Psiko-Sosyal Yönünü Kaybeden Psikiyatri Geriler

Psikiyatrik bozukluklar ciddi oranda yeti yitimine neden oluyor. Bağımlılık kadınları daha olumsuz etkiliyor. Madde bağımlılığı suç işleme oranını artırıyor. Psikiyatrinin sosyal yönü yok mu ediliyor? Psikiyatride damgalama tedavi sürecinde kişiyi olumsuz etkiliyor. Tüm bu konular Edirne’de gerçekleştirilen 19’uncu Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi’nde konuşuldu, tartışıldı. Kongreye Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyelerinden Prof. Dr. Orhan Doğan ve Prof. Dr. Oğuz Karamustafalıoğlu da konuşmacı olarak katıldı.

Psikiyatri camiasının önemli isimleri Edirne’de gerçekleştirilen19’uncu Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi’nde buluştu. İki yüze yakın sağlık çalışanının katıldığı kongrenin ana teması bu yıl “Sağlıkta Dönüşüm: Sağlık Çalışanları ve Hekim Ruh Sağlığına Olası Yansımaları” idi.

Önemli konuların ele alındığı kongrede Üsküdar Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Orhan Doğan “Psikiyatrinin sosyal yönü” , Prof. Dr. Oğuz Karamustafalıoğlu da “ Psikiyatride Damgalama” konularında birer konuşma yaptı.

Kongrede yaptığı konuşmada psikiyatride psikososyal yönlerin göz ardı edilmesinin psikiyatriyi yok etmek olduğunu söyleyen Prof. Dr. Orhan Doğan, psikiyatrinin biyopsikososyal modelini benimsediğini söyledi. Tek başına biyolojik psikiyatrinin yeterli olmayacağına dikkat çeken Doğan, psikiyatrik bozuklukların ortaya çıkması, tedavisive uyumlandırma (rehabilitasyon) çalışmalarında mutlaka psikososyal yönlerin ve kültürün dikkate alınması gerektiğini kaydetti. Aksi halde Dr. Doğan, psikiyatrinin özünü kaybedeceğini ve teknik bir disipline gerileyeceğini söyledi.

Kongrede psikiyatrik rahatsızlıkların tedavisinde kişilerin damgalanması da ele alındı. Konuya ilişkin konuşmayı ise Üsküdar Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Karamustafalıoğlu yaptı. Damgalamanın ve önyargıların özellikle şizofreni hastalarının tedavisini ve bu kişilerin toplumla kaynaşmasını engellediğini vurgulayan Karamustafalıoğlu, bu engelin kaldırılması gerektiğinin altını çizdi. Damgalama ve önyargıların giderilmesi için tüm toplumun farkındalığının ve bilgisinin artırılmasının önemine dikkat çeken Karamustafalıoğlu, özellikle şizofreni hastaları ile karşılaşmalarının ve onları yaşamın içinde görülmesinin yararlı olacağını söyledi.

Haber: Şaban Özdemir / NPGRUP