Psk. Ayla Kahraman

Psk. Ayla Kahraman

Disiplinin gereği ve bazı ceza uygulamalarının kaçınılmaz zararları

Disiplinin gereği ve bazı ceza uygulamalarının kaçınılmaz zararları

Çocuk istenmeyen bir şey yaptığı zaman; bunun tekrarını engellemek amacı ile çocuğa ceza verilir. Odasına yollamak, kalçasına ufak bir tokat atmak, azarlamak, kızmak veya ona bağırmak, aşağılamak, utandırmak, dövmek, hakaret etmek gibi sonsuz miktarda davranışı ceza amacı ile kullanılır.
Cezayı vermekteki amaç, genelde yanlış görülen davranışı düzeltmek veya ortadan kaldırmaktır. Amaç bu olsa da, cezanın sonucunda, yanlış görülen davranış pekişebilir. Cezayı verenin yanında yapmayı bırakıp, başkalarının yanında devam ettirmeye çalışabilir. Cezaya rağmen, dünya ile bağlantı kurmak için, bu davranışı yapmaya devam edebilir. Bunun yanında, korkabilir ve korkusunu pek çok başka uyarana genelleyebilir. Utanabilir. Sadece bir davranışına verdiğiniz ceza; onun bütünü ile ilgili bir karara varmasına ve kendini bir “suç”, bir  “yanlış” olarak görmesine neden olabilir.
Çocuğun kendini kötü, değersiz hissetmesine neden olabilecek ceza uygulamaları doğru değildir. Neyin yanlış olduğunu gösteren ama doğru davranışa işaret etmeyen uygulamaların, uzun sürede bir faydası yoktur.

Sadece olumsuz davrandığında dikkat çekebilen çocuklar vardır. Yanlış yaptıklarında onları fark edersiniz. Yanlış davranmanın, öğrenilmiş bir davranış halini alması tahmin edeceğiniz gibi çok hızlı bir şekilde gerçekleşir.

Çocuk dikkat çekmek, var olduğunu göstermek amacı ile neyi öğrendiyse onu gösterir. Cezadan kaçınmanın yollarını da zamanla öğrenir. Bu amaçla örneğin, çok iyi bir yalancı olabilir. Cezadan kaçınmak için başvurduğu yalanlarda ustalaştıkça; insanları aldatmanın inceliklerini de etüt eder. Yaratıcı bir sanatçı gibi, yaratıcı bir yalancı olabilir.

Ceza vermeye alışan ebeveynin karşılaştığı ciddi bir tehlike de, çocuğun olumlu davranışlarını gözden kaçırmaktır. Başarısızlıkları üzerinde durulduğunda ve olumlu davranışlarına dikkat edilmediğinde çocuğun kendisini algılama biçimi değişir. Sevilmeyi hak etmediğini, sevilmediğini ve aslında bir baş belası olduğunu düşünür. O asla ailesinin istediği gibi olamayacaktır. Bu, çocuğun benlik gelişimi için bir darbedir. 

Bütün bunlar, cezanın sadece bazen yararlı olabileceğine; çoğu zaman istenmeyen sonuçlara yol açabileceğine işaret eden birkaç örnektir. 

Cezanın doğru kullanımını öğrenmek gerekmektedir.

Ana babanın, öncelikle ceza verme alışkanlıkları ile yüzleşmesi gerekir. Ceza yerine, çocuğun olumlu davranışlarının üstünde yoğunlaşmayı ve gelecekte bunları artırmayı hedefleyen bir yeni bakış elde edilmelidir. 

Anne babanın üslubunun; ceza söz konusu olduğunda çok etkili olduğu unutulmamalıdır. Sert, otoriter ana babaların, duruşlarındaki cezalandırıcı üslup, verecekleri cezayı etkisiz kılabilir. Sevecen ve sıcak davranan ana babaların verecekleri cezanın etki gücü yüksektir. Bununla birlikte, ceza verme nedeni çocuğa çok iyi anlatılmalı ve beklenen doğru davranış da gösterilmelidir.
Bunun yanında, tutarlılık, ana baba için çok önemlidir. Önceden görmezden geldiğiniz bir davranışa, o andaki duygusal durumunuz nedeni ile ceza verdiğinizde inandırıcılığınızı ve güvenilirliğinizi kaybedersiniz. Çocuk; neyi yapıp neyi yapmaması gerektiğini sizden öğrenir. Anne ve babanın bu konuda önceden anlaşması ve ortak bir tutarlılıkla çocuğa yaklaşmaları gerekir.

Bu yazı toplam 14982 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Psk. Ayla Kahraman Arşivi