İlk çocuğun doğumu ile evliliğin kuruluş aşaması biter.

Kuruluş aşaması; çiftlerin aile olma yolunda, geleceğe yönelik adımlar atmalarını gerektiren bir süreçtir. Doğru ve bilinçli yaşandığı takdirde, uzun soluklu ve boşanma riskinin azaldığı önemli bir aşamadır.
   Evlilikteki ilk yılların, romantik ve kaygısız görüntüsünün altında; ciddi görevler ve sorumluluklar yatar. Eşler çocuk doğmadan önce, birbirlerini mutlu etmeyi, birbirlerine ait olmayı öğrenirler. Ortak yaşamın doğal sorumluluklarını kavrarlar. Beraber kararlar almayı, bir evin sorumluluklarını yerine getirmeyi, ortaya çıkan engelleri, çatışmaları beraber çözmeyi başarırlar. Hazır olmadan çocuk sahibi olmanın pek çok nedeni vardır. Çiftler, beklentileri karşılamak için anne baba olabilirler. Büyüklerine bekledikleri armağanı vererek, yola devam edebileceklerini sanırlar.

   Yalnız olma korkusunun da, çocuk sahibi olma girişimindeki rolü büyüktür. Özellikle mutsuz çiftlerde, biriyle bütünleşme arzusunun hedefi sevgili yerine bir bebek olabilir.

Bütün bu nedenler; çocuğa dünyayı keşfedeceği sağlam bir temel vermekten uzaktır. Korku ve güvensizlik; sağlam bir temel bulamayan çocuğun; yaşama adım attığı anda karşılaşacağı tehlikelerdendir.

   İlk çocuğun doğumundan önce, çiftin ebeveyn olgunluğuna ulaşması gerekir. Genç çiftler için, bir insan yetiştirme becerisini geliştirmek, gerçekten zor bir görevdir. Ana babalık rolleri biriciktir. Tıpkı dünyaya gelen çocuklarının benzersizliği gibi. Bundan dolayı, çocuk gelişim kitapları, ana baba olmayı ya da çocuğu yetiştirmeyi öğretecek güçte değildirler. Kitaplar ya da kursların rolü, çocukla kurulacak ilişkiyi; olumlu yönde geliştirme ve kolaylaştırmadan öteye geçmez. 

   Ana baba olmaya hazır olmak; gerçek bir olgunluk göstergesidir. Çocuğun yuvaya getireceği değişikliklere başarıyla uyum sağlamak ve olası sorunlarla başa çıkabilmek için bu hazır oluş gereklidir. Oturmuş, yerleşmiş evliliklerde bile, ilk çocuğun doğumu evlilikteki dengeyi sarsabilir. Çünkü ana babalık, çok yeni, çok korkutucu ve her şeyi kökten değiştirecek güçtedir. Bundan dolayı, ana babalığa hazır olmayan, evliliği henüz yerine oturmamış, uyumsuzluk sorununu çözememiş çiftlerin, çocuğun doğumundan medet ummaları büyük bir yanlıştır ve bu yanlış, evliliği yere serecek güçtedir.