DOMUZ GRİBİNİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ
Uzun süredir sıklıkla duyuyoruz “domuz gribi” ismini. Gazetelerde, radyolarda, televizyonlarda, otobüste, banka sırasında, okulda, hastanelerde… yani kısacası her yerde. Herkes domuz gribinden ya da H1N1 virüsünün yol açtığı hastalık ta denilen bu gripten, gribin olmuş ve olası zararlarından ve önlemlerinden konuşuyor. Bazen bir uzmandan dinliyoruz bu hastalığın ne olduğunu, neler yapılması gerektiğini, bazen de sokaktaki vatandaştan.
Uzmanlardan biri, ellerinizi mutlaka üç dakikadan az ve köpürtmeden yıkamayın derken diğeri, ellerimizi bir dakika yıkamak yeterlidir diyor. Bazıları tokalaşmayı ve öpüşmeyi mümkün olduğunca aza indirmemiz gerekliliği üzerinde duruyor. Bir uzman, kalabalık yerlere girerken maske takılmasının önemine değiniyor bir diğeri maskenin tek başına koruyucu olmayacağından bahsediyor. Başka bir uzaman ise domuz gribinden korunmak için nasıl beslenmemiz gerektiğini sıralıyor.
Konu ile ilgilenen birçok uzman ve vatandaş, halka açık alanlarda bunun gibi bilgileri paylaşırken bu bilgileri kimin nasıl kullanacağını ve bireylerin anlatılan bilgilerin ne kadarını alacağı veya alması gerektiğini tahmin edemiyor olabilirler. Kuşkusuz herkesin paylaştığı bilgiler önemli ve değerli. Elbette bu konuda konuşan yorum yapan herkes kendine göre doğru ve paylaşılmasının gerekli olduğuna inandığı bilgileri paylaşıyor. TV programlarını, haber bültenlerini sunanlar ve onların konukları kendilerince en doğru ve en önemli bilgileri sunuyorlar domuz gribi hakkında.
Tahmin ediyorum ki bu kadar ayrıntılı bilgiyi akıl ve ruh sağlığı yerinde olan ve psikiyatrik tanı almamış normal diye nitelendirilen bireyler için paylaşıyorlardır ve yine onlar için sıralanıyordur bu kadar önlemler. Ancak unutulmamalıdır ki panik atak hastaları, obsesif kompulsif (takıntı bozukluğu) tanısı almış kişiler, hastalık hastası olarak ta bildiğimiz hipokondriyazis ve kaygı bozukluğu olanlar, tanı almamış ancak risk grubunda olan diğer bireyler de gazeteleri okuyor, TV programlarını izliyorlar. Otobüste, banka sırasında, hastanelerde, okullarda ve birçok yerde psikolojik ve/ veya psikiyatrik tedavi gören kişiler var. Vatandaşı bilgilendirme adına yapılan birçok uyarı ve önlemler bazılarının el yıkama ve temizlik yapma takıntılarını, bazılarının panik atağını, bazılarının ise bedenini gereksiz yere dinleme davranışını arttırabileceğini unutmamak gerektiğini düşünüyorum.
El yıkama ve temizlik takıntıları olan bireyler, grip için alınan önlemlerden sonra yaptıkları takıntılı davranışları normal olarak görebilir ve zaten uzamanlar böyle yapmamız gerektiğini söylüyor diyebilirler. Hastalık hastası (hipokondriyazis) olan bireyler grip ile ilgili konuşulanlardan etkilenip vücudundaki her değişimi büyük bir titizlikle takip edebilir ve bunları gribin etkisi olarak görebilirler. Grip ile ilgili verilen bilgiler hepimizde panik ve kaygı yaratmış olabilir ama bazılarımızın bunlardan fazlasıyla etkileniyor olabileceğini unutmamak gerekmektedir
Lütfen vatandaş olarak konu ile ilgili konuşurken, açıklama yaparken nerde ve nasıl konuşacağımıza, yanımızdaki insanların konuşulanlardan nasıl etkilenebileceğini düşünerek bilgi vermeye çalışalım. Birey olarak hepimiz bunu yapabilirsek o zaman çevremizdeki tanıdığımız ya da tanımadığımız kişilere daha az zarar vermiş oluruz.
Psk. Nergis ÖZDİNÇ AZANPA
KILAVUZ PSİKOLOJİK DANIŞMANLIK MERKEZİ / Bakırköy İstanbul
Randevu Telefonu: (212) 570 32 23
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.