Bruksizmin (Diş Gıcırdatmanın) Nedenleri - Röportaj
Kaygı bozukları çeşitli alt başlıklar altında hayatın farklı alanlarını etkileyen geniş bir yelpazeye sahip psikiyatrik problemlerin başında gelir. Stresten öfkeye, takıntılardan panik ataklara, fobik reaksiyonlardan psikosomatik alanlara kadar kaygı yaşamın birçok noktasında hayatımızın temel işlevlerini veya konforunu etkiler. Bunlardan birisi de literatürde Bruksizm olarak isimlendirilen diş gıcırdatma hastalığıdır. Hepimizin hayatında bariz bir şekilde etkisi olmasa da Bruksizm etkilili olanlarımızın yaşamında ağız yapısından uyurgezerliğe farklı alanlarda etkili olup çeşitli sorunlara neden olabilmektedir. Bu sorunlar kimi zaman bizi veya ortak yaşam alanlarını kullanmak zorunda olduğumuz kişileri de etkileyen önemli bir problemdir. Bu önemine binaen Uzm. Psikolog Sema TEKİN’le Bruksizm konusunu konuştuk.
Röportaj: Ebru AKKOYUN / Aktüel Psikoloji
1-Diş gıcırdatma (Bruksizm) nedir?
Bireylerin gün içerisinde veya uyurken istemsiz bir şekilde dişlerini sıkmaları olarak tanımlanabilir. Genellikle dişlerini sıkan bireyler bazen eşlerinin gece uykusunda çok ses çıkardığını belirtmesiyle çoğu zaman ise diş hekimine farklı sebeplerle başvurdukları sırada yaşadıkları sorunun bruksizm olduğunu öğrenirler. Oldukça sık rastlanan bir uyku bozukluğu olmasına rağmen çoğu kişi farkında değildir. Günlük hayatta çoğu zaman diş gıcırdatma olarak tanımlanır.
2- Diş gıcırdatmanın (Bruksizm) doğası nasıldır?
Bruksizm geceleri belli aralıklarla gıcırdatma ya da sıkma rutini içinde şekillenir. Uyku esnasında ortalama 90 dakikada bir gerçekleştiği söylenmektedir. Bu davranış daha çok dudak ısırma, parmak emme gibi davranış kategorileri içerisinde değerlendirilebilir. Kişilerin farkında olmadan gergin oldukları anlarda gerilimi bastırmak için yer verdikleri bu davranış gerilimin azalmasında etki sahibi olmadığı için işlevsel değildir.
3-Bruksizm belirtileri nelerdir?
Sadece gece değil gündüz de gözlemlenebilen bruksizm, ağız ve diş minelerindeki dokularda hassasiyet ve zarara yol açmaktadır. Çoğu zaman dişlerin aşırı sürtünmesine bağlı diş yüzeylerinde aşınma, ilerleyen durumlarda ise kırılma etkisi gözlenebilir. Soğuğa karşı hassasiyet, diş köklerinin basınca maruz kalması sonucunda dişlerin sallanması ve diş eti kanamaları sık sık gözlenebilir.
4-Bruksizm somatik bir belirti midir?
Öncelikle somatik belirti derken ne kastedildiğini açıklamakta fayda var aslında. Somatizasyon fizik muayene ile açıklanamayan fakat bedensel yakınmaların mevcut olduğu durumlara verilen isimdir. Bu bağlamda bruksizm tamamıyla somatik belirti olarak değerlendirilemez. Bazen yüksek dolgular, protezler ya da diş yapısındaki bozukluklar da bruksizme neden olabiliyor. Fakat bu nedenlerle açıklanamayan durumlarda duygusal açıdan yaşanan gerginlikler veya stres bruksizmin oluşmasında etken olabilir. Bu gibi durumlarda somatik sayılabilir.
5-Hangi sorunlara yol açabilir?
