1. HABERLER

  2. ÖZEL EĞİTİM

  3. EV ÖDEVİNDE NASIL YARDIMCI OLUNMALI

EV ÖDEVİNDE NASIL YARDIMCI OLUNMALI

Öğrenciye ev ödevi verilmesi konusu uzmanlar tarafından tartışılsa da geçmişten günümüze her zaman kullanılan bir yöntem olmuştur. Eskiden dönem ödevi olarak adlandırılan ödevler günümüzde proje ödevi ya da performans ödevi adıyla öğrenciye verilmektedir.

A+A-

Öğrenciye ev ödevi verilmesi konusu uzmanlar tarafından tartışılsa da geçmişten günümüze her zaman kullanılan bir yöntem olmuştur. Eskiden dönem ödevi olarak adlandırılan ödevler günümüzde proje ödevi ya da performans ödevi adıyla öğrenciye verilmektedir. Uzmanlar verilen ödevin çocuğun ilgi ve yeteneğine uygun olarak verilmediği takdirde hiçbir yarar sağlamadığı görüşünü belirtiyorlar.

Öğrenciye Neden Ödev Verilir?

Öğretmenin amacı; çocukların zihinsel, sosyal ve duygusal olarak gelişimlerini sağlamaktır. Bu amacı gerçekleştirmek için de ödevi, öğrencinin derste öğrendiği bilgileri ölçme değerlendirme amacıyla kullanır. Öğrenci anlatılan dersi ne kadar anlamış, eksik kalan anlaşılmayan bölümler var mı, becerilerini ne kadar kullanabilmiş bunları değerlendirir. Veya bir sonraki konuya hazırlık çalışması olarak ödev verir.

Öğretmenin Dikkat Etmesi Gerekenler

Öğretmen ödevi mutlaka çocuğun yaşını, ilgisini, öğrenme düzeyini yani bireysel farklılıklarını dikkate alarak vermelidir. Kalabalık sınıflarda bunu uygulamak oldukça zor olsa da bunu dikkate almak gerekir. Örneğin yavaş anlayan bir öğrenciye seviyesine göre ödev verilmeli genellemeden kaçınılmalıdır. Öğrenciye ödevin neden verildiği açıklanmalı, amacın ne olduğu anlatılmalıdır.

Okulda verilen ödevler genellikle günlük olarak, işlenen dersin pekiştirilmesi amacıyla verilen ödevlerdir. Bunların çoğu da yazılı olarak yapılması istenen ve öğrencinin o gün işlenen dersi tekrar etmesinin amaçlandığı ödevlerdir.

Verilen ödevin sadece yazı yazmaktan ibaret değil, çocukların hayal gücünü geliştirecek, onları düşünmeye sevk edecek, araştırma yapmalarını sağlayacak ödevler olması gerekir. Böylece hem çocuklar ödev yaparken sıkılmayacak hem de öğrenme gerçekleşmiş olacaktır.

Günümüzde artık ödevler bilgisayar ortamında çıktı alınarak hazırlanmakta öğretmen öğrencinin ne öğrendiğini ölçmekte zorlanmaktadır. Burada belki de sözlü sunumlar yaptırılarak en azından araştırılan konunun ne kadar anlaşıldığı ölçülebilir. Fakat öğretmenin bu tarz ödevlerde mutlaka öğrenciyi kontrol etmesi gerekir. Kontrol etmediği takdirde öğrenci nasıl olsa öğretmen ilgilenmiyor diye sadece bilgisayardan çıktı alarak ödevleri geçiştirebilir.

Öğretmen asla ceza olarak ödev vermemeli. Defalarca deftere şunu yazacaksın şeklindeki ödevler çocuğun bütün isteğini öldürecektir ve ödev yapma konusunda her zaman isteksiz olmasına sebep olacaktır. Verilen ev ödevinin çocuğun kapasitesinin üzerinde olmaması, saatlerce içinden çıkamayacağı ya da kaynak bulmakta zorlanacağı tarzda ödevler olmaması gerekir.

