Betül GÜN

Betül GÜN

Okulöncesi Dönem; Sorular ve Cevaplar

Okulöncesi Dönem; Sorular ve Cevaplar

Sihirli ve etkili tek bir çocuk yetiştirme formülünden söz etmek mümkün değildir.Bu nedenle ana-babanın yaklaşımları,her çocuğun ihtiyaçlarına ve mizaç özelliklerine uyum gösterecek şekilde farklılaşmalıdır.

          Her çocuğun farklı olması nedeni ile,sorunların tek çözümü olmadığı gibi,sorularında tek bir yanıtı yoktur.Ancak deneyimler,kendinden sonra gelen farklı bir deneyim kadar değerlidir.Bu nedenle tüm bilgiler  sürekli değişime ve tartışmaya açıktır.

          Ana-Babaların En Sık Sordukları Sorular Ve Cevapları Disiplin

1.Disiplin ne işe yarar?

a. Disiplin,öncelikle çocuğa nasıl hareket edilmesi gerektiğini öğretir.Etkili bir disiplin yoluyla çocuk ,kendinin ve başkalarının yararına olan inanç,değer ve kuralları içselleştirerek öğrenir.Ancak çocuğun bunları içselleştirmesinden önce,ebeveynin kural,değer ve inançları,söz ve eylem yolu ile somuta indirgiyerek sergilemesi gerekir.

b. Disiplin,çocuğa dürtülerini kontrol etmeyi öğretir.Çocuk dürtüleri ile hareket ettiği için kararları zayıftır.O,düşünmeden önce hareket eder.Biz,çocuklara,önce düşünüp ardından da hareket edebilmeleri için fırsatlar veririz.

c. Etkili disiplin,akla ve mantığa uygun olandır.

d. Etkili disiplin,çocuğun gelişimine uygun olandır.Sözgelimi 4 yaş çocuğu için uygun olan bir disiplin yöntemi,bir yaşındaki bir çocuğa etkili olmaz.Bu nedenle biz,kendimizi,hangi metodun hangi yaş için uygun olduğu konusunda eğitmeliyiz.Sözgelimi okulöncesi dönem çocuğu,sözden çok eylemi daha kolay algılar ve tepki verebilir.

2.Çocuğuma en iyi nasıl yardımcı olabilirim?Onu disipline ederken nasıl davranmalıyım?

Çocuğunuzu sadece gözlemleyerek ve davranışlarını anlamaya çalışarak,onun hangi alanlarda yetenekli olduğuna dair fikir edinebilir ve bu alanları daha da geliştirmesinde ona yardımcı olabilirsiniz.Çocuklarına en iyi yardımcı olabilen anne babalar,çocuklarının yeteneklerini görebilen,kendi beklenti ve desteklerini ona göre ayarlayabilenlerdir.Her geçen gün,çocuğunuzun elde ettiği küçük başarıların da farkında olun.Çocuğunuzun yetersizliklerini büyütmemeye çalışın.Bunun yerine,her olumlu eyleminde ilerlemesine dikkat ettiğinizi fark ettirin ve onu övün.

Burada temel ilke,çocuğun olumsuz davranışlarını görmezden gelerek,olumlu davranışlarını övmektir.Çocuğun bağırışlarını duymazdan gelerek,sessiz olduğu zamanlarda onu oyun ve birlikte etkinlikle ödüllendirip cesaretlendirmek,bu istenmeyen davranışın giderek ortadan kalkmasını sağlayacaktır.

Çocuklar 8 yaşına kadar taklit yolu ile öğrenirler. Ona doğru örnek olmanın yolu onunla birlikte hareket etmektir.Örneğin,yemeği kaşık ve çatal kullanarak birlikte yemek suretiyle olumlu bir model oluşturmak,sözle,’Elle yemek yeme’ demekten daha etkilidir.

Davranışının sonucuna katlanmak yaklaşımı,istenen davranışın gerçekleştirilmesi için desteklemek,istenmeyen davranışın yapılmaması için caydırmak amacı ile kullanılır.Örneğin ‘Yemeğini bitirmediğin takdirde,tatlıyı alamazsın’ ,’İlk kez ev ödevini zamanında bitirdin,hafta sonu ilave bir TV dizi seyretmeye hak kazandın’ gibi.

Çocuklar KURALLAR ve STANDARTLAR hakkında kendilerine rehberlik edilirken açık olunmasını isterler.Bu da onların,kendilerine olan güvenlerini kazanmalarını sağlar.Bu nedenle arkadaşına vurmak isteyen bir çocuk karşısında,’Diğerlerine vurmamalısın!’ şeklinde kuralı açıkladıktan sonra,’Arkadaşına vurursan onun canını acıtırsın,’ gibi gerekçeli bir uyarıyıda ihmal etmemelidir.Böylelikle çocuğun karşısındakinin ne hissetiğine karşı duyarlı olması da sağlanmış olur.

Genellikle anne-babalar,çocuğun NEYİ yapmaması gerektiğini söylemek için çaba sarf ederler.Oysa önemli olan,NİÇİN yapmaması gerektiğini söylemektir.

3.Anne-baba olarak çocuğumuza uyması gereken kuralları ve davranış kalıplarını nasıl öğretebiliriz?

Uyulması gereken kuralları dört yolla öğretmek mümkündür.Bunlar:

A.ÇOCUĞUNUZA ÖRNEK OLARAK:Çocuğa bir kural veya davranış kalıbını öğretmenin birinci ve en basit yolu,o davranışı sergilemektir.Çocuklar ,söylediklerimizden çok,yaptıklarımızı öğrenme eğilimindedir.Çocuklarımızdan başkalarına karşı kibar bir şekilde konuşmalarını isterken,biz onlara kaba davranırsak,kendimizle çelişkiye düşmüş oluruz.

