Kişilik Gelişimi İçin Bu Hatalardan Uzak Durun

Acıbadem Eskişehir Hastanesi Uzman Psikoloğu Hilal Aktaş, çocukların kişilik oluşumunu etkileyen 5 önemli noktaya dikkat çekti.

Çocuk yetiştirirken hassas davranılması gerektiğini söyleyen Uzman Psikolog Aktaş, "Mutlu, sorumluluk sahibi, başarılı çocuk yetiştirebilmek, hiç şüphe yok ki ebeveyn olduktan sonra hayatımızın en temel amaçlarından biri haline geliyor. Çok özel ama bir o kadar da zor bir süreçle ilgili ne yazık ki işimizi kolaylaştıracak bir kılavuz bulunmuyor. "Çocuk yetiştirmenin en iyi şekli nasıl olur" sorusuna verilebilecek net bir cevap olmasa da bazı noktalara hassasiyet göstermek gerekiyor" açıklamalarında bulundu.

"0-6 yaş arası kişilik gelişimi ve psikolojik açıdan en önemli dönemlerinden biri"

0-6 yaş arası çocukluk döneminin kişilik gelişimi ve psikolojik açıdan insan yaşamının en önemli dönemlerinden biri olduğuna dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi'nden Uzman Psikolog Hilal Aktaş, "Bu yaşlarda çocuğa yaklaşım, gelecekteki davranış şekillerinin temellerini oluşturuyor. Çünkü çocuklar ebeveynlerinden ne görürse gelecekte benzer davranış sergiliyor. Çocuğuna ilgi gösteren ebeveynlerin ileride aynı ilgiyi çocuklarından görmeleri ya da, kendisine vakit ayrılan çocukların ileride aynı şekilde anne ve babalarına zaman ayırmaları gibi. Bu nedenle çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel miras, koşulsuz sevgi, ilgi göstermek, zaman ayırmak ve önemli olduğunu hissettirmek" ifadelerini kullandı.

Psikolog Hilal Aktaş, ebeveynlerimizden görüp hafızamıza kazınarak kişiliğimizi şekillendiren davranışları şu şekilde sıraladı;

Şiddet uygulamak

Tüm ilişkilerde olduğu gibi ebeveyn çocuk arasındaki ilişkinin de mükemmel olması beklenemez. Zaten olamaz da. Ancak ne yazık ki birçok ebeveyn çocuğu ile sorun yaşadığında, kontrolden çıkabiliyor. O'na söz geçirebilmek için ve bunun iyi bir yöntem olduğunu düşünerek şiddete başvurabiliyor. Ama çocuğa uygulanacak duygusal ya da fiziksel şiddetin hiçbir mazeretle açıklanması mümkün değil. Psikolog Hilal Aktaş, yaşadıkları travmaya bağlı olarak, şiddet görmüş çocukların içine kapanık, özgüveni gelişmemiş, intikam duyguları besleyen kişilikler haline gelebileceğine dikkat çekiyor. Bu nedenle kavgacı, agresif, sosyal ortamlara uyum sağlamakta zorlanan, kardeşleriyle geçinemeyen, herhangi bir sorunda başkalarına şiddet uygulayabilen kişilerin çocukluğuna bakıldığında şiddet öyküsüyle karşılaşmanın hiç de şaşırtıcı olmadığını belirtiyor.

Yanında kavga etmek

Anne ve baba arasındaki ilişki çocuk için aile modelini oluşturuyor. Bilinçli ya da bilinçsizce çocuk ileride kurduğu ailesinde gördüğü bu modeli tekrarlıyor. Bununla birlikte anne baba arasındaki geçimsizlik, çocukluk döneminde de kaygı ve korku doğuruyor. Ve bu nedenle, çocuk anne ve babasının ilgisini çekebilmek için kaygılarını yoğun yaşayabiliyor.

Korkularını yargılamak

Çocuklar bilinmezi, bilinmeyeni, yabancı şey her ne ise onu tanıyabilmek ve keşfedip öğrenebilmek için ailelerine güveniyor. Korkuların kökeninde ebeveynleri olan bir çocuk kendisini yalnız ve savunmasız korumasız hissedebiliyor. Psikolog Hilal Aktaş, ebeveynlerin çocuklarının korkularını, kaygılarını onları yargılamadan ve küçümsemeden dikkatle dinlenmeleri gerektiğini işaret ediyor. Bu sayede tehlikede olmadıklarını hissettirmek mümkün oluyor. "Güvendeyim, anne ve babama güvenebilirim" diye düşünen çocuğun güven duygusu

Birlikte zaman geçirmemek

Çocuklar anne ve babalarının ona iyi bir gelecek hazırlayabilmek için çok çalıştığını anlayamıyor. "Seni özel okullarda okutabilmek için", "Arkadaşlarında görüp de özenme, hiçbir şey içinde kalmasın diye bu kadar çalıştık" gibi ifadeler de bir anlam taşımıyor. Çünkü onlar için önemli olan anne babasıyla geçirdikleri zaman ve bu zamanı nasıl geçirdiği oluyor. Psikolog Hilal Aktaş, çocukların yerine getirilmeyen sözleri de asla unutmadıklarını hatırlatarak, bunu değersizlik ve terk edilme şeklinde algıladıklarını belirtiyor.

Aileye önem vermemek

Çocuklar her şartta ön planda tutulan bir aile görmek istiyor. Doğum günleri, bayramlar gibi özel aile anlarını hiç unutmuyorlar. Yuvalarını her şeyin önünde tutan ebeveynlerin çocuklarının da bağlılık ve sevginin önemini daha iyi kavradıklarını söylüyor. İlerde anne ve babalarının ihtiyaçları olduğunda onlara zaman ayırmayı öğreniyor.

Kaynak