Psikiyatrist Sevilay Zorlu

Psikiyatrist Sevilay Zorlu

Menopoz Ödül Mü… Ceza Mı?...

Menopoz Ödül Mü… Ceza Mı?...

Menopoz ovulasyonun (yumurtlamanın)  kesilmesi ve adet kanamasının sona ermesidir. Oluşan östrojen eksikliği, sıcak basmaları, uyku bozuklukları, vajinal atrofi ve kuruluğa neden olur. Ayrıca kognitif (bilişsel) bozukluk, duygudurum bozuklukları ,osteoporoza(kemik erimesi) ve kalpdamar hastalıklarına yatkınlığa yol açabilir.

Birkaç yüzyıl öncesine kadar, kadınların ortalama yaşam süreleri kısa olduğundan menopoz, ölümden hemen önceki döneme denk geliyordu. Yani menopoz ve ölüm neredeyse eş zamanlı olarak gerçekleşiyordu. Bu durum menopozla ilgili olumsuz çağrışımlara yol açıyordu. İnsan ömrünün uzamasıyla, kadınlar üreme kapasitelerinin sonlanmasından sonra da yaşamdaki güçlüklerle başa çıkmaya ve uyum sağlamaya devam etmek durumunda kaldılar. Günümüzde bu dönem, kadının yaşam süresinin 1/3’ünü kapsar.

Bu dönemde birey, fiziksel, ruhsal ve toplumsal değişiklikler yaşar. Orta yaş dönemiyle menopoz örtüşmektedir.Menopoz uyum sağlanması gereken gelişimsel bir kriz olmasına karşın, normal bir süreç olarak görülmelidir. Gelişim psikologlarına göre orta yaş döneminde yaşlanma, ailevi ve sosyal değişikliklere giden gelişimsel bir kriz görülür ve uyum için çabayı gerektirir.

Bu dönemde yaşlanmadan kaynaklanan, eşin ölümü, ebeveynlerin ölümü ya da bakımı ile ilgili sorumluluklar, emeklilik, destek gerektiren değişiklikleri de beraberinde getirir.

Orta yaş döneminde ortaya çıkan bir diğer tablo da ‘’BOŞ YUVA SENDROMU’’ dur.  Menopoz dönemindeki kadın , çocuklarının büyüyüp evlenmesi ve evden ayrılmasıyla yıllar sonra evde eşiyle baş başa kalmaktadır. Büyüyen çocukların giderek artan bağımsızlık istekleri kadınlarda anksiyete ve depresyona neden olabilmektedir.  Önceden mental ya da fiziksel sağlık sorunları ve yetiyitiminin bulunması, ideal vücut ağırlığına sahip olunmaması durumu ile orta yaş dönemi sıkıntıları arasında ilişki bulunmuştur. Ayrıca bu dönemde ergenlik çağında  ya da daha küçük çocukları olan kadınlarda daha fazla ruhsal sıkıntı görülmektedir.

Sosyokültürel ve ekonomik düzeyi yüksek olan toplumlarda gençliğe, genç kalmaya, cinselliğe aşırı önem verilir. Menopoza yaklaşırken bu durumu üreticiliğinin, kadınlığının, cinsel çekiciliğinin sonu olarak görebilirler. Özellikle herhangi bir nedenle çocuk sahibi olmamış kadınlarda bu düşünceler daha fazla yoğunlukta olabilir.

Kadın çöküntü içine girebilir. Karı-koca arasındaki iletişim bozulabilir. Erkek de bu dönemde "ORTA YAŞ KRİZİ”ne girebilir. Menopoz döneminde bulunan eşine yeteri kadar destek veremeyebilir.