Eylem,sözden daha etkilidir.

B.OLUMLU GERİ BİLDİRİM VEREREK:Eğer biz çocuklara,söz dinledikleri için memnuniyetimizi ifade edersek,onlar bu olumlu davranışlarını tekrarlamak isteyeceklerdir.

C.HİÇ BİR GERİBİLDİRİMDE BULUNMAYARAK:Ebeveyn,çocuğun yaptığı olumsuz davranışları görmezden gelerek de istenen davranış kalıplarını ona öğretebilir.Geri bildirim almayan davranışlar zaman içerisinde azalma eğilimi gösterir.

Ç.CEZALANDIRARAK:Ceza çok uygulandığı takdirde,diğer olumlu yöntemlere kıyasla etkisi azalan bir yoldur.Başarılı bir ebeveyn hatadan sonra cezalandıran değil,hatayı önleyendir.

Özellikle ağır ve sık ceza uygulaması karşısında,çocuğun ceza uygulaması karşısında,çocuğun cezaya gösterdiği duygusal tepki nedeni ile,olumsuz davranışında artış görülebilir.

Katı cezalara kıyasla bazı haklardan mahrun etme yada ara verme şeklindeki cezalar,kuşkusuz göreceli olarak daha etkilidir.

4.Çocuk yetiştirme konusunda anne-babanın aynı tavrı sergilememesi çocuğu nasıl etkiler?Anne yada babadan biri çocukla diyalog halindeyken,diğerinin müdahalesi ne yönde olmalıdır?

Anne ve babalar kendi aralarında UZLAŞMACI bir tutum oluşturabilmelidirler.Kendi aralarında ‘tutarlı’olmaları özel bir önem taşır.Çocuk,karşısında aynı görüşü paylaşan,uzlaşmış bir ebeveyn tutumu bulursa,herhangi bir durumda’nasıl hareket edilmesi gerektiğini’ daha kolay öğrenir.Aksi halde bir kaos ve çatışma yaşanır.Neyin doğru,neyin yanlış olduğu,kimin doğru,kimin yanlış söylediği konusunda çelişkiye düşer.Zaman zaman,böyle bir durumu çocuk kendi lehine kullanır;ebeveynden birini kendi tarafına çekerek,ailede yönetimi ele geçirmeye çalışır.Ebeveynlerin  birbirlerine gerekli uyarıları çocuğun olmadığı bir ortamda yapmaları gerekmektedir.Aksi takdirde çocuğu ilgilendiren tüm konularda bazı ğörüş ayrılıklarına bağlı olarak yaşana bilecek olası çatışmalar,huzursuz bir ailenin oluşumuna zemin hazırlar.

5.Çocuğum istenmeyen bir davranış yaptığında,zaman zaman ani çıkışlarım oluyor.O,sırada onu küçültücü,aşağılayıcı ifadeler kullandığım oluyor.Bu durum çocuğumu olumsuz etkiler mi?

Stres sırasında ani çıkış yapan ve duygularını uygunsuz biçimde ifade eden bu ebeveynin yaklaşımı ‘duygusal istismardır.’’

- Aptal,hayvan,gerizekalı,sen zaten neyi becerebildin ki,hep böylesin,laftan anlamaz,bıktım senden’ v.b. bir çok aşağılayıcı sıfatları çocuklarına yakıştıran ana-babalar,’geçmişte kendilerine söylenenleri’ söylemekte,’bunun yapılacak en doğru yol olduğunu’ düşünmektedir.Oysa aşağılayıcı ifadelerin,küçük düşürücü tutumların çocukları nasıl yıkıma uğrattığını bilemezler.

Ana-babasının kendisine;

- ‘sen aptal bir çocuksun’, ya da,

- ‘keşke hiç olmasaydın,seni doğduğuma pişmanım,hayatımı mahvettin’

dediğini duyan çocuk,

- ‘Anneminbabamın benim hakkımda ki gerçek düşünceleri bu,’ yorumunu yapar.Çünkü çocuklar ,anne ve babalarının söyledikleri her şeye inanırlar.

- Bu nedenle çocukları aşağılayıcı ve küçük düşürücü ifadelerin,tıpkı bedensel cezada olduğu gibi onların benlik saygılarını olumsuz etkileyebileceği gerçeğini göz önünde bulundurun. Söylediğiniz sözlere dikkat edin.Yirmi saniye sonra bitecek bir öfke ile ağzınızdan çıkan sözcüklerin,çocuğu duygusal ezime uğratabileceğini,örseleyebileceğini,onda kalıcı izler bırakabileceğini unutmayınız.

6.Çocuğumuz aramızdaki tartışmalara tanık olmamasına rağmen,bundan olumsuz etkilenir mi?

Çocuklar, evde olup biten her şeyi bilirler.Çocukların gözünden hiçbir şey kaçmaz.Zaman zaman,bildiklerini kendilerine saklayıp duygularını belli etmiyebilirler ya da tepkilerini,yalnızca geceleri yataklarını ıslatmak gibi dolaylı bir biçimde gösterbilirler,ama sonuçta olup biten her şeyi bilirler.

Bu nedenle gerek sözel iletişim yolu ile,gerekse beden diliyle olumlu uyaranlar vermiş olsanız bile,onların öncelikli haklarının,huzurlu bir aile ortamında yaşamak olduğunu unutmayın.

Bu yazı toplam 17238 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Betül GÜN Arşivi