Sınava Girecek Öğrenci ve Ailelerine Tavsiyeler...

Sınava Girecek Öğrenci ve Ailelerine Tavsiyeler...

Gençler kısa bir süre sonra yapılacak olan üniversite sınavı için heyecanlanmaya başladı. Ve kalpler hızla çarpmaya, aileler evlatlarının geleceği için kaygılanmaya.

İyi bir üniversiteye yerleşmek, kendisi ve ailesi için mutlu/huzur dolu gelecek hazırlamak kimin için güzel bir hayal değil ki?

Bu gün gençlere ve ailelerine sınav öncesi önemli tavsiyelerde bulunmak istedim. Umarım işinize yarar.

Önce gençlere gelsin tavsiyeler…!

* Sevgili gençler… siz bu sınava yıllardır hazırlanıyorsunuz. Kendinizi bildiniz bileli iyi bir çaba göstererek hazırlandıysanız, size düşenin en iyisini yaptığınızdan eminseniz, sınav öncesi içinizi ferah tutun. Çünkü üniversite sınavı, son dakika mantığıyla hareket edenler için sıkıntılı bir süreçtir. Uzun vadede, çalışma sistemini zamana yayarak sistematik çalışan herkes gibi siz de sınavı başarıyla atlatacak ve dilediğiniz bölüme yerleşeceksiniz! Hayallere kavuşmak için, hayal ettiğiniz yolda emin adımlarla yürüdüyseniz geriye sadece hayal ettiğiniz mesleği avucunuzun içine almak kaldı o kadar!

* Elinizden gelenin en iyisini yaptıysanız, sınav kaygısı geliştirmemek için şimdiden “Hakkımda hayırlı olanı neyse o olsun” demeye başlayın lütfen. Elinden geleni yaptığını düşünmek ve geri kalanı için hayırlı olan sonuca teslim olma duygusu sınav kaygısını yatıştırmak için en iyi yoldur.

* Mümkünse birkaç alternatifiniz olsun. Diyelim ki A üniversitesinde falanca bölümü istiyorsunuz. O olmazsa B üniversitesinden size iyi gelebilecek yedek bir tercihiniz mutlaka olmalı. Hatta tüm hazırlıklara rağmen kazanamama ihtimalinize karşı bile yedek bir yaşam planınız olsun. Sonuçta yaşam iyi/kötü sürprizlerle dolu hepimiz için. Üstesinden gelenler, yedek plan mantığıyla hareket edebilenlerdir. “Kazanamazsam bu yıl olur ya! Hımm.. ben de o zaman önümüzdeki dönemi şöyle şöyle değerlendiririm. Şunu yaparım…!” gibi size iyi gelecek yedek bir plan şart. Alternatifli düşünme sistemi, sonuca odaklanmanızdan alıkoyar sizi. Ve sınav “olduğundan daha büyük bir sıkıntı” olarak algılanmaktan uzaklaşır.

* Sınav öncesi kafanızı karıştıracak sosyal durumlardan uzak durmaya çalışın. Zihninizin yorgun olmasını istemeyiz. Bununla birlikte ders ve konular anlamında da yapamadığınız, kafanıza takılan her türlü soruyu dershane veya okul hocalarınıza mutlaka sorun. Öğrenin. Utanıp sıkılmanın, acaba insanları bunaltıyor muyum diye endişelenmenin zamanı değil. Hiç çekinmeyin ve soru işaretlerinizi yok ederek sınava girin. Böylece sınav öncesi anlamadığınız konu kalmayacak ve sınav anı daha az stresli geçecektir.

* Tüm çabalara rağmen bazı konuları anlamamış olabilirsiniz. Bugünden itibaren anlamadığınız konularla kendinizi yorup zaman kaybedeceğinize, daha kolay soru çıkarabileceğiniz konulardaki pratiğinizi artırmanızı öneririm. Bu durum sınav öncesi süreci daha aktif kullanmanızı sağlayacaktır.