Özellikle ilkokul döneminde çocukların dikkatlerinin daha çabuk dağıldığı göz önünde bulundurularak uzun sürmeyecek fakat onları düşünmeye sevk edecek, soyut olmayan olmayan ödevler verilmelidir. Bireysel ya da grup ödevleri verilebilir. Grup ödevlerinde gruptaki herkesin eşit görev dağılımında olması sağlanmalı, görevden kaçma gibi durumlara dikkat edilmelidir.

Öğrenci yaptığı ödevin geri dönüşümünü mutlaka görmek ister. Bu yüzden öğretmen ödevleri incelemeli, öğrenciye ödevi hakkında açıklama yapmalı, beğendiği yönleri ya da üzerinde durulması gereken yerleri söylemelidir. Böylece öğrenci ödevinin bir kenara konulmadığını, öğretmen tarafından değerlendirildiğini anlayacak ve daha sonraki ödevlerine de ona göre özen gösterecektir.

Anne Babalar Ev Ödevine Nasıl Yardımcı Olmalılar?

Anne babalar ev ödevi konusunda çocuklarından daha çok strese girerek ev ödevi çocuğa değil sanki aileye verilmiş gibi kendilerini sorumlu hissederler. Ama önemli olan çocuğun sorumluluk kazanarak ev ödevini kendinin yapma alışkanlığının kazandırılmasıdır.  

Anne babaların yaptığı en büyük hata çocuklarının ev ödevlerine yardım edeyim derken ödevi kendilerinin yapmasıdır. Anne babanın görevi; çocuğun ödev yapacağı uygun ortamı sağlamak, sıkıştığı yerlerde yardım istediğinde ona yardımcı olarak yönlendirmek, tekrar gözden geçirsen iyi olur gibi sözlerle varsa hatalarını düzeltmesini sağlamaktır. Şurayı yanlış yapmışsın diyerek silip tekrar yapmasını sağlamak yerine gözden geçirmesini söylemek gerekir. Ayrıca öğretmenin gösterdiği yöntemlerin dışında çocuğa yeni yöntemler göstermemeli yanlış da yapsa öğretmenine göstermesi söylenmeli böylece anlayamadığı, eksik kaldığı konuları öğretmenin de fark etmesi sağlanmalıdır.

Özellikle küçük yaşlarda çocuk okuldan geldikten sonra dinlenmesine fırsat verilmeli, karnını doyurduktan sonra derse başlaması sağlanmalı. Ev ödevinin olumlu bir yönü olarak çocuğun zamanını planlı bir şekilde geçirmesini söyleyebiliriz. Okuldan geldikten sonra dinlenme, yemek yeme ve daha sonra bilgisayar oyunu oynama ya da televizyon izleme gibi molalar verilerek düzenli bir program yapılmalıdır. Eğer çocukta dikkat eksikliği gibi bir problem varda molaların daha sık yapılması gerekir.

İlkokula yeni başlayan çocuklar henüz okuma yazma bilmediklerinden dolayı ödev yaparken ne yapması gerektiği anne veya baba tarafından okunmalı ve çocuk yönlendirilmelidir. Ancak soruların cevaplarını çocuk vermelidir. Günlük yaşamdan ya da evin içinden somut örnekler verilerek problemi daha kolay anlaması sağlanmalıdır. Direkt cevap vermekten kaçınılmalı düşünmeye yönelten sorular sorulmalıdır.

Çocuğun ev ödevini kendi başına yapmasının en önemli yararlarından biri sorumluluk bilinci kazanmasını sağlamasıdır. Kendi başına yaptığı her işten sonra ailesinden ve öğretmeninden alacağı her olumlu davranış onu daha da heveslendirecek ve özgüven duymasını sağlayacaktır.

Veli düzenli olarak öğretmenle görüşerek çocuğu hakkında bilgi almalı, ödevler konusunda öğretmenle beraber hareket etmelidir. Çocuğun yanında böyle ödev verilir mi tarzında konuşmalar yapılmamalı konu öğretmenle görüşülerek çözüm bulunmalıdır. Eğer çocuk ödev yapmak istemiyorsa öğretmeninden yardım alınmalıdır.        

Dünya Bülteni/Zehra Gülle

Bu haber toplam 8810 defa okunmuştur

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum