Burnumuzun dibindekileri bazen görmeyiz. Hep uzaklarda ararız o mutluluğu. Hâlbuki bir dokunma mesafesindedir. Uzansanız alırsınız.

Bazen de çok istediğimizi söyleyip dururuz ama bir türlü ulaşamayız.

Ulaşamayınca da, genelde demoralize olup eli eteği çekip, nasıl olsa olmayacak deyip vazgeçeriz.

Aslında durup düşünmek lazım, aradığınız mutluluğa ulaşmak için bugüne kadar ne yaptınız? Her şeyi yaptım, ama yine de olmadı diyorsanız, mutlaka atladığınız bir yerler olduğunu unutmamak lazım.

Not almayı alışkanlık haline getirmeliyiz. İsteklerinize ulaşmak için takip ettiğiniz yol planını gözden geçirip, ihtimalleri arttırmalı, yeni ve farklı denemelerden kaçmamalıyız.

Gözünüzde büyütmeyin

Bir şeyleri çok istediğiniz zaman onu gözümüzde öyle büyütürüz ki, o şey birden bire ulaşılması imkânsız ve sanki çok uzaklarda görürüz. Gün gelir, gözünüzde büyüttüğünüz kadar çaba sarf etmenize gerek bile olmadan aradığınız ve sonunda da, istediğiniz mutluluğa ulaştınız.

Her şey hiç olmadığı kadar yolunda gidiyor. Hatta rüya mı görüyorum acaba diye düşünmeye başladınız.

İş bu noktaya geldiğinde, başarı ve/veya mutluluğun daim olması için, var olan durumu korumak gerekir.

Aslında bu çok da kolay bir iş değil. İnsan doğasında var olan hep daha fazlası ve daha iyisini arama ve isteme hırsı burada devreye girebilir ama girmemesi için elinizden geleni yapmalısınız. Bu kadar çok isteyip elde ettiğiniz mutluluğu dahası fazlası uğruna heba etmeyin. Mutluluğu kalıcı kılmak için kendinizi sevip, her koşulda devreye sokabileceğiniz bir özgüveninizin olması yeterli.

Yeter ki isteyin ama gerçekten isteyin.

www.yenisafak.com.tr