Etiketleme Ve Zihinsel Konformizm
Avrupa’da başlayan ve hızla yayılmaya devam eden Müslüman karşıtlığı; faşist ırkçı anlayışın geçmişte Yahudilere yaptığı zulmün günümüzde Müslümanlara uyarlanmış versiyonundan başka bir şey değil. Avrupalılar farkında değiller. Geçmişinden güç alan şimdiki Yahudiler gibi aslında Müslümanlara güç devşiriyorlar. Yahudileri gaz odalarında ölüme mahkum eden akıldan yoksun Avrupalı kafası, şimdi Müslümanlara saldırarak içine düşmüş olduğu zihinsel bataklığı tüm çıplaklığıyla ortalığa saçıyor.
Yahudileri toptan yok etmeye çalışan bu gerici yobaz kafa; şimdilerde aşağılama, kötü gösterme, iğrenç kılmaya çalışma, korkutup sindirme, suikast ve sabotaj gibi usulsüz ve üslupsuz yöntemlerle Müslümanları Avrupa’dan kaçırmaya çalışıyorlar. Müslümanlar Yahudiler gibi kaçmayacaklar. Devir değişti. Onlar Yahudiler gibi azınlık değiller. Yakında çoğunluk haline gelecekler. Şimdiki Müslümanlar eskiden olduğu gibi öyle kolayca korkup sinecek kadar da sünepe değiller…
Etiketleme Türkiye’de faaliyette bulunan bazı odakların da uyguladığı bir metod. Tüm arama motorları etiketlemeyle çalışıyor. Etiketleme aslında hedef göstermek suretiyle karşı hedefin küçülmesine neden olmuyor. Zihinsel konformizmin, ateşin ortasındaki akrep gibi kendi kendini zehirlemesinin üzerinden çok zaman geçti. ‘Düşmanımın düşmanı benim dostumdur’ mantığından yola çıkan pek çok insan için etiketleme tam bir ters etkidir. Farkında değiller. Etiketleyenler edilgen davranarak etiketlenenlerin sadece saflarını sıkılaştırmalarını sağlıyorlar…
Avrupa Birliği gerçekten Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün ifade ettiği gibi sefil durumda. Rumların yönetiminde olmak doğrusu onlara çok yakışacak. Yunanistan, İtalya ve İspanya gibi ülkelerde yaşanan iktidar değişimleri yakın gelecekte Avrupa Birliği’nin köklü şekilde sorgulanmasına katkı sunacak. Akıl sahipleri için Avrupa Birliği yerine Orta Doğu Birliği bir umuttu. Fakat ne yazık ki son gelişmeler bu birliğinde bir hayal olduğunu ortaya koydu. Levant projesinin yerinde yeller esiyor…
Orta Doğu’da sular ısındı. Dünya emin adımlarla ve olanca hızıyla kendi savaşına doğru koşuyor. Arap baharı duracağa benzemiyor. Wall Strett’den başlayan Amerika ve ırkçılığın küllerinden doğan Avrupa baharı kapıda bekliyor. Önümüzdeki yaz bilim adamlarının araştırmalarına göre dünyanın en sıcak yazı olacak. Güney Afrika Durban’da yapılan konferansta açıklandı. Hem mevsimsel bakımdan hem de çıkmak üzere olan büyük savaşın işaret fişeğine tanık olması bakımından bu yaz insanlık terleyecek…
Suriye, İran, İsrail, ABD ve Avrupa sağlıklı düşünemez durumda. İnsanoğlu yakın gelecekte geçmişte yaşadığı savaşları mum ışığında arayacak. Yüksek teknoloji insanlığın kabusu olacak. Yerin yüz metre derinine kadar inecek bombalar üzerinde çalışılıyor. İsrail İran’ı, İran Türkiye ve İsrail’i vurmakla tehdit ediyor. İran kıta ötesindeki Amerika’yı vuracağını ifade ediyor. Tehdidin bini bir para… Şu gerçek herkes tarafından anlaşılmalı. Dünya artık rahat yaşanacak bir gezegen değil ve bunun kimseye faydası yok.
Zihinsel bir devrim yaşandığı çok açık… Fakat tüm dünya halklarına eşit şekilde yayıldığı şüpheli... Hepimiz aklımızı başımıza almak zorundayız. Dünyayı cennete veya cehenneme çevirmek elimizde… Dünya insanlığı yirmi yıl sonrasına ulaşamayacak kadar çılgınlaşmış görünüyor…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.