Obezite ve Uyku Apnesi

Obezite ve Uyku Apnesi
Obezite (şişmanlık) vücut ağırlığının normalden fazla olması anlamına gelir. Vücut ağırlığı Beden Kitle İndeksi (BKİ) adı verilen bir indeks ile tanımlanır ve kilogram cinsinden kilonun metrekare cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile hesaplanır

Obezite (şişmanlık) vücut ağırlığının normalden fazla olması anlamına gelir. Vücut ağırlığı Beden Kitle İndeksi (BKİ) adı verilen bir indeks ile tanımlanır ve kilogram cinsinden kilonun metrekare cinsinden boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile hesaplanır (Örneğin 180cm boyunda 80kg bir kişinin BKİ: 80/1.80×1.80= 24.69).  Normal sınırlar, kadınlarda BKİ 19-24kg/m2, erkeklerde 20-25kg/m2 olup 30’un üzerindeki BKİ değerleri obezite, 40’ın üzerindeki değerler ölümcül obezite olarak değerlendirilmektedir. Obezite, hipertansiyon, şeker hastalığı, koroner damar hastalıkları, yüksek kan yağ düzeyleri, kolon, prostat, meme ve kadın üreme organlarına ait kanserlerle ilişkili çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. 
Obstrüktif uyku-apne sendromu, horlama, uykuda tekrarlayan nefes durmaları ve buna bağlı olarak gelişen oksijen düşüklüğü ve gündüz uyku hali ile karakterize oldukça sık görülen bir hastalıktır. Damar hastalıkları için tanımlanan tüm risk faktörlerinden bağımsız olarak tek başına kalp-damar hastalıkları için büyük risk artışına yol açtığı bilinmektedir. Obezite, tek başına uyku-apne sendromuna yol açan bir faktör olmamakla birlikte, çene yapısı geride, kısa boynu olan, üst solunum yollarında darlık bulunan kişilerde kiloların artmasıyla birlikte uykuda nefes durmalarının ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır. Obez hastaların %45’inde obstrüktif uyku-apne sendromu görülürken, uyku-apneli hastaların %70’inin obez olduğu gösterilmiştir.. Uyku-apne sendromu ortaya çıkışından sonra uykuda ortaya çıkan metabolik değişiklikler hastaların hızla kilo almasına, kiloların artışı ise uyku-apne sendromunun ağırlaşmasına yol açarak bir süre sonra şişmanlık-uyku apne arasında bir kısır döngünün ortaya çıkmasını sağlmaktadır. Hafif uyku-apne sendromlu bir hastanın kilosunda ortaya çıkan %10’luk bir artışın hastalığın şiddetinde 6 kat kadar artış olduğu bilinmektedir. Obezitenin tedavi edilmesinde :

·         Yeme alışkanlıklarının değiştirilmesi

·         Egzersiz

·         Düşük kalorili diyetler

·         Zayıflama ilaçları (Günümüzde bu ilaçların uzun süreli yan etkilerinin bilinmemesi nedeniyle çok dikkatli kullanımı önerilmektedir.)

·         Cerrahi yöntemler

gibi tedavi seçenekleri bulunmakla birlikte obstrüktif uyku-apne sendromunun yarattığı yağlanmayı kolaylaştırıcı ve iştahın kontrol edilmesini engelleyen metabolik sorunların tedavi edilmemesi durumunda hastaların kilo vermeleri oldukça zor olmaktadır. Güçlükle kilo verebilen hastalarda ise tekrar kilo alımı söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla  obezitesi olan ve uykuda horlama, nefes durması gündüz uyuklama şikayetleri bulunan kişilerin uyku-apne sendromu tedavisi ile birlikte kilo vermeleri önerilmektedir.   http://www.somnus.com.tr

 

Kaynak:Milliyet

Bu haber toplam 4448 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.