Psikolojik Sözleşme Sanal Kaytarma İlişkisi

Psikolojik Sözleşme Sanal Kaytarma İlişkisi
Bu araştırmanın amacı, psikolojik sözleşme algısı ile sanal kaytarma davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesidir. Araştırma özetinin ayrıntıları şöyle:

Psikolojik sözleşme, çalışan ve işverenin karşılıklı olarak birbirlerinden ne beklediklerini ortaya koyan, yazılı olmayan bir anlaşma olarak tanımlanmaktadır (Dikili, Bayraktaroğlu, 2013: 207; İyigün, Çetin, 2012: 16). Psikolojik özleşme, iş yaşamında örgüt ve birey arasındaki karşılıklı yükümlülükleri ve konuşulmamış beklentilerin toplamını teşkil etmektedir (Cihangiroğlu, Şahin, 2012: 2). Çalışan ve işverenin beklentileri konusundaki algılamalarını ifade eden psikolojik sözleşmelerin temeli, iş sözleşmelerine dayanmaktadır. Bu sözleşmelerde var olan boşluk ve belirsizlikler, psikolojik sözleşmelerin oluşmasına zemin hazırlamakta ve çalışanlar sözleşmelerinde oluşan bu boşluk ve belirsizlikleri psikolojik sözleşmeler ile doldurmaktadır (İyigün, Çetin, 2012: 16; Mimaroğlu, 2008: 48; Rousseau, 1995: 65). Psikolojik sözleşme algısının ihlal edildiği örgütlerde çalışanların birtakım üretkenlik karşıtı işyeri davranışları gösterdiği yapılan çeşitli çalışmalarda da tespit edilmiştir (Kaufmann, Stern, 1988: 536; Bies, Tyler, 1993: 355; Robinson, 1996: 578; Morrison, Robinson, 1997: 227; Kickul, 2001: 290; Arslan, 2012: 17; Hussain vd., 2011: 574). Çalışanların psikolojik sözleşme ihlaline karşı geliştirmiş oldukları tepkiler, ihlal edenin davranışına ve kayıplara bağlı olmaktadır (Robinson, Rousseau, 1994: 246). Bu tepkiler işten ayrılma, örgütsel vatandaşlık davranışında düşüş gibi örgüte bağlılığı etkileyen davranışlar ile işe geç gelme, devamsızlık, performans düşüklüğü gibi ihmal davranışları olmaktadır (Robinson, Morrison, 1995: 291). İşi ihmal etme davranışları, iş zamanının kişisel işler için kullanılması ve iş geciktirme davranışları olarak ifade edilmektedir (İyigün, 2012: 39). Bu noktada, psikolojik sözleşmenin ihlali sonucunda ihmal davranışlarından olan üretkenlik karşıtı işyeri davranışlarından sanal kaytarma karşımıza çıkmaktadır.

Sanal kaytarma, genel olarak iş amaçlı kullanım için sunulmuş olan bilgisayar ve internet olanaklarının iş dışı amaçlar için kullanımını ifade etmektedir. Ancak bu olanakların iş amaçları dışında artan oranda suiistimal edilmesi ya da
bilinçsiz kullanılması işletmeleri mali ve hukuki yaptırımlarla karşı karşıya bırakmaktadır (Yıldız, Yıldız, 2015a: 11-12). Bu sürece akıllı cep telefonları, tablet bilgisayarlar, elektronik okuyucular (kindle gibi) gibi mobil aygıtlar da dâhil edildiğinde süreç daha karmaşık hale gelmektedir. Türkiye’de internet kullanım verileri incelendiğinde de, işyerinde interneti kullanma oranının sürekli arttığı gözlenmektedir (TÜİK, 2014). Kullanım politikaları belirlenmedikçe artan internet, bilgisayar ve mobil aygıtların kullanımı (TÜİK, 2014) sanal kaytarma davranışları için daha da uygun bir zemin yaratmaktadır. Bu kapsamda yapılan araştırma; sanal kaytarma eylemlerini daha mikro düzeyde ele alması, bu hususta yapılan araştırmaların kısıtlılığı ve iki değişken arasındaki ilişkinin Türk alanyazınında da ilk kez incelenmesi açısından önemli katkılar sunacağı düşünülmektedir. Bu öneme binaen hazırlanan çalışmada, çalışanlarının psikolojik sözleşme türleri ve sanal kaytarma davranışları arasındaki ilişkinin Blau’nın (1964) Sosyal Mübadele Teorisi kapsamında belirlenmesi ve sanal kaytarma konusunda ileride yapılacak olan araştırmalara zemin hazırlanması amaçlanmaktadır.

Makalenin devamı için tıklayınız

Kaynak:Aktüel Psikoloji

Bu haber toplam 10022 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.