Çocuğunuz söylenenleri tekrarlıyorsa dikkat!
Çocuklarda konuşmanın tekrarlanmasının gelişim döneminin bir parçası olduğunu ve Ekolalinin bütün çocuklarda var olduğunu vurgulayan Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır, “Çocuklarda, gelişim döneminin bir parçası olan Ekolali, genellikle 2,5-3 yaş civarına ulaşan çocuklarda sona ermesi beklenir. Ekolali bu süre içerisinde son bulmuyorsa Otizmin belirtisi olabilir.” uyarısında bulundu.
Otizmde Çok Belirgin Olabilir
Uzun süre devam eden tekrarlamaların tedavi edilmesi gerektiğini ifade eden Özel Eğitim Öğretmeni ve Psikolog Mine Ağır, “Otizmde ekolali çok belirgin bir özelliktir ve ‘ekolali konuşma’ birçok otizmli çocukta görülür. Sözel stereotipidir ve özgün konuşma yerine tekrar vardır. Ancak ekolali konuşması olan her çocuk otizmlidir de denilemez.
Çocuklarda, hatta yetişkinlerde de anlaşılan kelime sayısı kullanılan kelime sayısından fazladır ve bakıldığı zaman ekolaliyi özellikle alıcı dil becerileri yeterince gelişmeyen çocuklarda daha çok görmek mümkündür. Ekolali yaşın ilerlemesiyle ve dilin gelişmesiyle azalır, ayrıca iyi bir çevre, aile, okul gibi ortamlardaki düzenlemeyle ve doğru bir eğitimle de ekolalinin azaldığı görülür.
Ekolali, belirli bir noktaya kadar olması normal bir durumdur. Çünkü ekolali yapmayan çocuklar konuşamazlar. Çocukların dil becerilerinin gelişmesi için ekolali yapılması gerekir. Ancak çocuklarda ekolalinin uzun süre devam etmesi iletişim becerilerinde gerilemelere yol açabilir. Çocukların sosyal hayatlarıyla uyumlu bir şekilde gelişimlerinin devam edebilmesi için, ekolalinin azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılması gerekir.” diye konuştu.
Ekolalinin Yapılma Nedeni Tedaviyi Belirliyor
Ekolalinin pekiştirilmemesi gerektiği uyarısında bulunan Psikolog Mine Ağır, şöyle devam etti: “Otistik çocuklar, bazı cümleleri farklı zaman aralıklarında sürekli tekrarlarken farklı işlevler amaçlamış olabilirler. Otistik çocuklar ekolali yaparken dikkat çekmek, konuşmayı sürdürmek ya da konuştuklarını anlamlandırmak istemiş olabilirler.
Öncelikle, ekolali görülen çocuğu gözlemleyip hangi durumlarda ekolaliyi daha yoğun kullandığını tespit etmeliyiz. Ekolalinin tespiti doğru tedavi için oldukça önemlidir.
Otistik çocuklar, dikkat çekmek için ekolali yapıyorsa görmezden gelmek daha iyi olacaktır. Aksi durumda ilgi gösterilirse ekolali pekiştirilmiş olur. Böyle bir durumda çocuğun dikkati farklı bir alana yöneltilmelidir. Bu sayede dikkat dağıtılırken ekolali de azaltılmış olur. Çocuğunuz ekolali davranışını rahatlama amacıyla yapıyorsa, onu görmemezlikten gelerek yine ilgisini başka bir yöne çekmelisiniz.
Çocuğunuzun ilgisini onunla oyun oynamayı teklif ederek farklı bir alana kanalize edebilirsiniz. Eğer ekolali, cümleyi anlama işlevini görüyorsa bazı durumlarda buna izin vermek gerekir. Ancak kelimelerin daha sessiz tekrarlanması sağlanmalıdır. Çocuğun eğitiminde amaçlanan, ekolali sayesinde hangi sesleri çıkarabildiği ve hangi sesleri çıkaramadığı konusunda fikir sahibi olmak ve bunlar üzerinde çalışmaktır.
Bazen çocuklar, ekolaliyi iletişimi sürdürmek için kullanıyor olabilirler. Bu durumda ekolaliyi işlevsel bir iletişim becerisine dönüştürmek gerekir ve bir uzmandan yardım almak faydalı olacaktır.
Otistik çocuklarda yaşanan ekolali, sosyal hayatlarında güçlüklere neden olacağından sözel iletişim becerileri geliştirilmeli ve ekolali azaltılmalıdır. Ekolali olan çocuklarla iletişim kurarken doğru olan davranış söylenenin tekrar edilmesi değil istenilen cevabı vermesi olmalıdır.” şeklinde konuştu.
Ebeveynler Neler Yapabilir?
Ekolalisi olan çocukların ailelerinin neler yapması gerektiği hakkında konuşan Ağır, şunları söyledi: “Çocukların eğitimde ekolaliden yararlanarak, çocuğun çıkarabildiği ve çıkaramadığı sesler konusunda bilgi sahibi olabilmekteyiz. Anne babaların ise çocuğa bu süreçte yardımcı olmaları ve doğru bir şekilde davranışlarını şekillendirmeleri de oldukça önemlidir.
Doğru yaklaşım, doğru tutum ve davranışlar, sürecin daha hızlı ve etkili ilerlemesi için kolaylaştırıcı olabilmektedir. Ayrıca çocuğun çevresindeki kişilerin bu konuda çocuğa yardımcı olabilmeleri için atacakları en önemli adım, sabırlı olmalarıdır.
Sade ve tutarlı dil kullanımı; jest, mimik ifadeleri ile beden hareketlerinin basit ve anlaşılır olması, kullanılan kelime sayısının minimum düzeyde tutulması, yönerge verilirken basit ve anlaşılır olması, sakin bir ses tonu ile konuşması gerekir. Çocuk ile iletişim kurmak için çocuğa bir fırsat tanınmalı, sözel iletişimdeki olumsuz kullanımların görmezden gelinmesi, sosyal ortamlarda model olunması, çocuğa yardımcı olmak için yapılacaklar arasındadır.” diye ifade etti.
Kaynak:Milliyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.