Çalışma Belleğinin Disleksi Terapisinde Kullanımı

Çalışma Belleğinin Disleksi Terapisinde Kullanımı
Çalışma belleği disleksi terapisinde nasıl bir rol oynar? Disleksiye sahip bireylerin fonolojik farkındalık ve okuma becerileri nasıl geliştirilebilir? Çalışma belleğini hedefleyen stratejiler öğrenme süreçlerini nasıl etkiler?

Çalışma belleği, disleksi terapilerinde dil öğrenimi ve okuma becerilerini geliştirmek için önemli bir rol oynar. Fonolojik farkındalık, harf-ses eşleştirmesi ve bilgiyi organize etme süreçlerini destekleyen stratejilerle bireylerin öğrenme kapasiteleri artırılabilir.

Disleksi Nedir?


Disleksi, okuma ve yazma becerilerini etkileyen ve kalıcı olan öğrenme bozukluğudur. Bu durum, zekâ seviyesi normal olan bireylerde görülebilir ve genellikle kalıtsal bir özellik taşır. Disleksili bireyler harfleri tanıma, sesleri ayırt etme, kelime dağarcıklarını genişletme ve yazılı ifade becerilerini geliştirme konusunda sorunlar yaşarlar.

Belirtileri ve Tanısı

Disleksinin belirtileri arasında okuma ve yazma güçlükleri, harfleri ters okuma veya yer değiştirmenin yanı sıra kelime tekrarları, hece atlama, yazarken harf ve kelime atlama, geç okuma, kelimelerin anlamını yanlış anlama gibi özellikler bulunur. Tanısı multidisipliner bir yaklaşım gerektirir ve zekâ testleri, dil ve okuma testleri, görsel ve işitsel işleme testleri gibi değerlendirmelerle konulabilir.

Nedenleri ve Yaygınlığı

Disleksinin nedeni kesin olarak bilinmemekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerin etkili olduğu düşünülmektedir. Genellikle aile öyküsü bulunan bireylerde daha sık görülür. Türkiye'de ve dünya genelinde popülasyonun %5-10'unu etkileyen bir yaygınlığı vardır ve erkek çocuklarda kız çocuklara göre daha sık görülme eğilimindedir.

Çalışma Belleğinin Disleksi Terapisinde Kullanımı

Disleksi, bireylerin okuma, yazma ve dil becerilerinde zorluk yaşamasına neden olan nörolojik temelli bir öğrenme güçlüğüdür. Disleksi, özellikle fonolojik farkındalık, harf-ses ilişkisi ve okuma akıcılığı gibi alanlarda belirgin zorluklarla kendini gösterir. Bu zorlukların yönetilmesinde ve bireylerin dil becerilerinin geliştirilmesinde çalışma belleği kritik bir rol oynar.

Çalışma Belleği Nedir?

Çalışma belleği, kısa vadeli hafıza olarak da bilinen işleyen belleğin bir parçasıdır. Bu bellek, bilgiyi kısa süreli olarak saklamak ve bu bilgiyi anlamak için kullanılır. Çalışma belleği, öğrenme sürecinde önemli bir role sahiptir ve özellikle disleksi gibi öğrenme bozuklukları olan bireyler için çalışma belleğinin geliştirilmesi ve etkin bir şekilde kullanılması önemlidir.


MAKALELER

ÇALIŞMA BELLEĞİ

Okuma Güçlüğü Yaşayan Çocuklarda Çalışma Belleği

ÖZEL ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ OLAN BIREYLER

Okuma Güçlükleri ve Disleksi

Tanımı ve Özellikleri

Çalışma belleği, bir bireyin dikkatini odaklayabilme, bilgileri saklayabilme, bu bilgilerle problem çözebilme ve karar verebilme becerisini içerir. Bu bellek, öğrenme sürecinde bilgilerin akılda tutulmasını ve kullanılmasını sağlar. Ayrıca çalışma belleği, kişinin zihinsel hesaplamalar yapmasına, yeni konseptleri öğrenmesine ve dikkatini sürdürebilmesine yardımcı olur. Disleksi gibi öğrenme bozukluklarına sahip bireylerin çalışma belleğinin geliştirilmesi, öğrenme süreçlerindeki zorlukları azaltabilir.

Çalışma belleği, bilginin kısa süreli olarak depolandığı ve manipüle edildiği bir bilişsel sistemdir. Bu sistem, günlük hayatta problem çözme, dil anlama ve öğrenme gibi süreçlerde önemli bir yere sahiptir. Çalışma belleği, özellikle dil işlemede:

  • Fonolojik döngü (ses bilgilerini geçici olarak saklama),
  • Görsel-mekansal çizim tahtası (görsel bilgileri saklama),
  • Merkezi yürütücü (bilgiyi organize etme ve yönetme) bileşenlerinden oluşur.

Disleksiye sahip bireylerde çalışma belleği, özellikle fonolojik döngüyle ilgili zayıflıklar gösterebilir. Bu da onların dil bilgilerini etkili bir şekilde işlemesini zorlaştırabilir.

