Acaba kitapla mı gelişiyor kişiliklerimiz?

Acaba kitapla mı gelişiyor kişiliklerimiz?
Taraf Gazetesinden CEMRE İLKAN Evrim Çalkavur ve M. Yavuz Durmuş ile geçtiğimiz temmuz ayında çıkan kitapları Hayatı Yorgun Yaşamayanlar vesilesi ile kişisel gelişim kitapları üzerine konuştu.

Taraf Gazetesinden CEMRE İLKAN Evrim Çalkavur ve M. Yavuz Durmuş ile geçtiğimiz temmuz ayında çıkan kitapları Hayatı Yorgun Yaşamayanlar vesilesi ile kişisel gelişim kitapları üzerine konuştu. Cemre İlkan'ın Ropörtajının ayrıntıları...

“Türkiye Organizasyonel Öğrenme Topluluğu” uluslararası koordinatörü Evrim Çalkavur ve “Öğrenen Organizasyon Uygulama Takımları” danışmanlığını sürdüren M. Yavuz Durmuş ile geçtiğimiz temmuz ayında Remzi Kitapevi’nden çıkan kitapları Hayatı Yorgun Yaşamayanlar vesilesi ile kişisel gelişim kitapları üzerine konuştuk.

Kişisel Gelişim Kitapları dünyada ve paralel olarak Türkiye’de de çizdiği yüksek satış grafiğiyle yayınevlerinin yüzünü güldürüyor. Öte yandan, bu kitaplar bireysel başarıdan, yönetimsel başarıya içerdiği konularla okuyucunun da yüzünü güldürme iddiası taşıyor. Peki, bunu ne ölçüde başarabiliyorlar? ‘Gelişim’in de ‘başarı’nın da son derece göreceli bir kavram olduğu herhalde tartışma götürmez. O zaman, bu tür kitapların amacını ve işlevini yeniden düşünmek sanırız yararlı olacaktır.

“Türkiye Organizasyonel Öğrenme Topluluğu” uluslararası koordinatörü Evrim Çalkavur ve “Öğrenen Organizasyon Uygulama Takımları” danışmanlığını sürdüren M. Yavuz Durmuş ile geçtiğimiz temmuz ayında Remzi Kitapevi’nden çıkan kitapları Hayatı Yorgun Yaşamayanlar vesilesi ile kişisel gelişim kitapları üzerine konuştuk. 

Hayatı Yorgun Yaşamayanlar kitabınızda “Yaşayan organizmalar öğrenir” diyorsunuz. Akın ve Rüya’nın sohbetlerinde “gerçek bir öğrenen olabilmeyi sağlayan öğeler”i irdeliyorsunuz.  Bu anlamda okuyucuyu bir öğrenme ya da sizlerin ifadesiyle bir “keşfetme” sürecine davet ettiğinizi söyleyebilir miyiz?

Kitabın giriş kısmında bu konuları irdeleme nedenimiz sizin de vurguladığınız gibi okuyuca bir öğrenme ve keşfetme sürecine davet etmekti.

 Kitabınızda “Yedi Çiçek”ten bahsediyorsunuz. Sevgi, farkındalık, merak, neşe, özgürlük, bütünlük, sadelik... Tüm bunlar öğrenilebilir ve hatta öğretilebilir şeyler midir? Kitabınız böyle bir iddia taşıyor mu?

Bu kavramların aslında hepimizde var olduğunu ve yaşamı güzelleştirmek, potansiyelimizi gerçekleştirmek için bizler tarafından keşfedilip yaşama taşınmayı beklediklerini düşünüyoruz. Dolayısıyla bu kavramlar bize göre öğretilemez ancak içsel bir öğrenme yolculuğuyla ortaya çıkar. Kitaplar ya da başkaları bu yolculuğa çıkmadan ve yolculuk sırasında ilham verebilirler. Ancak yolculuk kişinin kendisi tarafından yapılır.

“Öğrenen Organizasyon Uygulama Takımları” çalışmaları ile bu kitap arasındaki bağı açıklayabilir misiniz?

Öğrenen Organizasyon Uygulama Takımları bir grup insanın birlikte öğrenmek ve ortak amaçlarına ulaşmak için kullandığı yöntem ve yaklaşımları içeriyor. Öğrenen bir kültür oluşturmayı hedefliyor.  Böyle bir çalışma, gücünü ve enerjisini yedi çiçekten aldığında kalıcı ve yüzeysel olmayan bir dönüşüm sağlayabiliyor. Diğer taraftan öğrenen organizasyon disiplin ve yöntemlerinin kullanılması yedi çiçeği besliyor.

Türkiye’de ve Dünya’da zaman zaman ‘öğretici’, ‘yol gösterici’ olarak nitelenen ve ‘kişisel gelişim kitapları’ üst başlığında sınıflandırılan yayınların sayısındaki artışı nasıl açıklıyorsunuz? Kitabınızı bu kategoride değerlendiriyor musunuz?

Kitabımızda okuyucuyu sohbetimize ortak etmek istedik. Amacımız öğretmek değil paylaşmaktı. Dolayısıyla ne kendi kitabımıza ne de başka kitaplara belli kategorilerde isimler vermek istemiyoruz. ‘Kişisel gelişim’ olarak nitelenen kitapların artışını giderek mekanikleşen, seri üretime dönen yaşamda bir anlam ve mutluluk arayışına bağlıyoruz.

Bu kitapların kişisel gelişimle ilişkisini nasıl açıklarsınız? Kişisel gelişim insanlara ne ölçüde katkı sağlıyor?

Bu tarz kitapların bir reçete vermesi ve bağımlılık yaratması durumunda içsel bir keşif yolculuğuna destek vermekten çok, bir kaçışa yol açıp kişisel keşiften uzaklaşmaya neden olacağını düşünüyoruz. Reçete vermek yerine düşünmeye, sorgulamaya yönelten kitaplarsa kişisel gelişim yolculuğunda belki bir küçük ilham olurlar. Bazen küçük dokunuşlar büyük keşifleri tetikleyebilir.

 Kişisel gelişim, kitapla gerçekleşebilecek bir şey midir?

Tüm kitapları kapsayan bir genelleme yapmak istemiyoruz. Kendi kitabımızı düşünerek bir yanıt verebiliriz. Biz kişisel gelişimi; kişinin potansiyelini gerçekleştirebildiği, anlamlı, neşeli, sevinçli, coşkulu bir yaşam oluşturma süreci olarak düşünüyoruz. Böyle bir süreç her bir birey için farklı olacak. Kişisel deneyim ve yaşantılarla gerçekleşebilecektir. Bu açıdan yaklaşınca kişisel gelişim farkındalık, sevgi, merak, neşe, içsel özgürlük, bütünlük duygusu, sade bir bakış açısı ve yaşam tarzıyla yani kitabımızı üzerine kurduğumuz yedi çiçekle yakından bağlantılı. Bunlar hakkında okumak bilgi sahibi olmayı sağlar. Bilgi sahibi olmak öğrenmek anlamına gelmeyebilir. Öğrenmek yapmaktır. Dolayısıyla bu çiçekler hakkında okumak yeterli olmayacaktır. Asıl gelişim onları yaşama, ilişkilerimize taşıdığımızda ortaya çıkan süreçle ilişkili olacaktır.

Bu haber toplam 5449 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.