PASTORAL PSİKOLOJİ
İnsanı Anlamaya Yönelik Bir Yaklaşım: PASTORAL PSİKOLOJİ
En yüce değerler insan doğasında vardır ve bu değerler keşfedilebilir. ınsanda genel anlamı ile kendini gerçekleştirme adı altında özetlenebilecek, ileriye dönük olma ya da gelişim eğiliminin varolduğunu gösteren çok sayıda anlamlı, kuramsal ve deneysel veri vardır ve bulgular birçok insan için genellenebilecek
niteliktedir.
İnsan öyle bir varoluştur ki sürekli olarak varlığın daha çok tamamlanmasına yönelir. Bu, genel olarak, iyi değerlere; dinginlik, incelik, yüreklilik, dürüstlük, sevgi, bencil olmama ve iyi olmaya yönelik bir istektir. ınsanların kendilerini geliştirdiklerinde hangi değerlere eğilim gösterdiği, hangi değerlerin peşinde koştuğu ve sağlığını yitirdiğinde hangi değerleri yitirdiğin keşfedebiliriz: Sağlıklı olgun, gelişmiş, kendini gerçekleştirmiş olarak nitelendirdiğimiz insanların, uygun koşullarda, en iyi ve güçlü durumlarındayken yaptığı özgür seçimler, yüksek değerler, ebedi erdemler olarak adlandırılan erdemlerle hemen hemen aynıdır.
KAVRAMSAL ÇERÇEVE
Pastor (i) kelimesi, papaz kilise ve cemaatin dinsel sorumlusu anlamlarını taşımaktadır. Pastoral(s) kelimesi ise, kır yaşamına ait basit ev sakin bir yaşam anlamına gelmekle birlikte, cemaat üyeleri, dinsel bir topluluğun üyelerini ilgilendiren piskoposlar gibi anlamları da taşımaktadır. Diğer taraftan pastoral care (i) dini cemaat sorumlusu tarafından, cemaatine veya kilise üyelerine yapılan manevi destek, manevi yardım, tavsiyeler ve öğütler olup ayrıca, bir öğretmen veya bir eğitim yetkilisi tarafından öğrencilere yapılan manevi destek, yardım özel öğütler ve tavsiyeler anlamını taşımaktadır.
Tarihin eski dönemlerine bakıldığında psikolojik hastalıkları tespit edip tedaviye çalışanlar papazlar, rahipler, şamanlar, medyumlar vb. manevi temsilcilerden oluşmakta idi. Özellikle akıl hastalıkları kötü metafizik güçlerin neden olduğu durumlar olarak kabul edilmekte idi (Holm, 2004: 141).
Anton Boisen klinik pastoral eğitim hareketinin öncüsü olarak kabul edilir. 1926 yılında bu alanın metoduyla ilgili yaklaşımını yazmıştır. Teolojinin Metotları ve Görevi3 adlı çalışmasında teolojinin, dinsel deneyimleri sınıflandırmak, dinsel inançlara ve bu inançların sonuçlarına dikkatle bakmak ve inançların kökenini araştırmak, anlamak konusunda en iyi bakış açısı olabileceğini söylemekte ve şöyle devam etmektedir: Dinsel deneyimlerin en üst seviyesi, yüksek bir birlik anlayışıdır. Bu noktada Yaratıcı ile iletişim
ve tüm insanlığın refahı için hakiki bir merhamet duygusu oluşur.
Boisen insanın arınması için, kendi kendine kalmasını, Yaratıcıyla iletişimini tekrar inşa etmesini, O’na daha da yakınlaşmasını ve hiç zaman geçirmeden affetme deneyimini yaşamasını önermektedir (Boisen, 1936, 306).
Arınmanın hem bireysel hem de sosyal bir olay olduğunu evrensel bir bütünleşmeyle gerçekleşebileceğini söylemektedir (Boisen, 1936, 293). Boisen dünyadaki psikolojik sorunların kaynağının bencillik olduğunu vurgulamakta ve şöyle devam etmektedir. ınsan verme konusunda yarış içinde olmalıdır (Boisen, 1936, 289). Boisen bireyleri anlamak için bireyin gelişimine ve yaşamına bakılmasını, insanın gerçek kişiliğini kazanması ve devam ettirebilmesi için “nasıl bir toplum” oluşturmamız konusunda derin çalışmalar yapılmasını önermektedir (Boisen, 1936, 290).
Makalenin Devamı İçin TIKLAYINIZ
Kaynak:Aktüel Psikoloji
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.