Next Sendromu veya Mutluluğa Alışmak!
Mutluluğa alışılır mı?
Yani, Her şeyim var, mutsuzum sendromu... Olabilir mi? Bir insan, her şeyi olduğu hâlde hâlâ mutsuz olabilir mi?
Olabilir...
Zira herkesin mutluluk tarifi farklı...
Hem farklı hem de değişken...
Yaşa, zamana, yere, duruma göre değişiyor.
En çok sevdiğimiz, en fazla istediğimiz bir şeyi elde ettiğimizde, beklediğimiz kadar mutlu olmadığımıza kendimiz bile şaşırıyoruz.
Niye?
İşte bunun sebebini bulmuşlar...
Next sendromu!
İnsan mutluluğu üzerine dikkat çeken araştırmaları ve saptamaları olan psikolog Sonja Lyubomirsky bu durumu çok net ve basitçe açıklamış.
Genlerimize şifrelenmiş bir mutluluk ayar noktasına sahip olduğumuzu söylüyor. İyi bir şey olunca mutluluk hissimiz artarken, kötü bir şey olunca azalıyor. Ancak her iki durumda da, bilimsel olarak hedonik uyum diye adlandırılan güçlü ve inatçı bir olgu nedeniyle ruh hâlimiz çok geçmeden ayar noktasına geri dönüyor.
Alışıyor yani...
Ama 1 saniyede ama 1 yılda...
Sonuçta alışıyor...
Ama bir eşyaya, ama bir insana...
Mutluluğa veya mutsuzluğa...
Alışıyoruz...
İşte ondan sonra da kıçımız başımız oynamaya başlıyor!
Next sendromu...
Sırada ne var?
Başarı yetmez!
Şimdi bu psikoloğun mutluluk üzerine genel kanılara aykırı başka enteresan bulguları da var. Mesela, ona göre, kiracılar ev sahiplerinden daha mutlu!
İyilik yapmak (Çok sık yapmak zorunda kalmamak şartıyla) insanları daha mutlu hissettiriyormuş.
Güzel bir örnekle bunu açıklamış:
Sevgilinizin kahvaltısını bir gün yatağına götürmek harika hissettirir. Bunu her gün yapınca angarya gibi gelir.
Mutluluk arayışında, mutsuzlara da göz atmışlar...
Mutsuzların çok kıyaslama yaptığını ve sonuçlar hakkında kaygılandıklarını bulmuşlar.
Kendilerinin ne kadar iyi ya da kötü olduğuna değil de, başkalarına göre nasıl olduklarına bakanlar...
Sloganları da o meşhur alaylı özdeyiş: Gerçek mutluluk için başarılı olmak yetmez. Arkadaşların da başarısız olmalı!
Bu ilkeyi hayatın her alanına taşıyanlar... Dünyada mutluluk üzerine çalışan bilim insanlarının ve araştırmaların sayısı hiç de az değil.
Ama asıl hedef şu: Nasıl daha mutlu olabiliriz?
Daha doğrusu:
Kendimizi nasıl daha fazla mutlu edebiliriz?
Dikkatinizi çekerim:
Beni kim, ne mutlu eder? değil!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.