Yerel seçimden alınacak sarsıcı dersler
Yerel yönetim seçim sonuçlarını ve seçmen davranışını nasıl analiz etmeliyiz?
İnce ince iplerin bir araya gelerek dev gibi gemileri tutan halatlara dönüşmesi gibi, bir bir oyların dev bir anlam ifade etmesi mantıklıdır. Seçim sonuçları demokrasilerde yani rızaya dayalı yönetimlerde özeleştiri ve doğru sonuç çıkarmak için fırsatlardır.
İnsanlar büyük kararları verirken sadece akılları ile vermiyorlar. Tıpkı yatırım yaparken veya evlenirken en faydalı ve karlı karar yerine en hoşuna giden kararı vermek gibi.
Bizim toplumumuz sandık başına giderken vatani görev duygusu ile hareket ediyor. Bir oy kullanmak için şehirler arası yoculuk yapan pekçok insan var.
Çıkarılacak sarsıcı dersler,
Birincisi, demokrasiye inanmayanlar için çıkarılacak dersler vardır. Doğru aday, iyi çalışma, isabetli seçim stratejisi ile oyları iktidar olacak kadar yükseltebilmenin mümkün olduğunu görmeleri gerekir. İstanbul’da alınan sonuçlar bunu gösterdi.
Artık darbecilik gibi bir alternatifi düşünenlerin hiç bir gerekçeleri kalmamıştır. ‘Biz seçimle iktidara gelemeyiz’ iddiası ile rızaya dayalı yönetime karşı çıkanlar biraz insaflı düşünmeliler.
İkincisi, iktidar sahipleri seçmene özensiz davranmanın bedelini hemen ödüyorlar. Yapılan olağanüstü belediye icraatlarına rağmen birebir küstürülen dost ve taraftar seçmen duygusunu seçime hemen yansıttı.
İktidar partisi yolsuzlukla ilgili söylentilere umursamaz davrandı. Belki kendi niyetlerini düşünerek rahattılar ama ciddi zenginleşen yakın çevreleri vardı. Layık olmayan kişiler zenginleşince şımardılar. Halkta bu derece yoksulluk varken lüks hayat yaşayan, Jeep’lerde dolaşan partililer kötü örnek oldular.
İktidar partisi sağlık ile ilgili başarılı icraatlarına rağmen doktorlara ve özel hastane sektörüne özensiz davranarak hatta adil olmayan icraatlar uygulayarak icraatın oya dönüşmesini engelledi ve halka verdiği hakları dikkatsizce geri alarak insanları incitti.
Muhalefet partileri genel oy patlaması yapmak için büyük fırsatları kaçırdılar. Halkın eğilimlerine uygun davrandıkları yerlerde mevcut belediyenin başarılı icraatlarına rağmen oy patlaması yapmayı başardılar. Antalya örneği gibi…
Antalya bölgesi konforuna düşkün bölgemizdir. ABD’nin Kaliforniya’sı gibidir. Kavgacılık ve gerilimlerden rahatsız olanlar belki verdikleri oyları geri çektiler. Deniz şeritlerinde yaşayanlar ağız tadlarına daha fazla önem veren bireylerin bölgesi, ekonomik kriz doğrudan etkilenmese bile az bir etki oylarının yönünü değiştirmeye yetebilir.
Orta Anadolu tarihte de hep bireysel kayıplarına rağmen idealist beklentilerine göre oy verme alışkanlığı sergilemiş bölgemizdir. Dış politika başarıları bu bölgede iktidarın oy kaybını engellemiş olabilir. Ekonomik krize rağmen sadık seçmen Orta Anadolu’da dikkati çekti.
Ergenekon tartışmaları seçim sonuçlarını nasıl etkiledi?
Kimlik politikası yapan partilerin oylarını artırdı. İktidar partisinin kitle partisi olarak kimlik politikası yapma şansı yoktu. Ancak Ergenekon davası muhteva olarak siyasi olsa bile yargılaması siyasi olmaması gereken bir davadır.
Bu davanını politize edilmemesi gerekiyordu. İktidar ve ana muhalefet partisi ideolojik oylarını kimlik politikası yapan partilere kaptırdı.
Kimlik konfordan önemli diyenlere güven vermek için iktidar ve iktidar alternatiflerinin hukukun önünü açmakla yetinmeleri bu güveni oluşturur. Bundan sonra siyasiler Ergenekon davasını daha az konuşmalılar ama hukukun önünü de açmalılar.
Faili meçhullerin ve asit kuyularının konuşulduğu ortamda sistemden canı yanmış insanlar öncelikle güvenli kimlik diyeceklerdir.
Seçimlerde partiyi yükseltecek aday çıkarmada motivasyonu şahsi çıkarları olanlar motivasyonu partinin çıkarı olanlar ve motivasyonu ülkenin çıkarı olanların taleplerini ayırt edememenin rolü olduğunu görüyoruz.
Lidere yakın olup onu yanlış yönlendirenler bu seçimde bedelini ödemeliler. İl Genel Meclis üyeliği seçiminde bile liyakatı olan kişi yerine sadakati olan kişiye öncelik vermek lider zaafı idi.
Herkesi kucaklayan lider seçmen eğilimini iyi okuyan kişidir. Seçmen son kararını verirken egosu peşinde giden adaylara sıcak bakmıyor.
Bütüncül seçmen davranışında bölgesi ve ideali peşinde giden adaylar her zaman daha şanslıdırlar.
Sonuçta rızaya dayalı yönetimlere güvenmenin güzelliklerini yaşadığımızı söyleyebiliriz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.