Çocuğum Okula Gitmek İstemiyor Ne Yapmalıyım?
Yeni eğitim ve öğretim yılı tartışmalı da olsa başladı. Çocukların okula uygunluğu, yapılan ay-gün hesapları, doktordan alınacak raporlar, dershanelerin kaldırılacak olması, 4+4+4 tartışmaları, SBS sınavının bu sene son olacağı dedikodusu ve türlü malzemelerle zaten pek sağlam bir görüntü vermeyen eğitim sistemimiz yine sorgulanmaya başladı. Ümitsiz bir şekilde de olsa yapılacak yeni hamlelerin ülkemiz gençleri için olumlu sonuçlar doğurmasını temenni ediyorum.
Tüm bu dış etmenlerin yanı sıra bir de öğrencilerin ve velilerin yaşadığı bireysel sorunlar var. Bunlardan en önemlilerinden biri ayrılık kaygısı bozukluğu ve okul reddi. Okula başladığınız ilk günü hatırlamaya çalışın, yaşadığınız duyguları anımsayın. Çok farklı bir deneyimdi bu, yeni yüzler, yeni bir yapı ve yeni kurallar, üstelik tüm bunlarla tek başına baş etmelisin. Bu süreç muhakkak ki pek kolay değil. Okula başladığım ilk gün her ayrıntısıyla zihnimde, çünkü insanoğlu yaşadığı ilklerin ayrıntılarını kolay kolay çıkaramaz zihninden. Ağlayan ve burunlarından balon çıkan yeni traşlı çocuklar, teselli eden anneler, tahta cetvelli öğretmen. Tam bir kaos. Gelişimi normal seyreden bir çocuk bile bu kaygı yüklü ortamdan olumsuz etkilenebilir. Bir de gelişimi yaşıtlarına göre aksayan, ailesel problemleri olan, bedensel-zihinsel ve fiziksel sıkıntılar yaşayan çocukları düşünün.
Okula yeni başlayan çocuklarda ayrılık kaygısı bozukluğu ve bunun doğurduğu okul reddi sık sık karşımıza çıkar. Çocuğu okula götüremiyoruz, sürekli ağlıyor, sınıfta durmak istemiyor. Ne yapabiliriz? Nedir bu ayrılık kaygısı bozukluğu? Çocuktaki belirtileri nelerdir kısa ve sade bir dille anlatmaya çalışayım.
DSM-IV-TR(2000) der ki aşağıdaki maddelerden en az üçünü göstermesi gerekir:
*Evden ya da bağlandığı başlıca kişilerden ayrıldığında ya da böyle bir ayrılık beklediğinde tekrarlayıcı biçimde sıkıntıya kapılma.
*Bağlandığı kişileri kaybedeceğine ya da onların başına bir iş geleceğine ilişkin sürekli ve aşırı bir şekilde kaygı duyma.
*Kötü bir olayın, bağlandığı kişiden onu ayıracağına dair sürekli ve aşırı bir kaygı duymak. (örn. Kaybolacağı ya da kaçırılacağı korkusu)
*Ayrılma korkusundan dolayı, sürekli olarak, okula ya da başka bir yere gitmek istememe ya da gitmeyi reddetme.
*Tek başına kalma, evde bağlandığı başlıca kişiler olmaksızın kalma ya da kendisi için önemli erişkin insanlar olmadan farklı ortamlarda bulunma konusunda isteksizlik gösterme bu konuda sürekli korku duyma.
*Bağlandığı kişi yanında olmadan ya da farklı bir yerde uyuma konusunda sorunlar yaşama, uyumayı reddetme.
*Ayrılma konusuyla alakalı sürekli kabus görme.
*Bağlandığı kişilerden ayrıldığında ya da böyle bir ayrılık beklediğinde yineleyici bir biçimde fiziksel yakınmalar oluşması. (karın ağrıları, baş ağrıları, bulantı ya da kusma)
*Bu tanının alınması için bu bozukluğun 18 yaşından önce başlamış olması ve en az bir ay olması.
Ayrılık Kaygısı bozukluğu Olan Çocuklarda Gözlenebilecek Bazı Belirtiler
-Davranışsal Belirtiler
Anneden ayrılmak istememe / Yalnız kalmak istememe / Yalnız uyumak istememe / Okula gitmek istememe / Kabuslar görme, bununla beraber gelen uyku problemleri / Konsantre olamama / Anneye yapışıklık, yanından hiç ayrılmama / Ağlama / Tırnak yeme / Arkadaşlarından kaçmak / Sosyal becerilerde düşüş.
-Fiziksel Belirtiler
Karın ve baş ağrıları / Kas ağrıları, kramplar / Mide bulantısı / Kusma / Kısa süreli nefes alma / Titreme, terleme, baş dönmesi, bayılma.
-Duygusal Belirtiler
Sürekli, yoğun ve gelişimsel düzeyine uygun olmayan korku ve endişe / Sinirlilik / Hırçınlık / Huzursuzluk / Rahatsızlık / Çekingenlik, utangaçlık.
-Bilişsel Belirtiler
Annemi bir daha göremeyeceğim düşüncesi / Annemin başına bir şey gelecek ve onu kaybedeceğim düşüncesi / Kaybolacağım, kaçırılacağım vb. düşünceler / Ya beni almayı unuturlarsa ve hep burada kalırsam vb. düşünceler / Sürekli olumsuz düşünceye yönelim ve olumsuz ihtimalleri abartma eğilimi.
Aileler Ne Yapmalı?
Aile bireyleri çocuklarındaki problemle ilgili kendilerini ya da birbirlerini suçlamamalı. Bu şekilde sağlıklı bir çözüme gidilmeyeceğinin farkına varılmalıdır.
*Bu korkular normal kabul edilecek gelişimsel korkulardır ve korkuların türleri yaşlara göre değişir.
*Ayrılık kaygısı bozukluğunun davranışsal, fiziksel, duygusal ve bilişsel belirtileri dikkatlice okunmalı.
*Doğuştan gelen mizaç özellikleri, genetik yatkınlıklar ve çocukların anneye bağlanma stili bu kaygı bozukluğunda değişken bir faktör konumundadır.
*Çocuğun bunu bir koz olarak kullanmasına izin verilmemelidir. Ağladığında kucağa alınan bebek her kucağa alınmayı istediğinde ağlayacak ve kucağa alınmayı bekleyecek. Bu şekilde davranışını kurnazca pekiştirecek.
*Çocuğu aşırı korumak ve kontrol altında tutmak çocuğu güvensiz ve mutsuz yapar. Bu tip çocuklar ileride sorumluluk almaktan korkar ve kaygılı bir yapıya sahip olabilir.
*Çocuğu dinleyin, onun duygularını görmeye ve anlamaya çalışın, onların bu kaygılarıyla asla dalga geçmeyin.
*Bu problemi yaşayan çocuklarınızı muhakkak bir uzmana götürün. Önemsiz gibi görünen bazı rahatsızlıklar ileride telafisi mümkün olmayan yaralar açmaktadır. Ve çocuklarımız bizler için dünya üzerinde en kutsal varlıklardır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.