Yrd. Doç. Dr. Muammer CENGİL

Yrd. Doç. Dr. Muammer CENGİL

Olağanüstü Olaylarla Başetme Ve Din

Olağanüstü Olaylarla Başetme Ve Din

İnsanoğlu her ne kadar ilk başlarda biopsikososyal bir varlık olarak ele alınsa da manevi boyutu göz ardı edilmemesi gerekmektedir.[1] İnsanda aciz kaldığı durumlarda aşkın bir varlığa karşı duymuş olduğu inanç, varoluşsal bir ihtiyaçtır.[2] Nitekim zorluk ve kriz anlarında insanların dine yönelmeleri evrensel bir husustur.[3]

Yapılan çalışmalarda stresli durumlarda dini törenlere katılma, dua etme, kutsal metinleri okuma vb. dini içerikli davranışların yaşanan olayın atlatılmasında olumlu etkileri olduğu gözlenmiştir.[4] Farklı dinlerden pek çok kişinin ifade ettiği gibi dini inanç insanların ruhunu derinden kuşatmakta ve onlara gerçek huzuru sunmaktadır.[5] Nitekim insan yüce bir yaratıcıya bağlanmak suretiyle, yaşadığı bu dünyada bulamadığı güveni temin etmiş olmaktadır.[6]

“Bir problemle karşılaşan kişi problemin çözümüne yönelik olarak dini inancından bir çıkış yolu bulmaktadır. Yapılan araştırmalarda insanların %45’inin stresli zamanlarında birtakım dini davranışları gerçekleştirerek sorunu aşmaya çalıştıkları, hastalık, ölüm vb. olumsuz bir durum karşısında ise insanların %78’inin dini değerlere yöneldikleri tespit edilmiştir. Bu ve benzeri araştırmalar sonucunda insanların stresli ve problemli zamanlarında dine müracaat ettikleri ve dini inanca ve uygulamalara yönelerek problemlerinin çözümüne yönelik bazı metotlar uyguladıklarını göstermektedir.”[7]

Kula tarafından 17 Ağustos ve 12 Kasım depremlerinden sonra bölgede yapılan araştırmada depremzedelerin %76 gibi büyük bir çoğunluğunun, deprem anında bazı dini davranışlar göstererek içinde bulundukları durumdan kurtulmayı amaçladıklarını göstermiştir.[8] Aynı şekilde Kula tarafından yapılan bir başka araştırmada doğuştan veya sonradan yaşanılan olağanüstü bir olay neticesinde yaralanarak bedensel engelli durumuna düşen kişilerin de dinden büyük güç aldıkları tespit edilmiştir.[9] Çocuklarını kaybeden aileler üzerine yapılan bir başka araştırmada da dini telkin ve sosyal destek alan ailelerin çocuklarının ölümünü daha kolay kabullendiklerini belirlenmiştir.[10]

Stresli durumlarla başa çıkmada dinin fonksiyonu ile ilgili olarak yapılan çalışmalarda, ölüm hadisesiyle başa çıkmada birinci, tehlike oluşturan durumlarla başa çıkmada üçüncü, sırada dine başvurulduğunu göstermiştir.[11]

 Stresli bir durumla karşılaşan insan, anlama, davranışlarını kontrol etme ve öz güven duygusu tehlikeye girdiği için, böyle anlarda dine yönelmektedir.[12] Çünkü anlamlı ve tutarlı dini açıklamalar insanların problemlerini çözmelerine ve hislerini düzenlemelerine yardım etmektedir.[13] Nitekim insan hayatına bir anlam kazandırması, dini inanç ve değerlerin başta gelen fonksiyonlarındandır.[14]Aynı şekilde stres üzerinde dini inancın olumlu etkisi, insandaki varlığını tehdit eden baskı, endişe, yok olma korkusunu ortadan kaldırma şeklinde tezahür etmektedir.[15]

Dini değerlerin insanların yaşam boyunca karşılaşmış oldukları engelleri aşmada ne tür etkileri olduğu ile ilgili en önemli yaklaşımlardan birisi Kenneth I. Pargament’in öne sürmüş olduğu “dini başaçıkma”dır.

Pargament ve arkadaşları dini başaçıkmanın üç farklı tarzını ortaya koymuşlardır.

1. Kişisel Yönelimli (Self Directing): Allah’tan yardım beklemeksizin kişisel çaba ve imkanlarıyla bireyin stresli durumdan kurtulmaya çalışması.

