Okumayı Güçlendirme Setiyle Öğrenme Güçlüğünü Aşabilirsiniz
İNTERNETHABER.COM - Öğrenme insan aklının en önemli vasıflarından birisidir. Öğrenmeyen veya öğrenemeyen kişilerin hayatının ne kadar problemli hale geleceğini kolaylıkla tahmin edebiliriz. Kişinin yeni deneyimler, bilgiler ve becerileri kazanması bilgi ve becerilerinin öğrenerek geliştirmesi hayatı kolaylaştırırken öğrenme yolunda yaşadığı zorluklar ise onu önemli yararlardan alıkoymaktadır. Öğrenme güçlüğü yani ‘’learning disorder’’ dediğimiz bu problemde daha çok zekânın bazı alanlarında yaşanan aksaklıklar vardır. Çok farklı zeka fonksiyonları olduğunu biliyoruz bu zeka fonksiyonlarından bazılarında kişinin kendi kapasitesini gösterememesi öğrenme güçlüğüne yol açar.
Bu tamamen nörogelişimsel farklılıktır. Nasıl ki her insanın kişiliği, karakteri, sesi, parmak izi, iris tabakası farklı olmakta aynı şekilde öğrenme yollarıda farklılıklar arz etmektedir. Bazı kişiler sözel alanda çok iyi öğrenme becerisi ortaya koyarken bazıları motor veya performans becerilerinde güzel bir beceri ortaya koymaktadır. Öğrenme güçlükleri etkileme şekline göre okuma güçlüğü, yazma güçlüğü, matematik güçlüğü gibi alanlarda olabilir. Örneğin bir çocuğun çok iyi resim becerisi, uzaysal mekânsal yeteneği, el göz koordinasyonu olabilirken okuma veya yazma alanında kendi zekâsını ortaya koymakta zorlanabilmektedir. Bu nedenle öğrenme güçlükleri özellikle okul becerisini olumsuz yönde etkileyebilir.
Belirtileri nelerdir?
Yavaş okuma, eksik okuma, okuma çalışmalarını sevmeme, okuduğunu anlamama, kelimelerin sonunu yanlış tamamlama gibi belirtiler okuma güçlüğünde sık bir şekilde görülürken, harf karıştırma, harfleri ezbere yazamama, hatırlamakta güçlük çekme, yazmayı sevmeme, bozuk yazı eksik yazma durumlarında yazma güçlüğünün belirtisi olabilir. Aynı zamanda basit matematik işlemleri yapamama, formülleri ezberleyememe, çarpım tablosunu beklenmedik bir şekilde karıştırma durumlarıda matematik güçlüğünde görülebilir.
Okul öncesi dönemde öğrenme alanlarında isteksizlik, basit kavramları öğrenememe, kelimelerin yerini karıştırma, geç konuşma, dil becerilerinde eksiklikler, farklı öğrenme yolları kullanma, öğrenme esnasında çabuk sıkılma gibi belirtiler olabilir. Okul çağında temel bir belirti olmasa da derslere karşı isteksizlik, çalıştığı halde istediği verimi elde edememe, okuma ya da yazmada güçlükler, derslere karşı başarısızlık duygusu, özgüven eksikliği hatta duygusal değişikliklere bile yol açabilmektedir.
Sebepleri nelerdir?
Öğrenme güçlüklerinde sinir sistemi gelişirken farklı bağlantıların olduğu, olması gereken bağlantıların ise olmadığı gibi görüşler öne sürülse de kesin bir sebebi ortaya konamamıştır. Ancak sol elini kullanan kişilerde, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olanlarda, anne yada babasında bu türlü zorluklar olanlarda daha sık görülmektedir. Bu sebeple genetik etkenlerin önemi bir çok çalışmada vurgulanmıştır. Ancak kesin bir sebebi tam olarak ortaya konamamıştır.
Ne sıklıkla bulunur?
Okuma güçlüğü genel toplumda %4 oranında bulunur. On binlerce çocuk ve gencin bu türlü bir zorluğu olduğu düşünülmektedir. Bu kişiler okuma faaliyetlerinde zorlanırlar ve yaşa uygun okuma hızı gelişmez. Okuduklarını anlamakta da zorlanırlar. Ders başarısızlığı, öğrenme problemleri, okulu sevmeme, dersleri sevmeme ve duygusal-davranışsal problemlere yol açabilir.
Bu kişilerin okuma güçlüğü tespit edilip eğitim çalışmaları ile desteklenmez ise giderek zorluk artabilir. Yazma güçlüğüde % 4 oranında bulunur. Yapılan bir çok araştırmada farklı sonuçlar bulunmasına rağmen ortalama bütün öğrenme güçlükleri %4-30 arasında görülmektedir. Hiperaktif çocukların %30-70 kadarında, davranım bozukluğu olanların %30-40 kadarında öğrenme güçlüğü vardır. Bu kişilerin özellikle eğitim hayatı yıllar ilerledikçe büyük sorunlar oluşmaktadır.
Tedavisi nasıldır?