Bruksizm mağdurlarnın dişleri üzerindeki basınç, normal bir çiğnemeye bağlı basınçtan çok daha kuvvetlidir. Bu nedenle zamanla dişlerin ömründe kısalmaya yol açmakla birlikte, yüz kaslarında ve çene ekleminde ağrıya ya da kitlenmeye sebebiyet verebilir. Zaman zaman bruksizme bağlı baş ağrıları da gözlemlenebilir. İleri aşamalarda ise diş dökülmesi ya da kırılması ile sonuçlanabilir.
6-Bruksizm sebepleri nelerdir, Bruksizm neden kaynaklanıyor?
Aslında neden kaynaklandığı tek bir nedene bağlı olarak açıklanamıyor. Fakat en sık rastlanılan türü strese bağlı gelişen bruksizm diyebiliriz. Fiziksel olarak daha önce de bahsettiğimiz gibi yüksek dolgular, protezler ya da diş yapısındaki bozukluklar bazen bruksizme neden olabildiği gibi genetik geçişin rol oynadığı yönünde söylemler de mevcut.
8-Rist faktörleri nelerdir, kimlerde görülür?
Psikolojik açıdan ele almak gerekirse genellikle stresle başa çıkmakta güçlük çeken agresif, mükemmeliyetçi, rekabetçi kişilerde görülüyor. Uyku bozuklukları arasında uykuda konuşma ve horlamadan sonra en sık görülen rahatsızlık olarak karşımıza çıkıyor.
9-Bruksizm olduğu nasıl anlaşılır?
Bruksizm azımsanmayacak oranlarda karşılaşılan bir sorun olmakta birlikte kişilerin çoğu belirtiler ortaya çıkmadıkça çözüm arayışına girmiyorlar. Çoğunlukla birlikte uyudukları kişilerin söylemi üzerine veya diş hekimine farklı sebeplerle başvurular sırasında tanı konuluyor. Tüm insanlar yaşamının bir döneminde kısa süreli dönemlerde belirtilerini yaşayabilir fakat kronik durumlarda belirtiler kişinin yaşamını etkilemeye başladığından fark edilmemesi aslında mümkün değildir. Yine de emin olamayan kişiler eğer yüz ve çene kaslarında ağrı ve yorgunluk hissediyorlarsa, dişlerinde hassasiyet mevcutsa, boyun ve omuz kasları ağrıyorsa, uyku esnasında gıcırtı sesi çıkardıkları söyleniyorsa öncelikle bir diş hekimine başvurmalarında fayda var.
10-Nasıl bir tedavi süreci söz konusu olabilir?
Düzenli diş hekimi kontrolü öncelikle hem teşhisi hem de süreç içerisinde alınacak hasarı asgari düzeyde tutmak açısından çok önemlidir. Fiziksel hasarı azaltmak adına diş hekimleri genellikle gece plağı dediğimiz ağız koruyucusunu kullanmalarını, hatalı diş dolgusu ve kaplamaların yenilenmesini önermektedirler. Ek tedavi yöntemleri ise psikologlar ve fizyoterapistler tarafından sağlanmaktadır. Bu noktada stresi azaltacak teknikler geliştirmek ve yüz kaslarını rahatlatacak kas gevşetme egzersizleri devreye girmektedir. Bruksizm mağdurları genellikle gün içerisinde de dişlerini birbirlerine kenetlenmiş şekilde tutarlar. Özellikle bu konuya vurgu yapmakta fayda var. Fiziksel rahatlama sağlamak adına dudakları kapalı tutsalar dahi dişlerini araya dillerinin ucu girecek kadar aralıkta tutmaya çalışmaları en azından diş hasarını azaltmalarında yardımcı olabilir.
UYARI: Aşağıdaki bağlantı eşliğinde kaynak göstermek koşulu ile alıntı yapılabilir.
https://www.aktuelpsikoloji.com/bruksizmin-dis-gicirdatmanin-nedenleri-roportaj-17056h.htm
Kaynak:Aktüel Psikoloji
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.