Senin öfken senin sorumluluğun
Zor olan anlatmak ve anlamak değil, başarana kadar denemekte. Yenildiğini düşündüğünde kendine, tekrarı cesaretinde. Evet, hepimizin yakından tanıdığı, çoğu kez şahit olduğu öfkeden bahsediyorum. Bilmediğin bir misafiri güzel ağırlayamazsın, neyi sever, neyi sevmez… Detaylarında gizem dolu öfkenin şifresinde yer alanlara bakmakta fayda var.
Zararın çoğunu kendine verdiğini bildiğin davranışını sürdürmeye devam etmek tercihinse, bu bedeli sadece senin ödemediğini bil isterim. Öfken; hayatta kalman için var olan masum bir duygu iken, onu kötü kılan yaşama şeklindir. Doğuştan gelen bir duygunun bunca insan tarafından kontrol edilmeye çalışılması kafa karıştırıcı… Madem masum, neden kontrolü zor diyenleri duyar gibiyim. Her duygunun belli oranda yaşanması sağlıklı olandır. Psikolojide iki uçlar tehlikelidir. Bir duygunun fazla ya da az olması kişide sorun teşkil eder. Çok öfkeli olmak sizi ve çevrenizi fazlaca yorarken, hiç öfkelenmemek ise haklarınızı korumanıza engel olabilir. Alarm sistemi gibi, duyup önlem alabileceğin bir durum. Azı çoğu, geleceği son hali senin ellerinde. Yaşadığın şeyin anlamını bilirsen, ona doğru yolu gösterebilirsin. Öncelikle ona bir renk ver ve ardından onu ölçeklendir. Ölçeğin 0=en az, 10=en fazla şeklinde olsun. Ona; öfken fazla iken 8.9.10, öfken az iken 4.3.2 şeklinde onu tanımanı kolaylaştıran şifrelerini ver. Böylece sınırlarını bilip, nerede durman gerektiği hakkında fikre sahip olursun. Bil ki öfken; yaşadığın ikincil duygu, ilki buzdağının altında gizli. Problemine çözümün; seni o öfkeye sürükleyen hatıralara erişmende. Kimse durup dururken duygu durumu patlaması yaşamaz. Yaşıyorsan sebebine git ki, kökünden halledebil. Ya da tam tersi biri sana öfkelendi, o anki öfkeyi çözmeye çalışmak akıl kârı değil. Sağlıklı çözüme ulaştıran nokta; onu bu duruma getiren nedenleri irdelemekte. Kendine ‘Hangi konularda engellendiğini düşünürsün?’ sorusunu sorduğunda aldığın cevabın, öfkenin sendeki anlamını açıklayacaktır. Engellendiğin her noktada kendine verdiğin puan değişikliği etrafındakilerle aynı olmayabilir. Çünkü öfke bireyseldir.
Bazen kendini bile tanıyamazken öfkeni nasıl tanıyacaksın? Hazine bu sorunun cevabında. Bedeninde ki anlam veremediğin bir değişim öfkeni simgeliyor olabilir mi? Fark et! Titremen, kalp çarpıntın, yükselen adrenalin, artan nefes alış verişinin bir anlamı olmalı… Sen fark ettiğin sürece müdahale edebilirsin, fark edemez isen göremezsin. Peki ya zihninde neler oluyor? O an için küçücük bir olayı devasal boyutta algıladığın bir ilizyon yaşarsın. Dolayısıyla vereceğin tepkiler de algın
boyutunda olacağından, ağır bedellerin zeminini hazırlamış olursun. Bir anda artan sigara içişin ve bağırıp çağırmaların, küfretmelerin anlamı, öfkeni tanımanla kontrol altına alabileceğin türden. Kendisini yok edememekle birlikte kontrolünü sonradan sağlayabileceğin bir süreç. Toplumun geneli öfkeye saldırganlık dese de, bilinmelidir ki öfke bir duygu, saldırganlık ise bir davranıştır. Duygu kişinin elinde değildir, fakat davranış tercihindedir.
Önce ‘kendine zararı’ değimiz noktayı aydınlatalım, ardından bıraktığı izlerini… Yoğun baş ağrıları, mide problemleri, solunum problemleri, dolaşım sorunları, duygusal rahatsızlıklar gibi kendine işkence edercesine yaşadığın onca somatik şeyler. Kadında; ağlama, geri çekilme, krizler şeklinde seyir ederken, erkekte öfke; şiddet, depresyon, kendine ve eşyalara zarar verme şeklinde gözlemlenebiliyor. Öfkenle, kaybedecek bir şeyin yoksa bile vicdanın için savaşmalısın. Çünkü, attığın her adımında hatırlamak zorunda olduğun bir ailen, eşin, dostun ve seni seven onca kişi varken. Nasıl ağırlayacağını öğrendiğin misafirini, şimdi uğurlama zamanı!
Kendine bir faydan yoksa etrafına hiçbir yararın dokunmaz. Psikolojide önce kendin. Çünkü kendini iyi hissetmez isen olumlu duyguları yayamazsın. İlk yapacağın şey mutluluk salgını arttırmanda sana yarar sağlayan sporunda, yürüyüşünde. Her hareketinin senin için olumlu bir ilerleme sağladığını bilirsen, onu kısıtlamak yerine arttırmayı tercih edersin. Ya da kafa dağıtacağın sosyalleşmede sıra. Öfkeli iken insan sadece onu öfkelendiren şeye odaklar kendini. Bu durum da kafasından geçenlere engel olamayan kişi var olan öfkesini beslemeye başlar. Sağlıklı olan; besleyerek büyütmeye değil, uçlardan ederine götürmeye çalışman. Kendi sosyalleşmende arzu ettiğin şeyleri dâhil ederek yapacağın planlar sonrasında, kafanın içindeki seslerin yavaş yavaş seni terk ettiğini göreceksin. Yalnız kalmayı tercih edeceksen maneviyatına yani inancına yönelmen, kârın olacaktır. İnancın doğrultusunda yapmış olduğun her bir girişimin sana kendini iyi ve huzurlu hissettireceğinden, öfkene verdiğin puanında azalmaya şahit olabilirsin. Ya da tercih edeceğin bir hobin seni rahatlatıp, o anki duygu durumundan uzaklaştıracaktır. Duygularının ifadesini yapabilirsen esiri olmaktan kurtulabilirsin…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.