Daha önceki yaşamında düşünceye önem veren ve bu alışkanlıkta olan kadınlarda, menopoz döneminde düşünme eğilimi daha da artar. Bir yandan yaşamlarının akıp gitmekte olduğunu üzüntü ve şaşkınlıkla gözlerlerken öte yandan konu ile yüzleşmekten kaçınamazlar. Zaman zaman kendilerine "HAYATIM BOYUNCA BUGÜNE DEĞİN NE YAPTIM?", "BUGÜNE KADAR ÜRETİCİ, YARARLI BİR HAYAT SÜRDÜM MÜ?", "BUNDAN SONRA NE YAPACAĞIM?" gibi sorular sorarlar.

Menopoz her insanda soruna yol açmayabilir. Bazı kadınlar bu dönemde kendilerini daha iyi hissettiklerini belirtebilirler. Sorumlulukların azalması, çocukların yetişmesiyle gelen özgürleşme, kendine daha fazla zaman ayırabilme, evlilik kalitesinin artması, geçen zaman içinde hedeflerine ulaşmış olmanın keyfini sürme gibi olumlu yaşantılar olabilir.

Menopozun algılanmasında kişinin bireysel farklılıklarının yanı sıra , yaşadığı çağın ve kültürün de etkisi vardır Yaşlılığın ailede ve toplumda beraberinde saygınlığı, söz hakkı kazanmayı, özgürlüğü getirdiği toplumlarda ise menopoza sorunsuz bir şekilde uyum sağlamak kolaylaşır. Geleneksel toplumlarda yaş ile birlikte kadının statüsü artar ve olgunluk kadına yeni bir güç verir.

 Amerikan toplumunda menopoza karşı olumsuz beklentiler vardır. Gençliğe aşırı önem veren toplumlarda menopoz kadın için BİR CEZA olarak algılanır. Oysa Hint, Arap toplumunda ve ülkemizde kırsal alanlarda yaşayan kadınlar ise menopoz ile birlikte statü farklılaşması, hamile kalma tehlikesinin ortadan kalkması gibi nedenlerle menopozu  BİR ÖDÜL olarak algılayabilirler

 Arapların menopoza olumlu bakış açılarının olduğu, çünkü daha fazla çocuk istemedikleri saptanmıştır.

 İran’da yapılan bir çalışmada ise , kırsal kesimde yaşayan kadınların şehirli kadınlara göre menopozla ilgili daha olumsuz tutumlara sahip oldukları saptanmıştır. Bu durum, kırsal kesim kadınlarının yaşamında doğurganlığın önemli olmasıyla ilişkilendirilmiştir.

Guatemalalı kadınlar ise menopozu hoşnutlukla karşılamaktadır, çünkü menopozla birlikte gebelik ve bebek bakımının yükünden kurtulmanın yanı sıra köy törenlerine, dini etkinliklere, idari işlere daha fazla katılabilmektedirler.

Menopoz dönemindeki belirtiler ve tutumlar , beslenme, biyolojik , psikososyal, ekonomik, politik, coğrafik ve kültürel etkenler gözönünde bulundurularak değerlendirilmektedir. Değişik ırk ve kültürler arasındaki farklılıklar, tedavi yaklaşımlarını da etkileyebilmektedir.

MENOPOZDA EN SIK GÖRÜLEN CİNSEL YAŞAM SORUNLARI…

Kadınlar menopoz döneminde en sık yaşadıkları sorunlar şunlar;

v Cinsel ilgi kaybı

v Orgazma ulaşmada zorluk

v Klitoral uyarılmada azalma

v Cinsel ilişkide azalma

v Ağrılı cinsel ilişki sıklığı sorunları

Çünkü;

v Bu dönemde kadınların çoğu kendilerini çekici bulmazlar.

v Kendilerine dokunulmasından hoşlanmayabilirler. Dokunulsa da derinin kuruması ve kalınlaşmasıyla zevk alma duygusu azalmıştır. Östrojen eksikliği dokunuşun bedende yarattığı güzel, hoş duyguların azalmasına yol açabilir.

v Cinsel yaşamın bozulmasına vajinal kuruluğunun da büyük rolü vardır.