Çalışma Belleğinin Disleksi Terapisindeki Önemi

Disleksi, okuma ve yazma becerilerini etkileyen bir öğrenme bozukluğudur. Bu bozukluk, bireyin işitsel ve işitsel-işleme becerilerini de etkileyebilir. Çalışma belleği, disleksi ile doğrudan ilişkilidir çünkü disleksiye sahip bireyler genellikle okuma ve yazma sırasında zorluk yaşarlar ve bu durum da çalışma belleğinin etkin şekilde kullanılmasını zorlaştırabilir. Bu nedenle disleksi eğitiminde çalışma belleğinin geliştirilmesi ve etkin kullanımı, bireylerin öğrenme süreçlerini desteklemek için önemlidir.

Çalışma belleği disleksi terapisinde iki temel sebepten dolayı önemlidir:

  1. Dil İşleme ve Öğrenme: Okuma ve yazmayı öğrenme sürecinde harf-ses eşleştirmesi ve fonolojik farkındalık kritik öneme sahiptir. Çalışma belleği, bu bilgilerin geçici olarak depolanması ve ilişkilendirilmesini sağlar.
  2. Strateji Geliştirme: Disleksi terapisi sırasında çalışma belleği, bireylerin öğrenme stratejileri geliştirmesinde ve öğrendiklerini pekiştirmesinde yardımcı olur.

Disleksi Terapisinde Çalışma Belleği Uygulamaları

Disleksi terapilerinde çalışma belleğini desteklemek ve geliştirmek için aşağıdaki yöntemler kullanılabilir:

  1. Oyun ve Egzersizler:

    • Fonolojik oyunlar: Kelime hatırlama oyunları, sesli tekrar egzersizleri ve tekerlemeler, fonolojik döngüyü destekler.
    • Görsel-mekansal oyunlar: Görsel ipuçları kullanarak hikaye oluşturma veya hafıza kartları gibi oyunlar çalışma belleğini güçlendirebilir.
  2. Multisensory (Çok Duyulu) Yaklaşım:

    • Çalışma belleği kapasitesini artırmak için görsel, işitsel ve kinestetik yollar bir arada kullanılır. Örneğin, bir kelimeyi hem yazma hem okuma hem de yüksek sesle söyleme.
  3. Teknoloji Destekli Eğitim:

    • Disleksiye yönelik özel uygulamalar ve bilgisayar programları, bireylerin çalışma belleği kapasitelerini artırmaya yönelik egzersizler sunabilir. Örneğin, Lumosity veya Cogmed gibi bilişsel beceri geliştirme programları.
  4. Parçalama ve Yavaşlatma Teknikleri:

    • Bilgiler küçük parçalara bölünerek öğrenme kolaylaştırılır. Örneğin, uzun kelimeler veya cümleler yerine kısa ve sade cümlelerle çalışılır.
  5. Stratejik Hatırlama Teknikleri:

    • Anımsatıcılar ve hikayeleştirme yöntemleri, bilgilerin daha uzun süre hatırlanmasına yardımcı olur. Örneğin, harfleri ve sesleri bir hikaye üzerinden ilişkilendirme.

Çalışma Belleği Terapisinin Faydaları

Çalışma belleğine odaklanan terapiler, disleksiye sahip bireylerde aşağıdaki alanlarda iyileşme sağlayabilir:

  • Okuma hızının ve doğruluğunun artması,
  • Yazılı anlatım becerilerinin gelişmesi,
  • Daha güçlü bir fonolojik farkındalık,
  • Bilgileri daha iyi organize etme ve kullanma yetisi.

Çalışma belleği, disleksi terapisinde temel bir bileşendir ve bireyin dil öğrenme sürecini doğrudan etkiler. Terapilerde çalışma belleğine yönelik stratejiler kullanılarak bireylerin dil becerileri daha etkin bir şekilde geliştirilebilir. Bu süreçte, bireyin ihtiyaçlarına uygun kişiselleştirilmiş planlar oluşturmak önemlidir. Ayrıca, çalışma belleğini destekleyen teknolojiler ve oyunlar terapilerin daha etkili hale gelmesini sağlar.

CHC Yöntemi ve Çalışma Belleği İlişkisi

CHC (Cattell-Horn-Carroll) kuramı, insan zekasını farklı bilişsel yeteneklere bölen kapsamlı bir modeldir. Bu modelde çalışma belleği, bilişsel yeteneklerden biri olarak ele alınır ve özellikle Kısa Süreli Bellek (Gsm) alanıyla ilişkilendirilir. CHC teorisine göre çalışma belleği, bireyin bilgiye kısa süreli erişim sağlama, işleme ve organize etme kapasitesini ifade eder. Bu yetenek, öğrenme, problem çözme ve bilgi aktarımı süreçlerinde kritik bir rol oynar.

