Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Büyük çocuk olmak

Büyük çocuk olmak

Yaz tatili başladı. Herkes yavaş yavaş tatil programları yapıyor ya da tatile gidiyor. Ben de hafta sonu iki gün annemle tatile gittim. Sadece ikimiz gittik. O devam edecek, ben işlerim nedeniyle döndüm. Yaşınız kaç olursa olsun anne-çocuk baş başa kalınca sistem değişmiyor. İki gün boyunca annem kahvaltı yapıp yapmadığımla, üşüyüp üşümediğimle dertlendi durdu. Karşılaştığımız insanlar bana çocuklarıyla ilgili sorular sorduklarında anlattıklarımı dinleyip, yine de kendi bildiğinden vazgeçmedi. Onunla birlikte aileleri ve çocukları izledik. Onunla birlikte yorumlar yaptık. Bazı konularda anlaştık, bazılarında "Haklısın," dese de farklı müdahalelerde bulundu. Sizlerle iki gözlemi paylaşmak istedim. Önce anlaşamadığımızdan başlayayım.

YEDİRMEK Mİ? BESLEMEK Mİ?

Yemek yerken yan masamızda bir anneanne, torununa yemek yediriyordu. Üç yaşlarındaki çocuk, masadaki çatal ve kaşıklarla oynarken, o bir yandan masal anlatıyor, bir yandan da çocuğun ağzına yemekleri adeta tıkıyordu. Bize dönerek "Benimle gayet güzel yemek yiyor, ama annesi olduğunda naz yapıyor," dedi. Ben "Kendi de yiyebilir aslında," dediğimde itiraz annemden geldi. İkisi birden çok küçük olduğunu, karnını doyuramayacağını, her yeri kirleteceğini söyledi. Küçük olduğu için karnı aç mı, tok mu anlayamazdı. Doyduğunu fark edemezdi. Sonra çocuğun ne kadar zayıf olduğundan, bu kadar gayrete karşın kilo almadığından karşılıklı yakındılar. Sanırım bu konuşmalar birçok anneye kendisini hatırlatmıştır. Oysa o yaştdaki çocuğun kendi başına yemeyi öğrenmesi gerekir. Ayrıca yaşı kaç olursa olsun karnı aç olan ve önünde yemek olan herkes yer. Doydum dediğinde ona inanmak gerekir. Çocuğun sağlıklı olmasının göstergesi şişman olması değildir. Tıpkı annenin 'iyi' anne olduğunun göstergesinin şişman çocuk olmadığı gibi... Zaten iki anneanne biraz sonra yanımızdan geçen gençlerin ne kadar şişman olduğundan yakınırken, bunda kendi paylarının da olduğunun farkında bile değillerdi. O sırada yemeğini yediği için ödül olarak alınan dondurmasını biraz yiyen ufaklık, bizimle sohbet eden anneannesinin ağzına dondurma vermeye çalışıyordu. Anneanne istemediğini söylüyor, o ise zorluyordu. Kızan anneanneye "Sanırım sizinle ilişki kurmaya çalışıyor, bizimle değil onunla ilgilenmenizi istiyor," dedim. "Çünkü siz ona ilişki kurmanın, sevmenin, önem vermenin, ilgilenmenin yemek yedirmekle olduğunu öğretiyorsunuz. O da sizi besleyerek konuştuğunu sanıyor." Oysa yemek yemek bir ilişki kurma biçimi değildir.

Yazının Devamı İçin Tıklayınız

Bu yazı toplam 3767 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ Arşivi