* Sınava girmeye yaklaştığınız şu günlerde, elinizden gelenin en iyisini yaptığınızdan da eminseniz tabii, sınav öncesi kendinizi lüzumsuz yere heyecanlandırmamaya özen gösterin. Her ne olacaksa olacak zaten. Endişe ve kaygı, sınav performansınızı düşürmekten başka işe yaramaz. Elimden geleni yaptım, hayırlısı Allah’tan diyerek kendinizi motive etmeyen başlayın.

* Etrafınızdaki insanlarla, arkadaşlarınızla sınavı ve sonuçlarını konuşup durmayın. Dünyada sohbet edebileceğiniz milyonlarca konu var! Bugünden itibaren mümkünse sohbetlerinizin içeriğini değiştirmeye gayret edin!

* Dershane ve okullarda sınav odaklı birbirinizi kışkırtan kıyaslamalardan kaçının! “Ayşe şu kadar net çıkarıyor, Mehmet bu kadar” demeyin. “Bana ne kim ne kadar yaparsa yapsın! Ben kendi işime bakayım.” diye düşünün.

* Sınav sırasında… alacağınız puanı düşünmeyin. Soruları yapın ve geçin! Deneme sınavları sonrası kendinizi değerlendirmeniz için yapacağınız hesaplamalar iyidir. Ama artık sınava yaklaştınız. Puan hesabı yapıp durmak sinirlerinizi bozmaktan başka işe yaramaz. Bu durumdan kendinizi uzaklaştırın.

* Sınavdan bir iki gün önce çalışmayı bırakın. Mümkünse bedensel olarak yorulmayacağınız, sizi mutlu edecek tatlı saatler geçirin. Sınavla ilgili konuşmayın bile. Buna ilaveten kendinizi başkalarıyla kıyaslamayın. Pikniğe gitmişsiniz eğlenmek için, “Ayy acaba Ayşe’yi geçebilecek miyim?” gibi talihsiz sohbetler yapmayın sakın. Manzaranın ve yeşilliğin keyfini çıkarın yeter.

* Sınavdan bir gün önce, ertesi gün karnınızı ağrıtacak, bağırsaklarınızı bozacak tür yiyecekler yememeye dikkat edin. Ee sınavda karın ağrısıyla uğraşmanızı istemeyiz değil mi?

* Gün içinde sevdiğiniz şekilde stres atın.

* Sınavdan önceki gece ılık bir banyo yaparak uykuya dalın. Gevşemenize ve derin uyumanıza yardımcı olur. Sabaha dinç kalkarsınız.

* Sınav yerini önceden ziyaret etmek, gidiş yolunu öğrenmek; sınav için gerekli olan evrak ve kalem türü eşyaları geceden hazırlamak gibi zaten bildiğiniz durumları söylemiyorum bile!

* Sınav anında zorlandığınız her soruyu atlayın. Yapabildiklerinizi çözdükten sonra başa dönerek tekrar çöz yöntemi uygulayın. Çözülemeyen soruda zaman kaybetmek farkında bile olmadan sinirlerinizi bozabilir. Kendi kendinizi provake etmiş olursunuz. Bir sonraki soruyu okuyan beyin, sinirleri bozulmuş bir beyin haline gelir Allah korusun!

* Ve en önemlisi… sınav ortamı dışındaki seslere odaklanmayın! Kendi sınavımdan hatırlıyorum, dışarıda ne patates soğancı kalmıştı geçmeyen yoldan, ne kavga edip ortalık karıştıran tipler! Üstelik Pazar sabahının orta yerinde… seslerden etkilenen arkadaşlar bir türlü sorulara adapte olamadılar. Ben ve benim gibi sesleri takmayanlar ve sadece kendi işine bakanlar sınavı kazandı sanırım. Aklınızda olsun.

Aileler ne yapsın?

*Öncelikle lütfennn ama lütfen sınav sabahı çocuğunuzla okula gidip de tam sınava giriş anında heyecanlı gözyaşları içinde, asker uğurlar gibi çocuğunuzu sınava sokmayın! En kızdığım manzara! Kızın durumu iyi… anne fenalık geçiriyor, ayılıyor bayılıyor! SAKIN SAKIN…! Lütfen… sinirleriniz çok gerginse gitmeyin kızınızla/oğlunuzla sınav yerine. Evden öpün yollayın babasıyla gitsin. Zaten kendi sıkıntısı kendisine yeterken bir de sizin sinir bozucu halinizle mi uğraşsın?

