Menopozda kadın

Yaşamın doğal bir evresi olan menopoz çoğu kadına; ‘Terleyerek uykumdan uyanıyorum, tüm vücudumu sıcak basıyor ve aşırı gerginim’, ‘Bu aralar hiç uyku uyuyamıyorum sık sık ağlayasım geliyor, iyi hissetmiyorum’, ‘Kendimde olan bu değişime hazır hissetmiyorum, yaşlanmaktan korkuyorum’,‘İçim sıkılıyor, hiç bir şeyden zevk alamıyorum’…gibi birçok ruh hali değişiminden yakınmalar getirir. Hastalık zannedilen belirtilere sahip olup, bilinçlenmesi gereken bir süreç olduğunun altını çizmek isterim. Kadınlarda görülen menopoz dönemi yakınmaları; kadının eğitim düzeyi, ekonomik bağımsızlığı, gelir düzeyi, evlilik uyumu, medeni durumu, başka alanlara yönelmiş olması, ailenin büyüklüğü, bu döneme özgü bilgi alma durumu ve toplumun kadına verdiği değerden etkilenmektedir.

Menopoz; bir hastalık değil, kadına ait fizyolojik bir çağdır. Yeterince uzun yasayan her kadının deneyimlediği, kadını uzun yıllar etkileyen bir süreçtir. Aynı ergenlik gibi hormon değişimi yaşayan kadın, kendini anlamakta zorlanabileceği bir dönemi nasıl daha kolay atlatabileceği hakkında bilgilenmez ise, süreci yaşarken hem kendine hem de yakınlarına eziyet etmiş olur. Öncelikle bu dönemi kabullenmeli ve ardından ne gibi önlemler alması gerektiğini bilinçli adımlar ile izlemelidir.

Bazı kadınlar için kabus olan bu süreç, bazıları içinse kanamaların bittiği memnuniyet süreci olarak adlandırılmaktadır. Her bir kadın kendine özgü, yaşam kalite şekline göre süreci farklı atlatabilmektedir. Kadının psikolojik durumu, stres ile baş etme yollarının farkındalığı, çocuk ve eşin desteği ile kolaylıkla atlatabileceğinin müjdesini verebiliriz. Alacağı eğitim ile var olan stresini azaltabilecek yolları öğrenip kaygısını kontrol altında tutabilecektir.

Kadınların % 50'sinde psikolojik, fizyolojik ve davranışsal değişiklikler görülmektedir. Menopozda ortaya çıkan östrojen eksikliği, kadınların yaşam kalitesini düşürür. Kadınlar bu dönemde hormon düzeyindeki değişikliklere bağlı olarak uykusuzluk, sıcak basmaları, duygusal iniş çıkışlar, baş ağrısı yaşayabilir. Yakınmaların çoğu sıcaklık hissi ile birlikte dışarıdan fark edilecek boyutta kızarma şeklindedir. Gece gelen terleme uyku kaçırdığından kişiyi kaliteli uyku uyuyamadığı için olumsuz etkilemektedir. Bazı kadınlar da bu dönemde kilo artışı yaşamaları kendileri ile barışık olmayan çoğu kadını psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Hatta bazı kadınlarda depresyon yaşayacak kadar olumsuz düzeyde etkiler de görülmektedir. Kendini meslek ve hobilerine veren kadınlarda menopozal yakınmalar daha az görülmektedir. Farkındalık gerektiren bu süreçte eğer kadın var olan stresinin farkına varıp bunu kontrol altına almak için bir şeyler yapar ise ailesi ve çevresi ile uyumda bir sorun yaşamamış olacaktır. Özellikle de eşe ve çocuğa yansıyan öfke patlamalarının sonu kişinin iç huzurunu kaçıracağından, krizi yönetme konusunda başarısızlık kaçınılmazdır.

Yaşlandığını düşünen çoğu kadının doğal süreci bekletmek adına birçok önlem aldığını günümüzde oldukça görmekteyiz. Umutsuzluğun var olduğu iç sesin ‘tükeniyorum’ emriyle kadınları yönlendirdiği birde üzerine menopoz hormon değişikliği yaşayan kadının sesini duymazsak, kadın kendi olmaktan çıkar ve her yer onun için gaye yoksunu zifiri karanlık şekline bürünür. O yüzden önce kendi kör noktalarını fark edecek olan kişinin kendisidir ve ardından aileden beklenen destektedir. Bilinmelidir ki sürekli kendini değerlendirip eleştiren kadının sonu kaygıya ve dolayısıyla depresyona doğru akıp gider. Farkındalık ile önlem alan kadın geriye dönüp baktığında güzel mücadelenin var olduğunu bilir.

Bu süreçte önerim; kalabalık ve sıcak ortamlardan uzak durmak, sıcak basmasını kontrol etmek, nefes egzersizlerinin nasıl yapıldığıyla ilgili araştırma yapmak, düzenli olarak egzersiz yapmak, bolca su tüketimi, dinlenmek için kendine vakit ayırmak, stresini yönetmek konusunda hobilerine zaman ayırmak, ailesini tepkileri konusunda hazırlamak, öfke yönetimi ile ilgili bilgi edinmek ve uykusuzluk konusunda alacağı önlemleri araştırmak şeklinde olacaktır.

Kaynak