KONUŞAN KUTUNUZU ATIN
Desem… Kaç kişi evimizin olmaz ki olmazından vazgeçebilir? Kim bilir gününüzün kaç saatini televizyon karşısında geçiriyorsunuz? Malum en popüler boş zaman geçirme aracı maalesef televizyonumuz oldu.
Aslında ben siz yetişkinleri düşünüyorum, sizin zihinsel, sosyal ve duygusal alanlarda gelişiminiz çok önemli, diye yazsam da …
Her yazılana inanmayın… Çünkü yalan.
Peki neden ?
Çünkü televizyon karşısında en savunmasız kalan ve onun zararlı etkilerine en fazla maruz kalan maalesef biz değil, bizim ÇOCUKLARIMIZ.
Çoğu zaman yaşadığı aile ortamı gereği televizyonla en çok çocuğun baş başa kalması, programları en dikkatli onun izlemesi, orada gördüklerini tekrarlaması, televizyondan en fazla ve en derin etkilenen kişilerin çocuklar olduğunu göstermektedir.
Eee “bende uçma yaşımı geçtim” diyorsanız. Bana hak verirsiniz . Çünkü, kendini uçmaya hazır hisseden Spiderman misali o kadar çok çocuk var ki.
Bütün çizgi film kahramanları adeta çocuk odalarımız da can buluyor ve biz yokken çocuklarımızla arkadaş. Ben oğluma “Ayy… Emir bir böcükle yattığının farkında mısın?” diyorum. O bana heyecanlanarak “Yok anne o örümcek adam örümcek” diye yorganını savunuyor. İyi ya sen söylüyorsun oğlum ÖRÜMCEK…
Hani atalarınızın bir sözü vardır. “AZI KARAR ÇOĞU ZARAR” diye…
Öyle gerçekten …Biz televizyonumuzdan vazgeçmezsek, Evimizin en gözde yerinde bulundururusak ve ekran da büyüdükce izleme zevkimiz kat kat artacaktır.
En azından ben seviyorum… Ya siz?
Şimdi size bir iyi, bir de kötü haberim var.
Kötü haber…Televizyon zararlıdır. İzlemeyin.
İyi haber… Televizyonun zararları yanında, faydaları da var ve bunlardan mahrum kalmayın.
SEÇİCİ OLUN
Alış veriş yaparken bile seçiyoruz. Beğenmediğimiz olduğu taktirde bırakıyoruz. Lütfen burada da seçin. Reyting uğruna hazırlanmış tuzaklara düşmeyin. En azından çocuklarınız için küçük elemelere gidin. Zaten fazlasıyla mevcut kanal olunca çok fazlada seçim şansına sahipsiniz. İşte bu seçimi yaparken de çocuklarınızla geçireceğiniz televizyon saatlerinde, en uygun programı izleyin. Eğer çocuğunuzun yaşına uygun olmadığını düşünüyorsanız ve izlemekte kararlıysanız . O zaman uygun bir şekilde çocuğunuzu farklı bir uğraşa yöneltip, uzaklaştırabilirsiniz.
Bir başka nokta… Çocuğunuzu siz yokken veya bir işle meşgulken TELEVİZYONA EMANET ETTİĞİNİZ saatlerde neyi izlediğini ve zamanını kontrol edin.
Odasında televizyon bulundurmayın.
Evinizde en önemli etkinliğinin bir araya gelerek televizyon izlemek olduğunu ona hissettirmeyin.
Yemek saatlerinde televizyonun kapalı olmasına özen gösterin.Unutmayın ki ailenin yoğun iş temposunda çoğu zaman bir araya gelerek, iletişim kurduğu en özel anlardan biri yemek saatleridir.Yemek saatlerinizi KALİTELİ ZAMAN olarak değerlendirin.
Şiddet içeren bir sahne karşısında çocuğunuzla olay hakkında konuşun.
Televizyondan farklı faaliyetlere yönlendirmeye çalışın.
Çocuklar televizyondaki yaşam biçimlerinden ve davranışlardan çeşitli mesajlar alırlar. Televizyon ekranında tanık oldukları şiddet ve gereksiz sahneler çocukları olumsuz etkiler ve çocuk bunlardan kendi için zarar verecek mesajlar çıkartır.
- Dikkat toplamayı zorlaştırır.
- Aktif öğrenmeyi engeller.
- Küçük çocuklar gördüklerinin gerçek olmadığını anlayamazlar.
- Dizilerdeki kız-erkek ilişkileri yanlış yönlendirici olabilir.
- Rol çatışması yaşayabilir.
- Korku ve kaygılara neden olabilir.
Televizyonda ki görüntülerin çok hızlı değişmesi çocukların gündelik hayatta da her şeyin çabuk değişmesini beklemek istemelerine neden olmaktadır. Bu durum da günümüzde giderek yaygınlaşan “Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite” bozukluğunu tetikleyici bir unsur olarak karşımıza çıkıyor.
Çocuğunuzun bütün bu olumsuzlukları yaşamasını istiyorsanız. Bırakın sabahtan akşama kadar televizyon izlesin.
Yok diyorsanız. DOZUNU SİZ AYARLAYIN. Malum kumanda sizin elinizde…
ANCAK… Diyebilirsiniz… İyi haber nerde?
Televizyonda yer alan bütün televizyon programlarını çocuklar için zararlı olarak değerlendirmek yanlış olacaktır. Televizyon başında geçen zamanı yararlı hale getirebilirsiniz. Çocuklar televizyondan belli şeyleri öğrenebilirler.
- Sayıları, renkleri ve şekilleri öğrenebildiği gibi
- Konuşma hazinelerini geliştirebilecek kelimeleri
- Bilinçli olarak hazırlanmış öğretici programlarla, çocukların sosyalleşmelerini ve yardımlaşma becerilerini geliştirebilirsiniz.
- Televizyon çocukların bilgisini artırırken hayal alanını genişletebilir.
- Çocuk tıpkı oynarken öğrendiği gibi televizyon başında eğlenirken de öğrenebilir.
- Görüp duyduğunu yutarcasına içine alır .
- Büyülenmiş gibi bakarken uslanır,oyalanır ve ana-babasına sorun olmaktan çıkar.
- Bu bakımdan televizyon iyi bir avutucu, iyi bir çocuk bakıcısıdır.
Model olarak alınan kahramanların, iyi niyetli olması, çocuğun kişilik gelişimi açısından önemlidir. Çocuk filmlerine seçilecek konular, toplumun sosyal ve kültürel gerçeklerini gösteren, eğitici ve uyarıcı nitelikte olmalıdır.
Bu bakımdan çocuklar için hatta bebekler için hazırlanmış kanalları izletebilirsiniz.Yine aynı mantıkla öğretici vcd vb. materyalleri kullanabilirsiniz.
Televizyonun bireyin birden fazla duyu organını uyararak; algılama, hafızada tutma ve öğrenmede kolaylık sağladığı ve bireyde öğrenme isteği uyandırdığı bir gerçektir. Bu şekilde düşündüğümüzde eğitim açısından televizyon bulunmaz bir nimet.
Yeter ki doğru kullanılsın….
Hani başta dediğimiz gibi…
“HERŞEYİN AZI KARAR ÇOĞU ZARAR”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.