v Öte yandan idrar yolları ve mesane enfeksiyon olasılığı, idrar kaçırma korkusu ve gerçekten kaçırma, kadınların cinsellikten uzaklaşmasına neden olur.

v Kalp hastalığı, inme gibi durumlarda fiziksel hastalık kadında ve/veya partnerinde kaygıyı aşırı arttırarak cinsel aktiviteyi olumsuz yönde etkiler. Artrit’te olduğu gibi fiziksel hastalık cinsel birleşmenin zor, yorucu veya ağrılı olmasına neden olabilir. Fiziksel hastalık (Alzheimer hastalığında olduğu gibi) doğrudan doğruya cinsel istekte azalmaya yol açabilir.

MENOPOZDA ORGAZM SORUNLARININ NEDENLERİ

v Eşteki cinsel işlev bozukluğu

v Cinsel sevişmenin kısa sürmesi

v Eşin veya partnerin kendisini yeteri kadar uyarmaması

v Kişinin yaşa bağlı değişiklikler konusunda yeterli bilgiye sahip olmaması

v Dini inançlar

v Cinselliğe bakış açısı

v Anksiyete, depresyon, eşin ölümünden sonra yeni partnerle ilişkide bulunmaktan dolayı yaşanan suçluluk

v Fiziksel hastalıklar (kalp, diyabet, artrit, inme gibi) ve geçirilmiş ameliyatlar

v Daha önceki cinsel yaşamın kalitesi

MENOPOZDA HORMAN TEDAVİSİNİN CİNSELLİĞE ETKİSİ

Hormon Replasman Tedavisi’ndeki (HRT) tartışmalar meme kanserine karşı kalp hastalığından korunma gibi çok dar bir alana indirgenmiş durumda.

Ancak, Hormon Replasman Tedavisi’nin cinsellik açısından gerçek ve önemli yararları var:

v Örneğin, sıcak basmaları ve gece terlemeleri nedeniyle kendini rahat ve çekici hissetmeyen bazı kadınlar cinsellikten kaçınabiliyorlar.

v Ayrıca, Öte yandan HRT ile vajina daha elastik olurken, vajinanın doğal ıslanması tekrar başlıyor ve cinsel birleşme daha rahat oluyor.

v HRT ile cinsel organlara kan akımı cinsel uyarılma esnasında artıyor, sevişme sırasında dokunmalara karşı duyarlılık artıyor. Cinsel organlar alanında sinir uçları daha duyarlı hale gelerek, kadının önceden bildiği dokunma duyusunun verdiği zevk tekrar yaşanmaya başlanıyor.

MENOPOZLA BAŞA ÇIKMADA ANA NOKTALAR  

v Kadın ve aileye menopoz hakkında eğitim durumuna uygun şekilde gerekli bilgilerin verilmesi

v Menopozla ilgili bakış açılarının tartışılması,aşırı kötümser fikirlerin gözden geçirilmesi

v Diyet, egzersiz, sigara gibi konularda öneriler, osteoporoz gelişimi ve genel sağlıkla ilgili bilgi verilmesi

v Stresle başa çıkma yöntemlerinin geliştirilmesinin teşvik edilmesi

v Orta yaş kadını etkileyen kişisel, sağlık ve sosyal konuların grupça tartışılması

v Düzenli egzersiz programları, duygudurumda yükselmeyi ve somatik ve vazomotor belirtilerde azalmayı sağlayabilir

v Menopozdaki kadının değerlendirilmesinde çocukluk yaşantıları, kişilik özellikleri, yakın çevresi, kişiler arası ilişkileri, sosyal desteğin varlığı gözden geçirilmelidir.


Uzm.Dr. Sevilay ZORLU / Psikiyatrist &  Psikoterapist

www.antalyaterapipsikiyatri.com Şirinyalı Mh. İsmet Gökşen Cad.

1528 S. Şahbaz Apt. K:2 D:5  0 (242) 316 98 99

Bu yazı toplam 7027 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psikiyatrist Sevilay Zorlu Arşivi