Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Prof. Dr. Bengi SEMERCİ

Yemeyen yıkılır

Yemeyen yıkılır

Beslenme, çocuk gelişimi için çok önemlidir. Erken dönemde beslenme; beyin gelişimi, bilişsel gelişim, büyüme, vücut gelişimi, metabolizmalar, hormonlar ve genler üzerinde doğrudan etkilidir. Yaşlılık döneminde de bu etkiler sürer. Bilişsel ve ruhsal gelişim sorunlarından okul başarısına, toplumsal yaşantıdan bağışıklığa, önemli hastalıklardan çalışma kapasitesine ve yaşlılığa kadar bir çok konu beslenmeyle ilgilidir. Bu nedenle, beslenmeyi sadece kalori hesabı, diyet ve kilo artışı olarak görmek doğru değildir. Beslenme bozukluklarının nedenleri fiziksel veya anatomik sorunlar olabilir. Bunların dışında çocuğun yeme sorunu, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, yemek yemenin gereksinimlere göre düzenlenememesi, ayrılma ya da hareket güçlüklerine ikincil olabilir. En sık şikâyet edilen sorun ise çocuğun yemek yemeyi reddetmesi ya da istenilen miktarda yememesidir. Bu durum anneler tarafından kısaca "bu çocuk iştahsız" olarak dile getirilir. Yakınma, büyüme ve kilo alma ölçütleriyle değerlendirildiğinde sorun yoksa bile ailenin bu durumun oluşacağına ilişkin kaygısı olarak belirir. Çözüm: sağlıklı yeme davranışının aile ve çocuğa öğretilmesi olmalıdır. Genellikle sağlıklı çocukların, iştah dürtüleri de sağlıklıdır. Eğer sağlıklı çocuğun iştahına ilişkin sorunlar varsa nedenleri çocuğa, yediren kişiye, yedirilme şekline bağlı olabilir. Yeni doğan bebeğin yaşaması beslenmesiyle doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle yemek yeme: aile ve bebek arasındaki ilk ve önemli ilişkilerden biridir. Bebekler doğduktan sonra doğal olarak acıkırlar. Acıkan bebek huzursuz olur. Karnı doyunca rahatlar. Böylece normal beslenme düzeni oluşur. Anneler bu durumu anlar. Bebeğin davranışından ve çıkardığı seslerden, acıktığını anlar ve giderir. Bazen anneler telaşlı olurlar. Bebeğin verdiği sinyalleri ayırt edemezler. Her ağladığında acıktığını düşünerek beslemeye çalışırlar. Ya da bebeğin doyduğunu fark etmeyerek, aç kaldığı endişesi ile devamlı yedirmeye uğraşırlar.

YALNIZCA YİYENE DEĞİL YEDİRENE DE BAKIN

Çocuğunuzun yeme sorununu çözmenin ilk adımı çocuğun sağlıklı olduğuna ikna olmanızdır. Durumun fiziksel bir sorundan değil, tutumlardan kaynaklandığını düşünün. Öncelikle kaygınızla baş etmeyi öğrenin. Zorlayarak ya da oyalayarak yemek yediren aileler, bu durumu değiştirmeye dirençli olmaktadır. Çünkü böyle davranmadıkları zaman, çocuğun hiç yemeyeceğini düşünürler. Oysa bu davranış iştahsızlığı arttırır ve çocuğa zarar verir. Çocuğun sevdiği şeylerden oluşan mönülerin oluşturulması, atıştırmaların sınırlandırılması, yemek zamanlarının belirlenmesi, çocuğun açlık ve tokluk hissiyle birlikte yemek zevkini öğrenmesini de sağlayacaktır. Bunların yanı sıra, yemek yediren kişinin ruh sağlığını düzenlemek, çocuğu ile kurduğu yemek ilişkisindeki yanlışları, bu yanlışların nedenlerini saptayarak çözmek iştahsızlığın çözümü olabilir.

DOĞRU BESLEMEK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

1- Bebek, çocuk acıktığında beslenmelidir.
2- Yemek yenilirken ilgiyi dağıtacak gürültü, oyun, TV gibi şeylerden kaçınılmalıdır.
3- Bebekken besinlere dokunmasına izin verip en kısa sürede kaşık tutmayı göstererek kendi kendini beslemesine izin verilmelidir.
4- Ağzını açtırmak, kandırarak ağzına yemek koymak yanlıştır.
5- Yemeğini hızla yemesi için uyarılarda bulunulmamalıdır.
6- Herkes gibi çocuklar da midelerinin alabileceği kadar yiyebilirler. Amaç doymaktır. Annelerin belirledikleri miktarı tüketmeleri için zorlanmamalıdırlar.
7- Bebek ve çocukların dengeli beslenmesine çalışılmalı ama besin seçimlerine de saygılı olunmalıdır. Beslenmenin tüm sorumluluğu ailelerin değildir. Çocuğun bu sorumluluğu paylaşmasına izin vermek gerekir. Düzenli beslenme için öğünlerin düzenlenmesi, öğün aralarında atıştırmaların engellenmesi, öğünlerde ise seçim ve miktarda çocuğa hak tanınması gereklidir. Bunlar yapılmazsa çocukla aile arasında yanlış bir ilişki kurma biçimi oluşur ve bu sadece beslenmeyle sınırlı kalmayıp tüm alanlara yansır. Çocuğu yemek yediğinde ödüllendirmek, yemediğinde cezalandırmak yanlış bir tutumdur. Bebeğinizin beslenmesine aşırı kaygı ve titizlik göstermek, beklenenin tersi sonuçlar yaratacaktır. Unutmayın! Bebeğinizle kuracağınız bağlanma ve onun sağlıklı gelişimi için uygun beslenme düzeni sağlamanız önemlidir. Doyması gereken: bebeğinizin, çocuğunuzun karnıdır. Sizin kafanızda tasarladığınız 'gerekli miktar' doğru olmayabilir. Aşırı beslenme, beslenme yetersizliği ya da bozuk beslenme hem siz hem de çocuğunuz için başka sorunlara yol açabilir.

Sabah / Cumartesi Eki

Bu yazı toplam 5924 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Bengi SEMERCİ Arşivi