Erken tespit ve müdahalenin çok önemli bir yeri vardır. Sinir sistemi maturasyonu olmadan yani tam olarak erişkin seviyesine gelmeden müdahale olursa başarı oranı artmaktadır. Tedavide özel eğitim çalışmaları uygulanmaktadır. Bu eğitim çalışmalarında öğrenme alanları desteklenerek güçlükler giderilmektedir.
Ek olarak dikkat eksikliği var ise dikkat eksikliğini gideren ilaç tedavileri uygulanır. Tanı bir çocuk psikiyatrisi tarafından konmalı ve tedavi bu kişi tarafından yönlendirilmelidir. Son zamanlarda oluşturulmuş yapılandırılmış eğitim programı olan OGS (okumayı güçlendirme seti) okuma güçlüğünde önemli faydalar sağlamaktadır.
Ogs Sistemi Nasıl Çalışır?
Sembolik öğrenmede kullanılan harflerden başlayarak öğrenen kişinin hiç bir eksiğini bırakmadan sembollerin pekiştirilmesi ve etkin bir şekilde zihne yerleştirilmesine yardımcı olur. Bu sistemle geçmişte zayıf olarak öğrenip sınıf atlayan öğrenciler de dâhil olmak üzere en temel noktadan bütün eksiklikler giderilmeye çalışılır. Semboller artık o kadar pekişir ki görsel algı, görsel dikkat ve ayrımlaştırma becerileride artar.
Bu sayede okuma esnasındaki teklemeler ve tutukluklar giderek azalır. Okuma öğrencinin sevmediği ve zorlandığı bir faaliyet olmaktan çıkarılabilir. Aynen bir binanın en temel tuğlasından başlayıp giderek binanın oluşturulması gibi hiç bir boşluk kalmadan okuma adına altyapı oluşturulur. Bu sistem ile dikkatin devam etmesi, bir konuya odaklanması, farklı yollar kullanılarak algı sistemlerinin çalışması ve sonuç olarak öğrenmenin gerçekleşmesi sağlanmaktadır.
Okumayı güçlendirme seti ile nasıl eğitim uygulanır?
Okumayı güçlendirme setini ister anne babalar kendileri, ister bir eğitimci aracılığı ile uygulayabilir. Her gün veya haftanın belli günleri 30-60 dk bir çalışma sürecinde anne babalar veya eğitimciler ile öğrencinin çalışması ile giderek okuma güçlendirilmektedir. Setin içinde programın nasıl uygulanacağına dair ayrıntılı kullanım kılavuzu bulunmaktadır.
OGS’nin farklılığı nedir? nasıl okumayı güçlendirmektedir?
Bu sistem çalışmaya başlayan kişilerin görsel dikkatini farklı şekillerde uyarmakta, görsel algı ve işitsel algının birlikte kullanılması ile harfler yani semboller daha kolay öğrenilmektedir. Sistemin temelinde işitsel algı sisteminin görsel algı sistemini desteklemesi hedeflenmiştir. Klasik olarak öğrenme metotlarından farklı olarak bu sistemde bir çok algı sistemi kullanılarak öğrenme kalıcı hale gelmektedir. Sembolleri yani harfleri öğrenemeyen çocuklar bu sistemle bu sembolleri daha kolay öğrenmekte ve kolay kolay unutmamaktadırlar.
Okumanın temeli olan sembolik öğrenmede farklı algı sistemleri aktif olarak kullanılmaktadır. Öğrenmede en temel prensip öğrenci için doğru yolu bulup o yoldan en kestirme ve kısa sürede öğretmeyi sağlamaktır. Okumak isteyen öğrenci bir çok sembolü ses karşılıkları ile birlikte öğrenmek zorundadır. Özellikle Türkçe gibi çok ekli dillerde öğrenme güçlüğü ve dikkat eksikliği yaşayan öğrenciler bu sembolleri öğrenmekte zorluk çekebilmektedirler. Özellikle bazı benzer semboller b-d, m-n, i-j, s-z, l-ı bu öğrencilerde karmaşa oluşturmaktadır.
Hızlı okumak için ne gerekir?
Hızlı okumak için görme alanına giren bu sembollerin hemen algılanması beyinde doğru bir şekilde kodlanması ve okuma olarak dışa vurulması gerekmektedir. Giriş-entegrasyon-depolama ve çıkış aşamaları bu esnada gerçekleşir. Okuma güçlüğü çeken öğrenciler okumayı sevmezler ve okumak onlar için çok sıkıcı bir aktivitedir.
Sınıfta sesli okumak onlar için korkutucu bir olaydır, okuduklarında sık sık hata yaparlar ve benzer sembolleri ayırt etmekte zorluk çekerler. Bu açıdan bizim sunduğumuz bu sistem sayesinde öğrencilerin algı sistemleri bol tekrar, farklı duyular ve orijinallik ön plana çıkarılarak yapılandırılmış bir eğitim seti ortaya konmuştur. Ogs nin avantajı yapılandırılmış, aktif, sıkıcı olmayan öğrenme psikolojisine göre hazırlanmış bir sistem olmasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.