Cinselliği konuşmak niçin zordur?
Anne ve babalardan gelen soruların önemli bir kısmı cinsellikle ilgili. Soru çoğu zaman çocuklarına, kimi zaman da kendilerine ilişkin. Cinselliği konuşmak bir kısım için çok kolaylaşmış, hatta ulu orta konuşulmaması gerekenler neredeyse haberlerde sunulurken, "Bazıları için konuşmak neden bu kadar zor geliyor?" sorusunun yanıtı önemlidir. Önemlidir, çünkü cinsellik ne ulu orta yaşanması gereken bir olgudur ne de tabu olması gereken. Önemlidir, çünkü konuşamamak birçok sorunun kaynağını oluşturur. Bengi Semerci Enstitüsü, Alfa yayınlarından Çocuklarımızla Cinsellik Hakkında Nasıl Konuşalım? Bebeklikten Gençliğe Cinsellik adlı kitabı çıkarırken bunları düşünmüştüm. Sorular artınca kitaptan bahsetmek ve bu konuyu yeniden tartışmak gereğini duydum.
CİNSELLİK NEDİR?
Cinsellik dendiği zaman ilk akla gelen, anatomik cinsiyetimizdir. Oysa biyolojik olarak cinsel organlar ve hormonlarla belirlenen cinsiyet, cinselliğin sadece bir parçasıdır. Cinsel organlar ve hormonlarla ilişkili olan üreme, cinselliğin diğer bir parçasını oluşturur. Çocukluk döneminde gelişmeye başlayan cinsel kimlik, cinselliğin önemli bir bölümüdür. Ayrıca cinselliğin amaçlarından biri haz almaktır. Bedensel temasın getirdiği haz duygusu da cinselliğin içindedir. Cinsellik, kişinin fiziksel yapısını, kendisiyle ilgili olan yargılarını, seçimlerini, diğerleriyle ilgili olarak neler düşündüğünü ve tüm bunların yaşadığı çevre içerisinde ne anlama geldiğini kapsamaktadır. Yani, cinsellik kişinin kadın ya da erkek olmasından ve seksten daha çok şeyi ifade eder. Çocuklar için cinsellik hakkında bilgi edinmek önemlidir. Çocukların, kendilerini sağlıklı olarak tanımlayabilmek için, kız ya da erkek olmanın değerli olduğunu bilmeye ihtiyaçları vardır. Ebeveyn çocuklarıyla vücutları ve cinsellikleri hakkında duygu ve davranışlarını konuştukları zaman çocuklar, cinselliğin ebeveyniyle konuşulabilecek bir konu olduğunu öğrenir. Cinselliğe ilişkin çocuklarınıza verdiğiniz bilgiler, onların kendilerini iyi, sağlıklı ve normal hissetmelerine ya da utanıp, suçlu ve kötü hissetmelerine neden olabilir. Çoğu kez çocuklarla cinsellik konusunda konuşmadığımızı ve onları yönlendirmediğimizi düşünürüz. Oysa fark etmeden söylediklerimiz ya da yaptıklarımız, cinselliğe bakışımızı ve değerlerimizi onlara yansıtır. Bazı çocuklar ebeveyninin ya da diğer erişkinlerin, farklı cinsiyeti aşağıladıklarını ya da dalga geçtiklerini görürler. Bu bile çocuğun kendini kız ya da erkek olduğu için mutsuz hissetmesine ya da karşı cinsten korkup, nefret etmesine neden olabilir. Çocuklarla konuşmadan önce, cinsellik konusunda kendi yargılarımızı değerlendirmeliyiz. Cinselliği nasıl algılıyoruz, cinsel ilişki konusunda fikrimiz ne, homoseksüaliteye (eşcinselliğe) nasıl bakıyoruz, mastürbasyon, evlilik dışı cinsel ilişki, cinsel eğitim konularında neler düşünüyoruz, gibi soruları kendimize sormamız gerekir. Ancak böylece çocuklara cinsellik hakkında doğru bilgileri, önyargılarımızdan olabildiğince arınmış bir şekilde sunma şansımız olabilir.
ANNE-BABALAR HAZIRLIKSIZ
Anne-babaların cinselliği konuşmakta zorlanmalarının temelinde utanma duygusu ve nasıl konuşacaklarını bilememeleri yatar. Cinselliği konuşma konusunda çoğu anne-baba hazırlıksızdır. Herhangi bir konuda hazırlıksız olmak, sonuçları tahmin edebilmeyi zorlaştıracağından, önemli ölçüde kaygı yaratır. Kaygıyla birlikte de hata yapma olasılığı artacaktır...
KÖŞE YAZISININ DEVAMI İÇİN TIKLAYINIZ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.