2. Kararı Başkasına Bırakan (Deferring) Eğilim: Durumunu iyileştirici hiçbir şey yapmadan Allah’ın problemi çözmesini beklemek.

3. İşbirlikçi (Collaborative) Yönelim: Kişi Allah’tan durumunun düzelmesi için yardım isterken biryandan da problemin çözümü için bireysel gayret göstermektedir.[16]

 “İnançlar, genellikle hayatın zorluklarını yenmeye yarayan anlamlara sahiptirler. İnsanın çevre şartlarını değiştirip değiştirmemesinden çok zorlukları yenebileceğine olan inancı çok önemlidir. Bununla birlikte din insana karşılaştığı sıkıntıların karşılığını mükafat olarak alacağını vaat etmektedir.”[17]

Birey dini inancı sayesinde, sağlam ve güçlü bir maneviyata sahip olarak hayatın getirdiği çeşitli engeller karşısında mücadele edebilme gücü bulabilmekte, stres ve depresyondan kendisini koruyabilmektedir.[18]

Tüm bu açıklamalar göstermektedir ki olağanüstü ve kriz durumuyla karşılaşan kişiler bir yandan yaşamış oldukları olayı anlamlandırmaya çalışırken diğer yandan da bu olayla başa çıkmaya çalışırken dinden bir şekilde destek almaktadırlar.



* Hitit Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi, Din Psikolojisi Anabilim Dalı.

[1] A. Bayık, Ş. Ergül, “Hemşirelik ve Manevi Bakım”, Cumhuriyet Üni. Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 8 (1), 37-44.

[2] Engin Geçtan, Psikanaliz ve Sonrası, Remzi Kitabevi, İstanbul, 1990, s., 122.

[3] Ralp W. Hood ve diğ., The Psychology of Religion: An Emprical Approach, New York, 1996, s., 386; M. Turhan, Kültür Değişmeleri, 2. Baskı, İ.Ü. Edebiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul, 1959, s., 36

[4] Kenneth I. Pergament ve diğ., “God Help Me (1): Religion Coping Efforts an Predictors of The Outcomes to Significant Negative Live Events”, American Journal of Community Psychology, 118, 6, (1990), s., 779; Osman Pazarlı, Din Psikolojisi, İstanbul 1982, s. 29.

[5] Neda Armaner, Din Psikolojisi, Ankara 1979, s. 71.

[6] Belma Özbaydar, Din ve Tanrı İnancının Gelişmesi Üzerine Bir Araştırma, İstanbul 1970, s. 6.

[7] Kula, “Deprem ve Dini Başa Çıkma”, s., 240-241.

[8] Kula, “Deprem ve Dini Başa Çıkma”, s., 242.

[9] Naci Kula, Bedensel Engellilik ve Dini Başaçıkma, Değerler Eğitimi Yayınları, İstanbul, 2005, s., 171

[10]Hood, a.g.e., s., 389; Daniel N. McIntosh ve ark., “Religion’s Role in Adjustment to a Negative Life Event: Coping With the Loss of a Child”, Journal of Personality and Social Psychology, 65, 4, (1993), s., 814-815.

[11] Hood, a.g.e., s., 391.

[12] Thomas E. Rodgerson ve Ralpp L. Piedgement, “Assessing The Incremental Validity of Religious Problem Solving Scale in the Prediction of Clergy Burnout”, Journal of the Scientific Study of Religion, 37, 3, (September, 1998), s., 519.

[13] Walter Houston Clark, The Psychology of Religion An Introduction to Religious Experience and Behavior, MacMillan, New York, 1958, s., 419.

[14] Erich Fromm, Erdem ve Mutluluk, çev; Ayda Yörükan, İşbankası Kültür Yayınları, 1995, s. 67.

[15] Necati Öner, Stres ve Dini İnanç, TDV Yayınları Ankara, 1985, s., 35.

[16] K. I. Pargament, The Psychology of Reliğion and Coping: Theory, Research, Practice, The Guilford Pres, New York, pp. 182-293.

[17] Naci Kula, “Deprem ve Dini Başa Çıkma”, s. 241.

[18] Doğan Cüceloğlu, İçimizdeki Çocuk, Remzi Kitabevi, İstanbul 1993, s. 227.

Bu yazı toplam 10966 defa okunmuştur
Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yrd. Doç. Dr. Muammer CENGİL Arşivi