CHC Yöntemi ve Çalışma Belleği Bağlantısı

  1. Bilişsel Yeteneklerin Haritalanması: CHC modeli, çalışma belleğini diğer bilişsel yeteneklerle (örneğin, işlemleme hızı ve uzun süreli bellek) ilişkilendirir. Çalışma belleği, bireyin bilgiyi kısa sürede kullanma ve yönetme becerisinin ölçümünde temel alınır.

  2. Değerlendirme ve Müdahale: CHC temelli değerlendirme araçları, bireyin çalışma belleği kapasitesini ölçerek zayıf alanları belirler. Bu bilgiler, bireysel müdahale planlarının hazırlanmasında kullanılır.

  3. Akademik Becerilerle İlişki: Çalışma belleği, okuma, yazma ve matematik gibi temel akademik becerilerle yakından ilişkilidir. CHC yönteminde, bu bağlantılar analiz edilerek bireyin akademik başarıyı destekleyen stratejiler geliştirilir.

Disleksi ve Çalışma Belleği Bağlamında CHC

Disleksi gibi öğrenme güçlüklerinde, CHC yöntemine dayalı değerlendirmeler, çalışma belleği kapasitesindeki zayıflıkları belirlemek için kullanılır. Çalışma belleğini güçlendirmeye yönelik müdahaleler, CHC’nin fonksiyonel çerçevesi içinde yapılandırılabilir. Bu sayede bireylerin öğrenme süreçleri optimize edilir ve disleksi ile ilişkili bilişsel engellerin üstesinden gelinmesi sağlanır.

Sonuç olarak, CHC yöntemi ve çalışma belleği arasındaki ilişki, bireylerin bilişsel güçlü ve zayıf yönlerini anlamaya ve bu doğrultuda etkili öğrenme stratejileri geliştirmeye yardımcı olur.

TodiCOGNİT ve Çalışma Belleği: Bilişsel Gelişimde Yenilikçi Bir Yaklaşım

TodiCOGNİT, disleksi ve öğrenme güçlüğü yaşayan çocukların bilişsel becerilerini geliştirmeyi amaçlayan nörobilim temelli bir müdahale programıdır. Program, dikkat, görsel işleme, çalışma belleği ve yürütücü işlevler gibi bilişsel alanlara odaklanarak, bu becerilerin güçlendirilmesini hedefler.

CHC (Cattell-Horn-Carroll) kuramı ise insan zekâsını farklı bilişsel yeteneklere ayıran kapsamlı bir modeldir. Bu modelde, çalışma belleği ve kısa süreli bellek gibi bilişsel yetenekler önemli bir yer tutar. TodiCOGNİT programı, CHC kuramında tanımlanan bu bilişsel yetenekleri geliştirmeye yönelik uygulamalar içerir.

Özellikle, TodiCOGNİT'in çalışma belleği ve kısa süreli bellek kapasitesini artırmaya yönelik egzersizleri, CHC kuramında belirtilen bilişsel yeteneklerin güçlendirilmesine katkı sağlar. Bu sayede, bireylerin öğrenme süreçleri ve akademik performansları iyileştirilebilir.

Sonuç olarak, TodiCOGNİT programı, CHC kuramında tanımlanan bilişsel yetenekleri hedef alarak, disleksi ve öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin bilişsel becerilerini geliştirmeyi amaçlar. Bu yaklaşım, bireylerin genel bilişsel işlevselliğini ve öğrenme kapasitelerini artırmada etkili bir yöntem sunar.

TodiCOGNİT programı, bilişsel müdahalelerde güncel ve kapsamlı bir yaklaşım sunmak için PASS teorisi yerine ağırlıklı olarak CHC (Cattell-Horn-Carroll) yöntemini esas almıştır. Bu tercih, CHC modelinin çalışma belleği, dikkat, işleme hızı ve kısa süreli bellek gibi geniş bir bilişsel beceri yelpazesini kapsamasından kaynaklanmaktadır.

CHC modeli, bireylerin bilişsel yeteneklerini detaylı bir şekilde analiz ederek, öğrenme süreçlerini ve bilişsel işlevlerini daha derinlemesine anlamayı sağlar. TodiCOGNİT, CHC kuramının çalışma belleği ve kısa süreli bellek gibi öğelerine odaklanarak bireylerin akademik ve günlük hayattaki bilişsel performanslarını optimize etmeyi hedefler.

Bu sayede, TodiCOGNİT programı, CHC yöntemini esas alarak daha bütünsel bir yaklaşım benimser ve öğrenme güçlüğü yaşayan bireylerin bilişsel kapasitelerini artırmak için etkili bir yol sunar.

Todi COGNİT Eğitiminin ayrıntılarına aşağıdaki bağlantıdan ulaşabilirsiniz:

https://www.apamer.com.tr/todi-cognit-egitimi/


VİDEOLAR

Disleksi ve Çalışma Belleği

Bu videoyu YouTube altyazı ayarlarından Türkçe dil seçeneğini seçerek izleyebilirsiniz.




Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 27 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.