BUGÜNÜN “KÜÇÜK” BİREYLERİ İÇİN…
Çocukların “ birey” vasfını kazanabilmeleri başlı başına dünyanın en önemli meselesi olsa gerek. Şu günlerde çocuğu okula yeni başlayacak ebeveynler uzun, zorlu ve bir o kadar da zevkli bir sürecin ilk basamağında çocuklarına eşlik ediyorlar. Fakat bu eşlik etmenin mesafesini iyi ayarlamak dikkat gerektiren bir beceri. Çocukların ebeveynlerini kendilerini destekleyen bir el olarak omuzlarında hissetmelidirler. Fakat tamamen el ele yaşamanın bazı sakıncaları olduğunu göz ardı etmememiz gerekir. Ebeveynler tabiî ki gerektiğinde onları desteklemeli fakat çocukların özgüvenleri yüksek bireyler olarak yetişmesini istiyorsak bu desteğin bir bağımlılık ilişkisine dönüşmemesine de dikkat etmeli. Çocukların bireyselliklerini, zorluklarla mücadele etme becerilerini geliştirmesinde onlara yardımcı olacağız fakat zorluklarla onların yerine mücadele eden pozisyonunda olmamak hem çocukların hem de ebeveynlerin ruh sağlığı açısından bir ayrım noktası.
Toplumumuz ebeveynlerinin daha çok koruyucu anne- baba tutumları sergiledikleri görülmektedir. Oysa çocukların zaman zaman düşmelerine izin vermek gerekiyor. Her tökezlediklerinde el uzatarak aslında onların gelişimlerini engelliyoruz. Bu yüzden bırakalım düşmeyi de deneyimlesinler. Sorunlarını kendi kendilerine çözümleme çabaları onları daha da güçlü hale getirecektir. Yaşamları boyunca her ihtiyaçları olduklarında kendilerine uzanacak bir el bulamayabilirler.
Bireysellikleri desteklenmeyen çocuklar özgüven konusunda sorun yaşamaktadırlar ve bu da bütün yaşamı etkileyebilecek nitelikte bir durumdur. Özellikle aşırı koruyucu toplumlarda bu durum daha sık yaşanılabilmektedir. Çocuklara kolektif yapının, birlikte olmanın güven verici yapısını öğretebilirsiniz. Buradaki temel nokta bunu yaparken onlara özerk olabilme becerisini de kazandırabilmektir. Kolektif yapının bağımlılık yaratmayan güveninden haberdarken aynı zamanda bünyesinde özerk olabilmenin gücünü de hissedebilecek nitelikte yetişecek çocuklar birey olma yolunda önemli bir adım atmış olacaklardır.
Dünya takip edilmesi gittikçe zorlaşan bir şekilde değişiyor. Geleceğin bireylerinin düşünce yapıları bizlerden çok daha farklı olacak, olmalı. Çok boyutlu gelişen günümüz dünyasında artık olayları, yaşamı tek boyutlu basit neden – sonuç ilişkisi içinde açıklayabilmek mümkün değil. Dolayısıyla geleceğin bireylerini yetiştirirken yaratıcı ve çok yönlü düşünme becerilerini desteklemeliyiz. Onlara belli düşünce kalıplarını olduğu gibi öğretmek yerine düşünmeyi öğretmeliyiz. Bu amaçla çocukların mümkün olduğu sayıda çeşitli ortamlarda çeşitli aktivitelerin içinde olması düşünülebilir. Fakat bu söylemden çocukları hafta sonları binbir kurs arasında dolaştırmak anlaşılmamalıdır. Onların sinemayla, edebiyatla, sanatla ilgilenmeleri desteklenmelidir.
Tüketmenin koruyucu zırhından arınıp, üretmenin hazzına erişen bir toplum gözlerinde yaratıcılığın parıltısını taşıyan bugünün küçük bireyleriyle mümkündür. Umutla…
Psik. Dan. Emre Alıcı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.