* Sınavın ucunda ölüm yok! Bu durumu çocuklarınızla paylaşın. Hayatta mutlu olmak, huzurlu olmak üniversite sınavıyla kazanılan bir imtiyaz değil. Üstelik laf aramızda yıllarca üniversitelerde dirsek çürütüp iyi okullar kazanan bir sürü insan işsiz ve sıkıntılı halde aramızda dolaşıyor. Sadece okul okuyan ekmek parası kazanmıyor! Hatta okul bitirmemiş insanlar, üniversite mezunlarını maaş vererek yanlarında çalıştırıyor ve sermayelerine ciddi paralar ekliyorlar. Demek ki… demek ki üniversite her şey değil…! Önce biz bilelim bu durumu… sonra evlatlarımıza anlatalım…

* Şu aşamadan sonra kızarak bağırarak ders başına göndermeye çalışmayın.

* Başka insanlarla kıyaslamayın. Falancanın kızı doktor oldu, filancanınki mühendis deyip durmayın! Kim ne olduysa oldu artık! Baştan beri sistemli çalışıyorsa zaten kazanır. Kaybetse de elinden geleni yapmıştır nasılsa. Ama çalışmamışsa iki hakaret, iki kalbini kıracak söz mü onu üniversiteli yapacak?

* Destek olun evlatlarınıza. Sınav kaygısı geliştirmemeleri için yardımcı olun.

* Eğer sınav kaygısı geliştirmişlerse hemen uzman yardımına başvurun. Hiç vakit kaybetmeyin. Çeşitli yöntemlerle sınav kaygılarıyla baş ediyoruz.

Sınav kaygısı nasıl mı tespit edilir? Hemen söyleyeyim.

Eğer çocuğunuzda özgüven eksikliği varsa… “yaa offf ben yapamayacağım galiba… kazanamayacağım” söylemleri varsa… çalıştın sen neden olmasın ki şeklindeki desteğinize rağmen bu ısrarlı “kazanamama” sözleri söylenip duruyorsa…

Çok açıktan görülen sınav kaygısı varsa ve hatta bunu dillendiriyorsa…

Uyku artışı veya garip bir şekilde uyku azalması varsa…

İştahında gözle görülür azalma/ eksilme varsa…

İç sıkıntısı artmışsa… sürekli içim sıkılıyor modunda gezinip duruyorsa…

Evde ve çevrede olan her şeye karşı isteksizlik, ilgisizlik halleri varsa…

Kolay sinirlenme halleri artmışsa…

Hemen ağlıyorsa…

Son zamanlarda deneme sınavlarından bile korkar olmaya başlamışsa…!

LÜTFEN PROFESYONEL YARDIM ALIN…

Çünkü sınav kaygısı yaşıyor demektir! Sınava yakın dönemlerdeyiz. Birkaç haftamız kaldı. Hızlandırılmış kaygı giderme yöntemleriyle çalışarak çocuğunuza yardımcı olabiliriz. Aksi halde verilen emek, sınav kaygısı nedeniyle boşa gidebilir.

İnanın sınav kaygısından kurtulmaları mümkün. Basit gevşeme ve relaksasyon teknikleriyle, hipnozla, bireysel hızlandırılmış psikoterapi teknikleriyle sınav kaygılarından uzaklaşmaları çok kolay! Hatta bulunduğunuz yerde yardım alabileceğiniz bir uzman yoksa, internet üzerinden kamerayla karşılıklı görüşerek de yardım almanız mümkün.

Başvuru için doğru tarih nedir diye sorarsanız… sınavdan ne kadar önce gelirseniz o kadar iyi. Çünkü görüşme sayısı artar ve rahatlatma için daha bol vaktimiz olur. Ama hiç olmazsa bir/iki veya üç seans bile işinize çok çok yarar merak etmeyin!

Tüm gençlere ve ailelerine başarılar diliyorum. Umarım dileyen dilediğine kavuşur.

Sevgiyle kalın…

Psikolojik Danışman&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu
www.yuzlesme.tv / [email protected]
[email protected]

Bu yazı toplam 1669 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi