YAŞLILIK PSİKOLOJİSİ İLE İLGİLİ YAPILAN BİLİMSEL ÇALIŞMALARIN TARİHİ
Her bilim dalının gelişim süreci olduğu gibi yaşlılık dönemiyle ilgili araştırmaları konu alan gerontolojinin de başlangıcından günümüze kadar kronolojik anlamda tarihsel bir birikim süreci vardır. Bu makale, gerek gelişim ve din psikolojisi gerekse psikiyatri bilim dalı perpektifinde, özellikle Batıda yapılan gerontolojik çalışmaların tarihsel ve literal sürecini konu almaktadır. Yaşlılık psikolojisiyle ilgili yapılan bilimsel çalışmaların kronolojik tarihi ve literatürü muhtevalı bu makalede, öncelikle Batıda yapılan çalışmalar dönemsel olarak incelenmiş, daha sonra Türkiye’de yapılan çalışmalar aktarılmaya çalışılmıştır. Son olarak ise, konuyla ilgili araştırmaları ihtiva eden bazı yerli ve yabancı literatür, ulaşılabildiği kadarıyla aktarılmaya çalışılmıştır.
Yaşlılıkla ilgili yapılan bilimsel çalışmalar, temelde yaşam süresinin uzatılmasına ilişkin olanaklar ve araçların araştırılması tarzında uzunca bir süre tıp biliminin yetki alanı içerisinde sürdürülmüştür. Bu sebepledir ki, dönemle ilgili ilk geliştirilen yaşlılık teorileri de genelde biyolojik ve fizyolojik tabanlı olmuştur. Bu geleneksel tutum nedeniyle bugün Batıda geliştirilen gerontoloji bilimi, daha ziyade tıp bilimine yardımcı bilim dalları arasında değerlendirilmektedir. Halbuki, bireyin davranış nedenlerinin hem biyolojik, hem psikolojik hem de sosyolojik kökenli olması gerontolojinin, disiplinlerarası karakterde çok boyutlu araştırmalar yapmasını gerektirmektedir. Bu bağlamda, disiplinlerarası tarzda sistematik olarak yaşlılık araştırmaları, ilk kez Harvard Üniversitesi’nde 1928’de Longitüdinal Araştırmalar Merkezi’nin kurulmasıyla başlamıştır. O tarihten bugüne kadar, yaşlılıkla ilgili pek çok ampirik çalışmalar yapılmasına rağmen, bir çok bilim dalı tarafından disiplinlerarası (interdisipliner) karakterde ortak olarak yapılan araştırmaların henüz yeterli düzeyde olmaması sebebiyle sözü edilen dönemle ilgili çalışmalar toplu halde değerlendirilememiştir. Ancak son dönemlerde Batıda disiplinlerarası araştırmaların sayılarında ciddi anlamda bir artışın olduğu söylenebilir.
Öte yandan Türkiye’de ise gelişim psikolojisi perspektifinde yaşlılık dönemini psikolojik açıdan ele alan çalışmaların tarihinin Batıya göre oldukça yeni ve literatürünün ise son derece sınırlı olduğu görülmektedir. Bu anlamda Türkiye’de gelişim dönemleri itibariyle en çok çalışılan dönem, çocukluk ve ergenlik dönemidir.3 Dolayısıyla konuyla ilgili bilimsel araştırmalar, henüz literatür oluşturacak seviyeye gelmemiştir. Bu bağlamda makale, Türkiye’de yaşlılıkla ilgili çalışma yapacak araştırmacılara kronolojik ve literal açıdan dönemle ilgili yapılan çalışmaların tarihini ve literatürünü tanıtmak amacıyla kaleme alınmıştır.
Makalenin Devamı İçin Tıklayınız
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.