Erbakan’ın ölümünü çocuğunuza şöyle anlatın
İki gündür gelen onlarca elektronik postanızda sorduğunuz “Erbakan hocamızın ölümünü konuşuyoruz evde. Çocuğum 4 yaşında. ‘Anne ölünce ne oluyor’ diye soruyor. Çocuğuma ne cevap vermeliyim?” diyen aileler için…
Erbakan’ın ölümünü çocuğunuza şöyle anlatın
Hz.Adem’den bugüne, bugünden kıyamete kadar sürecek olan ciddi bir sıkıntımız var. Bitmesini istemediğimiz dünya hayatı ile ölüm gerçeği arasında gidip gelmek!
“Ölüm gerçeği” ile “yaşama isteği” arasındaki binlerce yıllık kısır döngüye, ruhsal kaygılarımızı yatıştıracak iyi bir cevap bulduğumuzda ruh sağlığı yerinde insanlar oluyoruz. Ama ikisi arasındaki dengeyi oturtamadığımızda, ölüm kaygıları gereğinden fazla ağır bastığında, kaygı bozuklukları grubundan hastalıkların içine düşüyoruz ve sorunlar bizi boğuyor.
Asıl soru şu; kendimize bile anlatamadığımız ölümü, çocuklarımıza nasıl anlatacağız? Beyninden neler geçtiğini bilmediğimiz minik evlatlarımızın kocaman hayal dünyalarına bu gerçeği hangi cümlelerle yerleştireceğiz?
İki gündür gelen onlarca elektronik postanızda sorduğunuz “Erbakan hocamızın ölümünü konuşuyoruz evde. Çocuğum 4 yaşında. ‘Anne ölünce ne oluyor’ diye soruyor. Çocuğuma ne cevap vermeliyim?” diyen aileler için… ve evine ölüm giren/girmeyen; fakat bu sorunun hiç bitmediği yuvalarda çocukları doğru bilgilendirmek için kısaca önemli bilgi vereyim sizlere.
İster kendiliğinden sorulmuş soru olsun, ister evde yaşanan acı bir kaybın ardından gelen merak sorusu olsun fark etmez. Zihninin algılayabileceği cevabı vermek zorundayız. Bizim için doğru olanı değil, onun anlayabileceği, dünya tasarımına ters düşmeyen yanıtı verebilmeliyiz.
3-4 yaş dönemi çocuklarına ölüm kavramını anlatmanın en kolay yolu; “Ölmek çoookkk uzağa gitmektir. Ölen insan çok uzağa gidiyor. O kadar uzağa gidiyor ki tekrar geri gelemiyor.” şeklinde anlatmaktır. Doğal bir ses tonuyla, herhangi normal bir bilgiyi aktarır gibi. Abartarak veya kaygılı tavırlar takınarak değil, yeni arabasıyla nasıl daha iyi oynayabileceğini anlatır gibi tatlı tatlı ifade ederek.
Böylece hem çocuğunuzun merakını gidermiş hem de yaşına uygun sağlıklı bir bilgiyi ona aktarmış olursunuz.
***
Sayın Erbakan’ın ölümünü kendinize anlatmaya gelince…
Ben de bilmiyorum! Sevenlerine sabır dilemek, ölümün bir son değil gerçek yaşamın başlangıcı olduğunu bilmekten öte hiçbir şey bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var. Her ölüm, insana kendi ölümünün gerçekleşeceğini hatırlatıyor. İnsanı, ölüm gerçeği ile yüzleştiriyor.
İnanan, hayatını gelip geçici değerler üzerine kurmayan ve Allah’ı razı eden insanlar için endişelenmeye gerek olmadığını hepimiz biliyorsak; ama buna rağmen kaygılı ölüm telaşına kapılıp duruyorsak, bir yerlerde yanlışlık yapıyoruz demektir!
Dn.Psikolog&Psikoterapist Mehtap Kayaoğlu
[email protected] - [email protected]