1. YAZARLAR

  2. Psikiyatr Dr. Alper Hasanoğlu

  3. Narsistin Bağlanma Korkusu
Psikiyatr Dr. Alper Hasanoğlu

Psikiyatr Dr. Alper Hasanoğlu

www.radikal.com.tr
Yazarın Tüm Yazıları >

Narsistin Bağlanma Korkusu

A+A-

Aşk ilişkilerinde reddedilmek herkes için mutsuzluk kaynağıdır, ama bir narsist için yıkıcı bir karakter taşır. Düşük kendilik değeri nedeniyle büyük bir hayal kırıklığı anlamına gelir. Bir narsist yeteri kadar onay ve övgü aldığı müddetçe, her şey yolundadır. Ama ilişkisinde, işinde bir şeyler yolunda gitmeye görsün, narsistin ayakları altındaki toprak kayıverir.

Ortalama olmak narsist için dayanılmazdır. Ne kendisi, ne de sevgilisi ortalama, normal bir insan olamaz. Ağır narsist, ilişkiye girmekten kaçınır, çünkü hiç kimse onun beklentilerini karşılamaya muktedir değildir. Ya da çok kısa bir süre sonra, önce idealize ettiği sevgilisi onu hayal kırıklığına uğrattığı için ilişkisine son verir. Narsistin kendini algılaması iki aşırı uç arasında gidip geldiği için sevgili de aynı kaderin kurbanı olur. Bir an onun hayatına girmiş en müthiş insan olduğunu düşünür, kısa bir süre sonra da nasıl böyle bir insanla birlikte olabildiğiyle ilgili lanetler savurur kendine. Bütün gücüyle kendi idealine göre şekillendirmeye çalışır sevgiliyi. Çünkü sevgilinin zayıf ya da eksik yönleri onun başkalarının gözündeki algısını da zedeler. Kendi ekisiklikleriyle nasıl savaşıyorsa, sevgilisininkilerle de aynı hırsla mücadele eder.

* * *

Sevgili, narsist kendiliğin bir uzantısıdır. Yani sevgili narsistin parlaklığını artırmalı, onun değerini tehlikeye atacak hiçbir şey yapmamalıdır. Bu nedenle de narsist için iki tür eş seçimi gündeme gelir: Sevgili çekici ve prezentabl olmalıdır. Üstelik yalnızca dış görünüş olarak değil, eğitim ve mesleki kariyer olarak da. Ya da sevgili o kadar silik ve sönük olmalıdır ki, narsist onun yanında bulvar gazetelerindeki yıldızlar gibi parlasın.

Narsistik eğilimler her zaman bu kadar güçlü olmayabilir. İçinde bulunduğumuz narsist çağda az ya da çok hepimiz yüksek beklentiler içinde olabiliyoruz. Üstelik kim yanında prezentabl ve başarılı biri olursa kendini iyi hissetmez? Kim kariyer basamaklarını hızla tırmanmaktan dolayı kendiyle gurur duymaz? Kim kendini zaman zaman yetersiz hissetmez? Her birimiz son tahlilde kendimizin ve sevgilimizin imajıyla bir ölçüye kadar ilgiliyiz. Sorun narsistin zamanını sürekli olarak, gerçekte nasıl olduğu ve nasıl olmak istediğiyle değil de, dışarıdan nasıl göründüğü ve algılandığıyla geçiriyor olmasıdır.

Narsist için ‘özgür ve bağımlı olmadan’ yaşamak bu nedenle önemli bir alternatif olarak gündeme gelir. Sevgilisi özel değilse, en iyisi yalnız olmaktır. Çok uygun sevgili adayları bile ‘tolere edilemeyecek eksiklik ve zayıflıkları’ nedeniyle elenirler. Sevgili adayının ya yeterli üniversite eğitimi yoktur ya da kariyerinde yeteri kadar yükselmemiştir. Ya yeteri kadar parası yoktur ya da zevk ve beğenileri narsistin beklentilerine uymamaktadır. Başkalarının onun hakkındaki eleştirel görüşleri bile ondan uzaklaşmasına, soğumasına yeter.

Bu nedenlerden dolayı narsist, ilişkilerinde arka kapıyı hep aralık tutar. Eninde sonunda kimse mükemmel değildir çünkü. Ve her zaman başka bir yerde mükemmeli bulma olasılığı vardır. Özellikle sevgili kendini ilişkiye verdikten ve bağlandıktan sonra, narsist kendine sevgilide neyin hoşuna gitmediğini, neyin yanlış olduğunu sormaya başlar. Ama sevgili biraz kararsızsa, bu kez narsist, tutkulu bir avcı gibi onun peşinden koşar. Elde etmeli ve kendini kanıtlamalıdır. Elde ettikten sonra, avını gerçekten isteyip istemediğini sorar kendine. Av elde edilene kadar heyecan vericidir, elde edildikten sonra can sıkıntısı kaynağı.

* * *
Şunu da unutmamak gerekir ki, narsistler çoğunlukla hem meslek hem de özel hayatlarında oldukça başarılıdırlar. ‘Loser’ değildirler ama eleştiriye çok duyarlıdırlar. Hoşsohbet, etkileyici ve sevimlidirler. Çevrelerinde en çok aranan, hoşlanılan kişilerdir. Günümüzde narsistik özellikler çok yaygınlaşmış olduğundan, ilişki ve sevgililerden artan beklentiler normal karşılandığından dolayı, narsist için ilişkilerde yaşadığı sorunları kendisiyle ilişkilendirmesi oldukça zordur. Bu nedenle de ömür boyu ilişkilerde acı çekip dururlar.

SORU & CEVAP

Soru: Benimle mutlu olduğunu söylediği halde durmaksızın söylenen ve benden şikayet eden bir sevgilim var. Ne olduğunu anlamıyorum.

Cevap: Çaresizliğini çok iyi anlıyorum. Şikayet etme ve söylenme, yetersizlik ve değersizlik şemalarıyla başa çıkabilmek için narsistlerin çok sık başvurdukları stratejilerdir. Günlük hayattaki sıradan yaşantılar nedeniyle bile aktive olan bu olumsuz duygulardan kurtulabilmenin en kolay yolu, şikayet ederek sorumluluğu bir başkasına atmak ve söylenerek bir kurban rolü oynamaktır. Bu yolla karşılarındakinin kendilerinden uzaklaşmalarını sağlayarak bilinçdışı bir şekilde yetersizlik ve degersizlik duygularını aktive eden kişiyi yani sevgiliyi de kendilerinden uzaklaştırmış ve kısa bir süre de olsa kendilik değerlerini korumuş olurlar. Ama kendilerini mutlu da edebilecek bir kişiyi kaybederek bir kısırdöngü içine girmiş olurlar. Ne yazık ki narsistik sorunlar, uzun süren bir psikoterapiyle bile üstesinden kolay gelinemeyecek kadar ağırdır. Bu durumda sizin kendinizi korumaya çalışmanızdan başka bir çareniz yok.

Psikiyatr Alper Hasanoğlu’na sorularınızı [email protected] adresine gönderebilirsiniz.

Bu yazı toplam 40420 defa okunmuştur.
Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum