzde 62)
Türbe ziyaretine gidenlerden Kur'an okumayı bilenlerin oranı yüzde 57
Türbe ziyaretine gidenlerden alkollü içecek kullanırım diyenlerin oranı yüzde 11
'Hiç namaz kılmam' diyenlerin oranı yüzde 9.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.