Kriz toplumu tükenmişlik sendromu ile tehdit ediyor

Kriz toplumu tükenmişlik sendromu ile tehdit ediyor
Ekonomik kriz ortamında tüm kesimleri olumsuz etkileyen stres, toplumun büyük kısmının ruh sağlığını "tükenmişlik sendromu" ile tehdit ediyor

Leyla ATAMAN ÖZEL  / HURRİYET & AA


Ankara Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Abdülkadir Çevik, ekonomi ile psikoloji arasında yakın ilişki olduğunu, ekonomideki bozulmaların iş verenlerde ve çalışanlarda ruhsal ve bedensel problemlere yol açabileceğini belirtirken, son dönemde özellikle karar verme makamında bulunan insanların psikiyatristleri çok ziyaret etmeye başladığını belirtti.

Yoğun ve stresli iş temposunda çalışan sorumluluk sahibi kişilerde genel bir yorgunluk hali görülebileceğine işaret eden Çevik, "Çalışmaların karşılığını alamayan kişilerde, mutsuzluğa bağlı olarak tükenmişlik sendromu dediğimiz ruh ve bedel sağlığını olumsuz yönde etkileyen sağlık problemleri görülür" dedi.

Çevik, tükenmişlik sendromu görülen kişilerde rastlanabilen diğer rahatsızlık belirtilerini ise "fizyolojik olarak uykusuzluk veya aşırı uyuma isteği, cinsel fonksiyon bozluklukları, yeme bozuklukları, kalp, damar, tansiyon şikayetleri, sebebi açıklanamayan bedensel ağrılar, ülser, romatizmal yakınlamalar, psikolojik olarak depresyon, kaygı, saplantı, güvensizlik, çabuk öfkelenme, alınganlık, kendini değersiz hissetme, aşırı temkinli olma durumları, ikili ilişkilerde bozulma ve intihar eğilimleri" olarak sıraladı.

"Ekonomik kayıp ve kayıp tehdidi insanlarda ciddi psiko-fizyolojik tepkilere yol açar ve bunlar genelde ya reaksiyonu ve depresyon olarak nitelendirilebilir" diyen Çevik, psikolojik sıkıntıların fizyolojik sıkıntılara dönüşebileceğini, çözülemeyen sorunların facialara yol açmaması için mutlaka bir psikiyatriste gidilmesi gerektiğini söyledi.

Çevik, söz konusu belirtileri yaşayanlara psikologların ciddi bir yardımda bulunamayacağını, bunun için tıp eğitimi ve psikiyatri eğitimi alan hekimlere başvurulması gerektiğini vurguladı.

Unutmayın her kriz fırsattır

PROF.
Dr. Abdülkadir Çevik, stresten kurtulmak için tavsiyelerini ise şöyle sıraladı:

n Her krizin aynı zamanda bir fırsat olduğunu unutmamak gerekir. Düşünün şimdiye kadar hayatımızda kaç defa kriz gördük, dünya batmıyor. İnsanlar bazen kaybedebilir ama sağlığınız yerinde olduğu sürece her kayıp bir gün tekrar kazanılır.

n Önemli kararlar verirken diğer yöneticilerle uzlaşma içinde olun. Kararların alınmasında sorumluluğun paylaşılması önemlidir.

n Dürüstlük, ahlak, doğruluk, sevgi, paylaşım sosyal yaşamda ve iş yaşamında önemlidir.

n Planlı olun, kendinize zaman ayırın.

n Mesai dışında mesleki konuların dışında işlerle uğraşın. Kendinize bir hobi bulun.

n Ofisinizin iklimsel ve fiziki yönden konforuna dikkat edin. İyi olmayan çalışma şartları bireyin iş verimi düşürür. Konforlu bir ortamda çalışmak daha keyiflidir.

n Çalışan beyin, dinlenmiş beyindir. Hafta sonlarında 2 gün, en azından 1 gün tatil yapın.

n Uykusuzluktan, aşırı alkolden ve gece geç saatlerden sonra kafeinli içeceklerden uzak durun.

n Aldığınız gıdalara dikkat edin.

n Özel dostlarında meslek dışında konuşun.

Spor yapmak mutlu ediyor

TÜKENMİŞLİK
sendromuna karşı spor yapmayı tavsiye eden, en azından açık havada yürümek gerektiğini belirten Prof. Dr. Çevik, şunları söyledi:

"Genel tükenmişlik durumu söz konusu olduğunda, istirahat ve bir süre, rutin yapılan işlerden uzak kalmak yararlıdır. Spor yapmak, en azından yürüyüş yapmak çok önemlidir. Bunun yanı sıra yüzmek, sohbet etmek faydalıdır."

Yöneticilerin stresli iş ortamından uzaklaşmak için günlük işlerin dışında kendilerine an az 1-2 saat zaman ayırmaları gerektiğini vurgulayan Çevik, "Sürekli aynı işle uğraşmak, yapılan işin karşılığını alamamak, kişilerin psikolojisini olumsuz yönde etkilemektedir. Çeşitli spor aktiviteleriyle yapılan egzersizler sırasında ise bedenimiz kendi içinde endorfin dediğimiz bir mutluluk hormonu salgılıyor. Bu da günlük streslerden bireyi koruyor" diye konuştu.

Bu haber toplam 3889 defa okunmuştur
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.