Psikolojik Travma ve Sonrası
Travmatik olaylar sonrasında ortaya çıkacak belirtilerin neler olduğu ne kadar iyi tanınırsa, olağanlığı ve geçici oluşu fark edilebilirse onlarla baş edebilmek o kadar kolaylaşacaktır. Bu belirtilerin görülmesi ruhsal olarak hastalanılacağının bir göstergesi değildir. Tüm bu belirtiler olağan dışı/ anormal durumlarda verilen normal tepkilerdir. Bahsedilen belirtilerin bir ay gibi kısa bir süre içerisinde azalması beklenir. Bu belirtilerin azalmaması ve işlevselliği etkilemesi durumunda profesyonel bir destek alınması gerekmektedir.
TRAVMA NEDİR?
İnsanlık dışı, şiddet içerikli olaylara maruz kalmak, tanık olmak, maruz kalan kişilere yardım etmek, bu olaylarda tanıdıkları yitirmek veya kayıp ve şiddet yaşayan kişileri işitmek bireyleri derinden etkileyerek, sarsabilen travmatik durumlardır. Normal kişilerin böylesi anormal durumlarda anormal tepkiler vermeleri olasıdır. Ani ve beklenmedik bu tür olayların ardından bazı psikolojik tepkiler yaşanabilir.
SAĞLIKLI İNSANLARDA GEÇİCİ TEPKİLER OLUŞMASI NORMAL
Sağlıklı bireyler, travmatik olaylardan sonra bir süre de olsa çeşitli depresif, kaygı taşıyan, iç huzursuzluk yaratan, acı veren olumsuz duygulara kapılabilirler. Şok ve inkâr, bunaltı, endişe, korku, panik, öfke, tahammülsüzlük, gerginlik, huzursuzluk, suçluluk, umutsuzluk, çaresizlik, utanç gibi duygular bunlara örnek verilebilir. Bu duyguların olağan ve insani tepkiler olduğunu unutmamak gerekir. Travmatik durumlara maruz kalmış sağlıklı insanlarda geçici olarak ortaya çıkabilirler. Bunların varlığı, kişilerin zayıf, yetersiz, çaresiz, kontrolünü kaybetmiş, aklını kaçırmış, çıldırmış veya ruhsal sorunlar taşıyan bireyler olduğunu göstermez.
YAZMAK VE YARDIM TOPLANTILARINA KATILMAK İYİ GELİYOR
Olumsuz duygulanımların zaman içerisinde sıklığının azalması ve kaybolması için günlük yaşam rutinleri sürdürmek, daha önce gidilen dış mekânlara gidişleri engellememek, katılmakta olunan etkinliklere yönelmeyi sürdürmek, rahatlamaya yönelik aktiviteleri gerçekleştirmek, çalışmakta olunan işe gitmek için çaba harcamak yardımcı olacaktır. Kişilerde maruz kalınan durum ile ilgili konuşma ihtiyacı ya da tam tersi konuyu hiç açmama ve içe kapanma görülebilir. Bu dönemde yakın çevreden sosyal destek almak, yakın çevre ile duyguları paylaşmak bu hislerin süresini ve şiddetini azaltacaktır. Yaşanan duruma yönelik akıldan geçen düşünceleri özellikle onların oluşturduğu duyguları yazıya dökmek veya günlük tutmak kişinin duygularını anlamlandırmasına, kabullenmesine, düzene sokmasına ve onlarla başa çıkabilmesine olanak tanıyacaktır. Bireylerin yardım toplantılarına ve anma törenlerine katılması suçluluk duygusunu azaltarak yalnız olmadığı ve kayıpları unutmadığını düşündürecektir.
Bu dönemde baş, boyun ve göğüs ağrıları, mide bulantısı, çarpıntı, baş dönmesi ve kasılma gibi bedensel bazı şikâyetler meydana çıkabilir. Bunlara ek olarak uykuya dalma ve sürdürmekte güçlükler, kâbus görme ya da sürekli uyuma ihtiyacı görülebilir. Bu nedenle kişilerin kendisini dinlemesi ve istirahat etmek için zaman ayırmagsı evşemeye yardımcı olacaktır. İştahta artış veya iştahsızlık, aşırı enerji ve uyanıklık hali ya da tam tersi uyuşukluk, hissizlik, bitkinlik hali süreç ile ilişkili olarak oluşabilir. Bunları ortadan kaldırmaya yönelik alkol/kahve tüketimi ve sakinleştirici ilaçlar sanıldığı gibi yardımcı olmayacaktır. Alkol tüketimi unutmak için iyi bir çözüm yolu değildir; aksine uyuşukluk durumunu ve zihin bulanıklığını arttırabilir. Kahve ise kaygı ve korku ataklarını tetikleyebilir. Sakinleştirici içerikli ilaçlar her zaman yarar sağlamayabilir. Tam tersine, yanlış kullanımda yan etkiler ve diğer nedenlerle yakınmaları çoğaltabilir.
GÖRSEL EYLEMLERE YÖNELİN!
Kişinin kendisini işine verememe durumu, odaklanmada güçlük, dikkat dağınıklığı ve unutkanlık stres yaratan travmatik duruma bağlı olarak ortaya çıkabilir. Yaşanan travmatik olayların tekrar yaşanıyormuş gibi olması, defalarca kişinin gözünün önüne gelmesi veya sesleri işitiyormuş gibi olması görülebilecek tepkilerdir. Bu nedenle zihinsel aktivasyonları ve dikkati başka yere çekmek, görsel eylemlere yönelmek (film seyretme, çiçekle uğraşma, ev işlerine yönelme, puzzle tamamlama, tamir etme, boyama, el işleri, kitap okuma, spor yapma, yürüyüş vb.), duruma yönelik haberleri izlemekten, fotoğraflara bakmaktan, görüntülere maruz kalmaktan uzaklaşmak, görüntülerin silinmesine ve zihnin dağılmasına katkıda bulunacaktır.
Kaynak:Hürriyet
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.